"çobanlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • الرعاة
        
    • رعاة
        
    çobanlar gelene kadar her şey yolunda gitti. Open Subtitles كانت الأمور تسير بأحسن حالٍ حتى جاء دور الرعاة.
    Kış geçtikten sonra burada su seviyesi yükseldiğinde çobanlar koyun sürülerini yazın otlaması için yüzerek buradan geçirirler. Open Subtitles بعد الشتاء حينما تكون مستويات المياة عالية جدا الرعاة يقوموا بنقل قطعانهم سباحة فى اتجاة مراعى الصيف
    Her akşam çobanlar sürülerini vahşi hayvanlara karşı korumak için ağıla koyarlar. Open Subtitles كل مساء، يحبس الرعاة قطعانهم لحمايتهم من الحيوانات البرّيّة.
    Ancak çobanlar bazen bir kuzu kaybettiklerinde suçlanan genellikle kurtlar olur. Open Subtitles لكن عندما يفقد الرعاة حملان عرضياً فإن الذئاب هي من تُتّهم عادة.
    Üç bin yıl önce medeniyet Nil nehrinin kıyılarında gelişmeye başlıyordu. Bazı köleler, bu örnekte İbrani çobanlar, muhtemelen keçi boku gibi kokarak tahtında, yükseklerde oturan Firavun'a bir beyanda bulundular "Biz, siz majesteleri ile eşitiz." TED منذ ثلاثة آلاف سنة نشأت الحضارة على ضفاف النيل وبعض العبيد وهم رعاة يهود في هذه الحالة وريحتهم قبيحة مثل براز الأغنام أعلنو للفرعون وهو يجلس على عرشه: نحن يا صاحب الجلالة على نفس المستوى مثلك.
    Cemaatlerini izlemek için yer değiştirirken çobanlar o kutsal gecede gök kubbenin altında bulunuyordu. Open Subtitles تلك الليـلة المقدّسـة، وقف الرعاة تحت السماوات تناوبـوا على حراسـة قطعانهم
    Bunu bilmeliydik, çobanlar söylemişti. Open Subtitles كان يجب أن أعرف لقد أخبرنا الرعاة أن نحذر من المتملقين
    Krallar şatolarında, çobanlar barakalarında donarak öldü. Open Subtitles ملوك ماتوا من البرد في قلاعهم، مثل الرعاة في أكواخهم
    Hayvanları sağlıklı tutmak için çobanlar onları denize sürüyor. Open Subtitles لإدامة صحّة دوابهم، يسوقهم الرعاة المحليون إلى البحر
    Kış geçtikten sonra burada su seviyesi yükseldiğinde çobanlar koyun sürülerini yazın otlaması için yüzerek buradan geçirirler. Open Subtitles في أواخر الشتاء، عندما يكون مستوى الماء مرتفع جدا الرعاة وقطعانهم تسبح إلى المراعي في فصل الصيف.
    çobanlar ve yolcular ilkbaharın sesinin daha da çok çıkmasından konuşuyordu. Open Subtitles الرعاة و المتجولون بدأوا يتحدثون بحماسة
    Belki çobanlar bulmuştur ve hayattadır diyorlar. Open Subtitles و ربما وجده بعض الرعاة و أنقذوا حياته
    Bu çobanlar hayatlarının çoğunu yalnız başlarına geçirirler. Open Subtitles ـ هؤلاء الرعاة .. لا يعرفون معظم حياتهم
    İlk Noelde Melekler zavallı çobanlar dediler tarlaya yayılmışlardı Open Subtitles * noel الأول * * الملائكة قالت * * كان أن بعض الرعاة الفقراء *
    Unutma, büyülü ormandan bahsetmişti bize çobanlar. Open Subtitles ألا تتذكر كيف أن الرعاة حذرونا من الأرض المسحورة؟ ! ْ
    çobanlar mors eti karşılığında ren geyiği derisi veriyor. Open Subtitles يُقايض الرعاة جلود الرنّة بلحم الفظّ
    * Fakir çobanlar varmış * Open Subtitles * كان متأكد من الرعاة الفقراء *
    çobanlar kasabaya gelmeden Bat bizim adamlarla döner umarım. Open Subtitles أتمنى أن يعود بات و معه نوابنا قبل أن يصل رعاة البقر إلى البلدة
    çobanlar kasabaya gelince silahlarını alacağım. Open Subtitles نأخذ الاسلحة فور وصول رعاة البقر إلى البلدة
    Bu civarda yaşayan Basklı çobanlar Pamplona'da olanları duyduğunda, Şarlman'ın adamları ormana kaçmıştı. Open Subtitles عندما رعاة الباسك الذين عاشوا بالقرب من هنا سمعوا ما حدث في بامبلونا تسللوا الى الغابة، ونحن، ونحن الباسك ، قتلناهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more