Onlara kendini telafi ettiğini söyledim ama bir fakülte üyesi ile uğraşmayı çok ciddi bir suç sayıyor. | Open Subtitles | انا وضحت انك صححتي الامور لكن يال تعتبر تشويش عضو من الاساتذه جريمة خطيرة جدا |
Korkuyorsunuz,anlıyorum, bu antlaşmanın ayrıntıları öğrenilirse çok ciddi sonuçlar doğuracağını anlıyor musunuz? | Open Subtitles | خفت على ما أعتقد من أن تلك النتائج خطيرة جداً بأن تعرف تفاصيل هذه المعاهدة؟ |
Bu ülkede çok ciddi bir mesele giderek kontrolden çıkıyor. | Open Subtitles | يوجد قضية خطيرة للغاية تخرج عن نطاق السيطرة في هذه البلاد |
Harika. Şimdi yanınıza geleceğim, ve başlamadan önce, bunu çok ciddi bir ortamda yaptığımızdan emin olmak istiyorum. | TED | والآن سأقترب منك وقبل أن نبدأ أريد أن أحرص على أن نقوم بذلك بشكل جاد للغاية. |
Üremi mi deniyordu? çok ciddi bir hastalıktır ve oluşması genelde uzun yıllar alır. | Open Subtitles | مرض خطير جداً ، يتطلب سنوات عديدة حتى يظهر |
Pakistan'da kadınların her gün yüzleştiği çok ciddi ve bazen ölümle sonuçlanan türde bir taciz. | TED | هذا النوع من المضايقات التي تتعرض لها النساء في باكستان خطير جدا ويؤدي إلى حدوت وفيات في بعض الأحيان. |
Ya çok ciddi bir ilişki içindesin ya da çok ciddi bir ruhsal bunalımdasın. | Open Subtitles | اما انكِ تحظين بعلاقة خطيرة جدا او حالة نفسية خطيرة |
çok ciddi. Bunun askeri malzeme çalmakla bir ilgisi var. | Open Subtitles | خطيرة جدا متهم سرقة اسلحة الجيش |
Bunlar çok ciddi iddialar. Evet. | Open Subtitles | تلك إدعاءات خطيرة جدا الوكيلة سكالي |
Bilgi saklamak çok ciddi bir suçtur. | Open Subtitles | الإحتفاظ بأي معلومات هي جريمة خطيرة جداً |
Okul civarında uyuşturucu satmak çok ciddi bir suçtur, sayın hakim. | Open Subtitles | بيع المخدرات في ساحة مدرسة هي تهمة خطيرة جداً يا حضرة القاضي |
Söylediklerinin çok ciddi iddialar olduğunun farkındasın, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ تعلمين أن هذه مزاعمُ خطيرة للغاية التى تقولينها |
Evet, hepimiz burada çok ciddi bir suçlama olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | حسنا,كما نعلم جميعا, هذه تهمة خطيرة للغاية |
Bizim işimiz çok ciddi bir iştir. Ve nasıl yapacağımızı öğrenmek için üniversiteye gitmemiz gerekmiştir. | Open Subtitles | ما نفعله نحن جاد للغاية وكان علينا دخول الجامعة لتعلمه |
Bu konuda çok ciddi ki onun evine taşındı. | Open Subtitles | إنه جاد للغاية بشأنها حتى انه قد انتقل لللإقامة معها بالفعل |
Çünkü doktorum bana dedi ki bende çok ciddi nuga eksikliği varmış. | Open Subtitles | ذلك لأن طبيبي يقول بأنني عندي خطير جداً حلوى |
NBA gerçeklerle yüzleşmeli. Olanlar çok ciddi. | Open Subtitles | أتحاد السلة يجب أن يواجه الحقيقة ما يحدث خطير جدا |
Ama aynı zaman bu çok ciddi çünkü bilgisayar kullanamayan insanlar için erişilebilirlik materyalleri artmaya başladı. | TED | لكنه ايضاً جاد جداً لأن كل الاشياء التي يمكن الوصول اليها بدأت بالظهور، حيث الناس لا يمكنهم استعمال الحواسيب بالضرورة. |
Bu söyledikleriniz çok ciddi suçlamalar, ve biz yaşlılarınıza, çok azap çektiriyor, çünkü önceki beş kere yüzünden hâlâ kâbuslar görüyoruz. | Open Subtitles | أنت تتهمه بتهم جادة جدا ومؤلم بدرجة أكبر لنا نحن كبار السن لأننا ما زلنا نرى كوابيس من خمس أجيال سابقة |
Temizlik malzemesi çıkarsa çok ciddi bir konuşma yapacağız. | Open Subtitles | لو كان بها مسلتزمات حمام فأنا وأنتٍ سوف نحدث حديث جدي جدا |
Ama evet, aynı zamanda doğru Internet'in problemleri var, çok ciddi problemler güvenlikle ilgili problemler ve gizlilik ile ilgili problemler. | TED | لكن في نفس الوقت تواجه الانترنت مشاكل ,مشاكل جدية جدا مشاكل مع أمن المعلومات ومشاكل مع خصوصية المستخدمين |
Ona çok ciddi suçlamalar yöneltildi. | Open Subtitles | هذه جدّي جداً التهم جَمعتْ ضدّه، |
Durumu çok ciddi, ve Desert Palm hastanesine kaldırıldı. | Open Subtitles | هي في حالةٍ جدّية جداً و أُخِذَ لهِجْر مستشفى النخلةِ. |
Yani kontrollü silahlanma meselesi çok ciddi bir siyasi muamma. | Open Subtitles | أقصد أن اليسطرة على حيازة الأسلحة قرار سياسي خطير جدًا. |
Bay Wong bayağı zengin bir adam, fakat ne yazık ki çok ciddi Jones'u var. | Open Subtitles | الآن ، السيد وونج ثرى جدا و لكن لسوء الحظ ، هو لاعب خطير للغاية |
Çok ağırbaşlı bir adamdı çok ciddi ve dalga geçmeyen birisi. | Open Subtitles | كان رجل عظيم جاد جدا و لا يهرج |