"çok hızlı bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • بسرعة
        
    • جدًّا بلمح البصر
        
    • سريعاً جداً
        
    • بشكل سريع
        
    Ancak bu aynı bongo çok hızlı bir şekilde müzikten yok oluyor ve halk arasında hızlıca geleneksel tür popülerliğini kaybediyor. TED ومع ذلك هذا الطبل نفسه يختفي بسرعة جدًا من المشهد الموسيقي ومن الأسلوب التقليدي أنه يخسر شعبيته بسرعة جدًا بين الناس
    İnsan nüfusu çok hızlı bir şekilde artıyor ve katlanarak artıyor. TED النسبة السكانية تزداد بسرعة وتتزايد باطراد.
    Işığının şiddeti çok hızlı bir şekilde ayarlanabilir, ve çok hızlı söndürülebilir. TED يمكن تعديل حدته بسرعة عالية جدا ويمكن تشغيله بسرعة عالية جدا
    Her şey çok hızlı bir şekilde tersine gitti. Open Subtitles -وتفاقم الوضع جدًّا بلمح البصر .
    çok hızlı bir şekilde gerçekleşti ama... Open Subtitles حسناً, لقد حدث الأمر سريعاً جداً ..لكن
    Ve daha önce hiç görmedikleri bu biyolojik çeşitlilik arasında dikkatlarini çok hızlı bir şekilde çeken bir tür buldular. TED خلال كل هذا التنوع البيولوجي الذي لم يروه من قبل, وجدوا نوع لفت انتباههم بشكل سريع.
    Bizimkinden çok daha az karanlık enerjiye sahip olan evrenlerse, onlar da kendi içlerine çok hızlı bir biçimde çökecekler ve yine galaksiler oluşmayacak. TED وفي هذه المجرات التي لديها طاقة مظلمة اقل بكثير فإنها تنهار على نفسها بسرعة وهنا ايضاً لا تتكون المجرات
    Şehirlerin çok hızlı bir şekilde büyümelerinin en büyük nedeni bu. TED هذه هي معظم الأسباب التي تؤدي إي نمو المدن بسرعة.
    Ülkeler çok hızlı bir şekilde 150 limitine ulaşabiliyor sonra tahmin edebileceğiniz üzere durağanlaşıyor ve artmaya devam etmiyorlar. TED الدول تنطلق بسرعة باتجاه علامة 150 تلك، ثم تستقر، ولا تستمر في الواقع بالصعود كما تتوقعون.
    Yani çok hızlı bir şekilde alıyor gibi görünmekteler. TED لذا يبدو أنهم قادرون على الإكتساب بسرعة كبيرة.
    Günümüz eylemleri, zorluklara karşı destek olabilecek bir örgütsel tabanı olmadan çok hızlı bir şekilde büyüyor. TED أما حركات اليوم فتتصاعد بسرعة بدون أساس تنظيمي تقوم عليه والذي يمكنه مساعدتهم على خوض تلك التحديات.
    Çünkü medya o binalar etrafında kenetlenip çok hızlı bir şekilde bu formların kültür ve turizm demek olduğunu öğrettiler. TED حصل هذا لأن الإعلام نجح جدا في ليعلمنا بسرعة أن هذه الأشكال تعني الثقافة والسياحة.
    İşte nelerin olabileceği: Bu virüs çok hızlı bir şekilde bütün dünyaya yayılıyor ve TED هذا ما يمكنه أن يحدث. يمكنها الإنتشار في جميع أنحاء العالم بسرعة كبيرة جداً.
    NATO, çok hızlı bir şekilde harekete geçebilecek taşınabilir bir birime sahip. TED لدى حلف شمال الاطلسي وحدة متنقلة يمكن نشرها بسرعة كبيرة.
    Yani eğer çok hızlı bir şekilde yukarı doğru uçsaydınız, vücudunuzdaki atıl gaz aynı gazlı bir içecek sallandığında köpürdüğü gibi hızla genleşirdi. TED إذن إذا طرت إلى الأعلى في شكل مستقيم بسرعة الغاز الخامل في جسمك سيتضاعف كفوران الصودا عند رجها
    Tocilizumab ile tedavinin ardından saatler içinde Emily'in durumu çok hızlı bir şekilde düzelmeye başladı. TED بعد ساعات من العلاج بالتوسيليزوماب، بدأت إيميلي بالتحسن بسرعة.
    Algoritmalar çok hızlı bir şekilde çok şey öğrenebilir. TED يمكن للخوارزميات أن تتعلّم الكثير.. بسرعة.
    Her şey çok hızlı bir şekilde tersine gitti. Open Subtitles -وتفاقم الوضع جدًّا بلمح البصر .
    Her şey çok hızlı bir şekilde tersine gitti. Open Subtitles -وتفاقم الوضع جدًّا بلمح البصر .
    Çığlık atabilmek için zar zor bir şansı vardı herşey çok hızlı bir şekilde oldu. Open Subtitles ...بالكاد حظيت بفرصة للصراخ حدث كل هذا سريعاً جداً
    Sonra her şey çok hızlı bir şekilde gelişti. Open Subtitles ثم أصبح الأمر سريعاً جداً
    Onlar tüketici ve üretici olurlar ve yerel economi çok hızlı bir şekilde gelişmeye başlar. TED سيصبحون منتجين ومستهلكين والأوضاع الإقتصادية المحلية ستزدهر وتتصاعد كدوامة بشكل سريع جدا.
    Ama yetenek seviyeri çok hızlı bir şekilde artıyor. Open Subtitles لكن مستويات مهاراتهم تتحسن بشكل سريع جدا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more