Aslında, şizofrenik halüsülasyonlar ondan daha kötü olabilir. Çok, çok daha kötü. | Open Subtitles | في الواقع، هلوسات المصاب بالانفصام يمكنها أن تكون أسوأ من ذلك بكثير |
Bazı mağdurlar, Yezidilerden çok daha kötü sonuçlar yaşadı. | TED | بعض الضحايا تمت معاملتهن بشكل أسوأ من اليزيديات. |
Tuzak olduğunu biliyordum. Bu Anneler Günü'nden çok daha kötü. | Open Subtitles | كنت أعرف أنه فخّ هذا أسوء بكثير من عيد الأم |
- çok daha kötü. - Kötü bir fikir olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أسوء بكثير - لقد قلتُ لك أن هذه فكرة سيئة - |
İnan bana, bu dünyada Coalwood'dan çok daha kötü yerler var. | Open Subtitles | صدقنى يا هومر هناك أماكن أسوأ بكثير من كولوود فى العالم |
Herhangi bir şekilde bu işin içindeysen ve bana yardım etmezsen hayatını olduğundan çok daha kötü hale getiririm. | Open Subtitles | إن كنت متورّطاً في هذا بطريقة ما ولا تساعدني سأحرص على أن تكون حياتك أسوأ مما هي عليه الآن |
Size Chris'in ölümü diğerlerine göre çok daha kötü olacak diyorum | Open Subtitles | انا اقول لكم ، كريس يموت عشر مرات اكثر و اسوأ من هؤلاء اطفال. |
Ayrıca sağlığınız için de korkunç derecede zararlıdır doymuş yağdan çok daha kötü, teknik olarak bir tür doymamış yağ olsalar bile. | TED | وهي أيضاً سيئة للغاية بالنسبة لصحتك وهي أسوأ بكثير من الدهون المشبعة على الرغم من أنها من الناحية الفنية هي نوع من الدهون غير المشبعة |
Biraz sakin olur musun? Bundan çok daha kötü durumlardan sağ salim kurtulduk biz. | Open Subtitles | هلا تهدأ، واجهنا أوضاعاً أسوأ من هذه وقد تخطّيناهم بنجاح |
çok daha kötü olabilirdi. | Open Subtitles | الآن، كان بالإمكان أن يكون أسوأ من ذلك بكثير |
Bundan çok daha kötü yerlerden kurtulduk. | Open Subtitles | ليس معنى هذا أننا لم نتخطى ما هو أسوأ من ذلك |
Gitmesine izin verirsen, herşey çok daha kötü olacak. | Open Subtitles | إن تركته يذهب، سيكون الأمر أسوأ من السابق |
- İşleri daha kötü ettin. çok daha kötü. - Onu konuşturabilirim. | Open Subtitles | أنت تجعل الأمر أسوء , أسوء بكثير - أستطيع جعله يتلكم - |
Endişeliyiz, çünkü son olaylar göz önüne alındığında dikkat dağınıklığından çok daha kötü durumda olmalıydın. | Open Subtitles | نحن قلقون لأنه بالنظر للأحداث الأخيرة من المفترض أن تكون أسوء بكثير من بعض الشرود الذهني |
Bunu söylememle birlikte de biraz önceye göre çok daha kötü hissettin şimdi. | Open Subtitles | ومجرد قولي ذلك غالبًا يجعلك تشعرين أسوء بكثير مما كنت عليه في الثواني السابقة. |
Onun yaptığı şey bizimkinden çok daha kötü, değil mi? | Open Subtitles | ما فعله هو أسوأ بكثير مما قمنا به، والحق، ما؟ |
Benim yaptığımdan çok daha kötü şeyler yapan birini içeri tıkıyorum. | Open Subtitles | كلا، ما أفعله هو سجن طليق يقوم بأمور أسوأ مما فعلتها |
Fakat yakında çok daha kötü olacaktı. | Open Subtitles | لكنها أوشكت أن تصبح اسوأ من الجحيم بكثير |
Ama şimdi çok, çok daha kötü olacağım. | Open Subtitles | ولكن الآن أنا سيصبح جدا، سيئة للغاية. |
Bunun yerine gördüğümüz bir başkaldırıdan çok daha kötü. | TED | وبدلا من هذا .. نرى أموراً اسوء شيء اسوء بكثير من الثورة |
Benim gibilerle birlikte takılıp kalmış olmaktan çok daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء اسوء من وجودك في حضرتي المحببه |
Burada gördüğümüzden çok daha kötü bir şeyle karşı karşıyayız sanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أننا نتطلع إلى شيء أكثر سوءاً عن أي شيء قد مررنا به من قبل هنا |
Para vermekten çok daha kötü bir şey bu. | Open Subtitles | ذلك أسوأ بكثيرُ مِنْ إعْطاء مالِها. |
Diğer çoğu yönden ise, çok, çok daha kötü geçecek. | Open Subtitles | و بعدة طرق أخرى, أكثر و أكثر سوءا |
Millet, Bu düşündüğümüzden çok, çok daha kötü. | Open Subtitles | ..يابشر .. نحن الآن اسوأ بكثير ..أكثر من ما نتوقع |
Dinle. Senin için buradaki hayatı çok daha kötü hâle getirebiliriz. Tahmin edeyim, burada arkadaşlarınız var. | Open Subtitles | أنصت ، الأمور قد تسوء كثيراً بالنسبة لك هنا |