"çekmeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • التصوير
        
    • جذب
        
    • سحب
        
    • لفت
        
    • تصوير
        
    • لسحب
        
    • بالتصوير
        
    • لتصوير
        
    • السحب
        
    • لجذب
        
    • التقاط
        
    • إلتقاط
        
    • بتصوير
        
    • بالسحب
        
    • يسحب
        
    Film çekmeye devam etmek istiyorlarsa yardım çağırmanın zamanı da gelmiş demektir. Open Subtitles لو أرادو أن يحظو بأيّ فرصة لمواصلة التصوير فحان وقت الاستعانة بالتعزيزات
    Bizi içine çekiyormuş gibi hissettirmesinin nedeni, dikkatimizi çekmeye yönelik bu yarış. TED والسبب في إحساسنا أنه يجذبنا بهذه الطريقة هو هذا السباق على جذب اهتمامنا.
    Geçit normalden daha fazla enerji çekmeye çalışıyor. Open Subtitles البوابة تحاول سحب طاقة أكبر من المعتاد من النظام
    O kadar aptalca şeyler söylüyor ki, sanki kasten dikkat çekmeye uğraşıyor. Open Subtitles حوارات غبية حقا وكأنه يحاول لفت الانتباه إلى نفسه ربما عليك ذلك
    Her neyse, bir Hollywood şirketi Springfield'da Radyoaktif Adam'ın filmini çekmeye karar verdi. Open Subtitles على أية حال، استوديوهات هوليوود ..قررت تصوير فيلم الرجل المشع هنا في سبرنقفيلد
    Göle düşüp yüzemeyen herkesi aşağı çekmeye hazır. Open Subtitles وهو مستعد لسحب من لا يستطيع السباحة لأسفل
    Evet bu ölü insanları çekmeye devam ederim. Çekime devam ederim. Open Subtitles سأستمر بتسجيل صور الأموات سأستمر بالتصوير
    İçeri girdiğimizde, ne olursa olsun kim ne derse desin, çekmeye devam edeceksiniz. Open Subtitles ,اسمع, عندما نصل إلى الداخل, مهما حدث وإن قالوا أي شيء, تابع التصوير
    Şimdi çekmeye başlıyorlar ve yavru kedi işini optik olarak yapacaklar. Open Subtitles انهم سيبدأون التصوير الآن إنهم سيركبون القطة بالخدع البصرية
    Cezasını çekmeye başladım. Zevkini çıkardım. Open Subtitles بدأت ان عمل فى مجال التصوير حتى لم اعد استمتع به
    Yani çok sıkıcı çiçekler olan ağaçlar böcekleri kendilerine çekmeye çalışmıyorlar. TED في الحقيقة الأشجار أزهار مملة جداً فهي لا تستهدف جذب الحشرات ..
    Sadece dikkat çekmeye çalışıyorlar böylece diğer insanlara seslerini duyurmak istiyorlar. Open Subtitles هم يحاولون جذب الانتباه لذا يمكن للناس ان تستمع لهم
    Elbette, nadir görülen bir sinir hastalığı dikkat çekmeye çalıştığı ihtimalinden daha olası. Open Subtitles أجل، الاضطراب العصبيّ النادر أقرب احتمالاً من محاولة جذب الاهتمام
    Bütün gece, bu tetiği çekmeye çalıştım ama yapamadım. Open Subtitles كنت أحاول سحب الزناد طول الليلة لكن لا أستطيع
    Tetiği çekmeye zorlandığını ya da öldüğünde kendinde olmadığını gösteren bir morluk ya da iz yok. Open Subtitles لا كدمات أو علامات تظهر أنها أجبرت على سحب الزناد أو كانت غائبة عن الوعي عندما ماتت
    Benim gibi özgürlükçü insanlar insanların dikkatini bunlara çekmeye çalışıyor ve yıllardır onlarla savaşıyor. TED الآن، التحريريون المدنيون مثلي كانوا يحاولون لفت انتباه الناس لهذه الأمور ويحاربون ضدها لسنوات.
    Olan olmuş artık sıradaki filmi çekmeye koyulalım. Open Subtitles أياً تكن الأسباب ، يجب نبدأ تصوير الفيلم التالي
    Javon a zenci derler her zaman büyük söyler tetiği çekmeye hazır mı derler, ha? Open Subtitles جاي فوجن يلعب مثل اسود اعتقد ذلك سيء ومستعد لسحب الزناد
    -filmler - bu nedir bilmiyorum, sen çekmeye devam et Open Subtitles -قم بالتصوير -هنالك شيء مريب في قصتهم، ما الذي يجري؟
    Film çekmeye gitti ve aylar önce oradaki insanlara yardım etmeye başladı. Kum Fırtınası Moğolistan'dan geliyor. Open Subtitles لقد ذهب هناك لتصوير و بدء بمساعدة الناس لشهور مضت ان الغبار الاصفر يأتي من منغوليا
    Avazı çıktığı kadar bağırıyordu ben de daha sert çekmeye başladım. Open Subtitles و كانت تصرخ بصوت عالي و استمريتُ في السحب بشكل أقوى
    Onun şatosuna yüzeceğim. Dikkatini çekmeye çalışacağım. Open Subtitles سأسبح إلى القلعة, ثم سيظهر فلوندر أمامه لجذب انتباهه..
    Fotoğrafını çekmeye çalıştım ama Portekizli bir futbolcu gibi çalım attın. Open Subtitles إني حاولت التقاط صورتك. وما انفككت تتملّصين كلاعب كرة قدم برتغاليّ.
    Şehrin etrafına da bakmaya başladım ve onların fotoğrafını çekmeye çalışmaya başladım. TED بدأت أيضا النظر داخل المدينة ومحاولة إلتقاط صورهم.
    Ama düğün videoları çekmeye başladığımda insanlar bana, başka şeyler için de gelmeye başladılar. Open Subtitles ولكن بمجرد أن بدأت بتصوير حفلات زفاف الناس فإنهم، كما تعلمون، يأتون لي لأمور أخرى
    Sonra çekmeye başladı, çekti, çekti. Open Subtitles ومن ثم بدأت بالسحب والسحب والسحب
    Görüşlerini değiştiren insanlar neden herkesi yanlarına çekmeye çalışır? Open Subtitles لماذا يحاول كل مَن يتغير أن يسحب الجميع معه؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more