"çok şey vardı" - Translation from Turkish to Arabic

    • كان هناك الكثير
        
    • كان هنالك الكثير
        
    • لديه الكثير
        
    • لدينا كل شيءٍ
        
    • هنالك الكثير من الأمور
        
    • مازال هناك الكثير
        
    • كان فيها الكثير من الأجزاء
        
    • كان لديكِ الكثير
        
    • كان لدينا الكثير
        
    • الكثير قبل أن
        
    Bana yabancı çok şey vardı. TED كان هناك الكثير جدا من الأشياء الجديدة بالنسبة لي.
    Ama yine de bu civarda daha başka pek çok şey vardı pek çok binanın inşa edildiği bir yapılanma alanı gibiydi. TED لكن كان هناك الكثير من الأشياء تحصل في تلك المنطقة كانت أشبه بمنطقة بناء الكثير من الأبنية كانت تتصاعد
    - Konuşacak çok şey vardı. Open Subtitles كان هنالك الكثير لنناقشه حسنٌ, ما الذي يجري؟
    Fakat, adapte olmanız gereken zaten çok şey vardı. Open Subtitles لكن كان هنالك الكثير الذي انا كنت اطلب منك ضبط
    Hava bükme becerileri inanılmaz olsa da, herhangi birini kurtarmadan önce öğreneceği çok şey vardı. Open Subtitles وعلى الرغم من أن قدرته فى التحكم بالهواء لديه الكثير ليتعلمه قبل أن يكون جاهزا أن ينقذ أى شخص
    Hayatımla ilgili yapmak istediğim o kadar çok şey vardı ki. Open Subtitles كانت هنالك الكثير من الأمور التي اردت ان افعلها بالحياة
    Yoo-jin'le yapmak istediğim o kadar çok şey vardı ki. Open Subtitles مازال هناك الكثير من الآشياء أريد ان أفعلها معها
    İyili kötülü 6 yılı beraber geçirdik ama sevdiğim çok şey vardı. Open Subtitles لا بأس، قضينا 6 سنوات شاقة معاً، لكن كان فيها الكثير من الأجزاء التي أحببتها
    Baş etmen gereken çok şey vardı anne. Zamanı doğru gelmedi. Open Subtitles كان لديكِ الكثير من الامور للتعامل معها يا أمي لم يكن الوقت المناسب لهذا
    Evliliğimizi bir arada tutmak için yapmamız gereken çok şey vardı ama en azından annen onu ne kadar önemsediğimi biliyordu. Open Subtitles كان لدينا الكثير لنحافظ على بقاء زواجنا لكن أقلّه أريتها أني أهتم بها
    Herhanbir şeyi kurtarmadan önce öğrenmesi gereken pek çok şey vardı. Open Subtitles إلا أنه يحتاج لتعلم الكثير قبل أن يكون مستعداً لإنقاذ أحدهم
    Burda tıkılmış çok şey vardı. Open Subtitles كان هناك الكثير من الاشياء جيدة غوين 'على.
    Demek istediğim, kolejden sonra yapabileceğin pek çok şey vardı. Open Subtitles كان هناك الكثير من الأشياء الأخرى التي كان يمكن أن تقوم بها بعد الكلية
    Ve bir süre sonra konuşulmadan bırakılan öyle çok şey vardı ki neredeyse hiçbir şey konuşmamıştık. Open Subtitles وبعد فترة قصيرة كان هناك الكثير الذى لم نعد نتذكره ولا نتحدث عنه بالكاد لم نعد نتذكر أى شىء إطلاقا
    Küçükken, onu tek başına yaşamaya mahkum bıraktığım o kadar çok şey vardı ki... 18 yaşındayken ebeveynlikten ne kadar anlayabilirdim ki zaten? Open Subtitles أعني كان هنالك الكثير من الأمور تركتها تجري معه ... كالنضوج لوحده أعني ماذا يمكن لشخص في سن الـ18 ان يعرف بشأن الأبوة ؟
    - E ne oluyor? Konuşacak çok şey vardı. Open Subtitles كان هنالك الكثير لنناقشه
    Dikkatini dağıtan çok şey vardı. Open Subtitles كان هنالك الكثير من المعوقات
    Ama onun başka bir konuda söyleyeceği çok şey vardı. Open Subtitles لكن كان لديه الكثير ليقوله بخصوص موضوع آخر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more