Her birimizin ayrı ayrı kuma çizdiği bir özgürlük çizgisi var. | Open Subtitles | هناك خط للحرية قد رسمه كل منا على الرمال |
Şüphelinin çizdiği şekil bir kalpti, hedef tahtası değil. | Open Subtitles | القلب الذي رسمه كان قلب الحب و ليس قلبا للإستهداف.الجاني مغرم بها |
Ama şimdi bir çocuğun çizdiği Micky Mouse'u şeker tabakasına basmak tamamen illegal. | TED | لكن اتضح أنه من غير قانوني طباعة رسم طفل لميكي ماوس على لوحة سكر. |
Bu... Bu hiç kimsenin çizdiği bir kol. Para etmez. | Open Subtitles | هذه ذراع ، رسمها شخص غير معروف ، لا قيمة لها |
Bu aynı soru üzerine Patty'nin çizdiği resim. | Open Subtitles | وهذه صورة رسمتها باتي عندما سالها الدكتور نفس السؤال |
Bazı insanlar çizgi romanlarında kocaman çizdiği penisini abartıp abartmadığını merak ediyorlar. | Open Subtitles | البعض يتساءلون ما إذا كان يُبالغ بشأن حجم عضوه الذكري... والذي يرسمه دائماً بحجم كبير جداً. |
Diğer denek, XY resmini çizdiği çocuk düşündüğümüz gibi yok edilmemiş. | Open Subtitles | المنتج الآخر .. اكس واي ..الصبي الذي رسمته صورته |
Anlatıcı sadece bir kutu çizdiği zaman yatışır. | TED | الراوي اكتفى فقط لدى رسمه لصندوق. |
Gustav Freytag'ın 1863'te çizdiği bu piramitle karşılaşana kadar böyle değildi. | TED | استمر هذا إلى أن وجدت هرم جوستاف فريتاج ... رسمه على هذا الشكل في عام 1863. |
Fransız bir mimarın çizdiği bu diyagramı gördüm. "Vay be! Ne güzel bir fraktal!" | TED | شاهدت هذا المخطط الذي رسمه مهندس فرنسي ، و قلت في نفسي, "واو! يا لها من كسورية جميلة!" |
Görünüşe göre her şeyi Disney'in çizdiği bir evrendeyiz. | Open Subtitles | يبدو أننا في عالم كل شيء رسم فيه من ديزني |
Jim, neden elinde bir çocuğun kıllı amı olan bir kadını sik yalarken çizdiği resim var? | Open Subtitles | جيم، لماذا لديك رسم طفل به امرأة كبيرة تعطي جنس فموي لقضيب كبير؟ |
çizdiği devre işe yarayacak. | Open Subtitles | النهاية الطرفية التي رسمها هنا سوف يعمل ما هو الإطار الزمني؟ |
Oturma odamın penceresine çocuğumun çizdiği kırmızı kalp resmini asıyorum. | Open Subtitles | اضعَ رسمة "قلب أحمر" رسمها طفلي على نافذة غرفة المعيشة. |
Melissa'nın sınıfta çizdiği resim hakkında konuşuyorduk. | Open Subtitles | لقد كنا نتكلم عن الصورة التى رسمتها ميلسا فى الفصل اليوم |
Schrödinger'in İsviçre Alplerinde cinsellik dolu bir tatilde yarattığı denklemi ve çizdiği atom resmi bilimadamlarının atomu daha basit şartlarda göz önünde canlandırmalarına olanak sağladı. | Open Subtitles | معادلة شرودينجر و الصورة التي رسمتها للذرة و التي وجدت خلال عطلة مشحونة جنسياً في جبال الألب السويسرية سمحت للعلماء مرة أخرى أن يروا الذرة |
- çizdiği her şey... | Open Subtitles | . . و كل شئ يرسمه |
Bu, tohumlayıcı gemilerin galaksi boyunca bizim için çizdiği rota. | Open Subtitles | الذى رسمته لنا سفينه الزرع عبر المجره .... |
çizdiği resimleri, yaptığı ödevleri eski tenis ayakkabılarını. | Open Subtitles | رسومات للطفل، المدرسية ... ... الزوج القديم من حذاء تنس. |
çizdiği resimlere göre 8 veya 9 yaşında olduğunu sanmışlar. | Open Subtitles | لقد خمّنت 8 أو 9 سنوات حسب رسوماته. |
Bunlar sizin sırtınızdan geçinen adamların kuma çizdiği sınırlar! | Open Subtitles | أنه مجرد خطوط مرسومة على الرمل برجال يقفون خلفك |
Myers'ın kendi çizdiği karakterler "Alaycı At" ve "Manikdepresif Postacı" gibi acınası çöp adamlardı. | Open Subtitles | (مايرز) لم يستطع إختراع إلا شخصية سخيفة ذات رسم بسيط أطلق عليها اسم "(مانك) ساعي البريد" |
Kızımızın çizdiği şeyler hakkında bana bilgi vermek ister misin? | Open Subtitles | هل ترغبين إخباري بشأن الأشياء التى ترسمها إبنتنا؟ |
çizdiği insanlar onun resimlerini boyluyor. | Open Subtitles | -إنها ترسم الناس فيتصبحون بداخل رسومها |