Elinde bir demet çiçekle, kilisenin önünde olduğunu düşün. | Open Subtitles | إنك وافقت أمام منزل الأجتماعات ممسكه بباقة أزهار |
Bir buket yabani çiçekle başlar, Pope'un barında en kaliteli şampanya eşliğinde yemek ile devam eder ve sonra-- | Open Subtitles | كنت سأبدأ بباقة أزهار برية مقطوفة حديثاً "متبوعةً بعشاء في مقهى "بوب وزجاجة من أفضل الشمبانيا |
Onu arar mısın lütfen? Sadece ara işte. O egzotik çiçekle tanışmak istiyorum. | Open Subtitles | اتصل بها ، أريد رؤية هذه الوردة الغريبة |
Mesele buysa o çiçekle anlaşmalıyım. | Open Subtitles | فعلي التفاوض مع الوردة |
Metal boruyu bir çiçekle kesmeyi denedim ama çok yavaş oluyordu. | Open Subtitles | حـاولت قص الأنبوب المعدني بوردة لكنكـانذلكبطيئـاحقـا ؟ ! |
Tüm odanın çiçekle donatılmasına ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن الغرفة مليئة بالأزهار |
Ve sabah içki ve çiçekle gelip onun cesedini bulana kadar onu görmedin mi? | Open Subtitles | ألم تراها مره أخرى حتى قدمت لها مره أخرى بالورود والخمره -ووجدتها ميته هذا الصباح ؟ ؟ |
Biraz mum ve biraz çiçekle burası iyi olabilir. | Open Subtitles | بعض الأضاءة الخافتة والزهور وسيكون هذا المكان جميل |
Bir buket yabani çiçekle başlar, Pope'un barında en kaliteli şampanya eşliğinde yemek ile devam eder ve sonra-- | Open Subtitles | كنت سأبدأ بباقة أزهار برية مقطوفة حديثاً{\pos(190,230)} "متبوعةً بعشاء في مقهى "بوب وزجاجة من أفضل الشمبانيا{\pos(190,230)} |
Solan bir çiçekle? | Open Subtitles | بوردة بيضاء؟ |
Sorunları çiçekle çözmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول حل المشاكل بالأزهار. |
Ama asıl büyük hatam ona çiçekle gitmek oldu. | Open Subtitles | غلطتي الكبيرة كانت الظهور بالورود |
Yeteri kadar sevgi ve çiçekle dolduk, değil mi? | Open Subtitles | حسنا، ما يكفي من القلوب والزهور |