Bir adayı hayal etmeden önce... şu anda içinde bulunduğunuz InGen kıyı tesisine... çok yakın bir mesafede, bir amfiteatr inşaatına başladı. | Open Subtitles | قبل أن يحلم بأية جزيرة بدأ ببناء مدرج قريبا جدا من حيث أنتم جالسون الآن مجمع إين جين البحرى |
Şunu söylemek istiyorum ki Julia'yı teyze yapıyorum ve çok ama çok yakın bir zamanda aynı davranışı bekliyorum. | Open Subtitles | واردت ان اقول سوف اجعل جوليا خالة لذا انتظر منها المثل قريبا جدا |
Üzgünüm, ama sanırım Pyaari'yi çok yakın bir zamanda bulacağız. | Open Subtitles | اسفه . ولكنى اعتقد اننا سنجد بيارى قريبا جدا |
Arturo Toscanini'nin çok yakın bir kişisel arkadaşı. | Open Subtitles | صدّيقة مقربة جدًا لـ(أرتورو توسكينيني)؟ |
-Evet ama onu olay esnasında, araçtan başka bir yerde olmadığını gösterecek, kaza mahalline çok yakın bir yere yerleştirecek türden bir bilgiye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نعم، ولكن نحن بحاجة الى شيء أن يضع لها على الساحة قريبة جدا من الوقت وقوع الحادث. شيء أن يقول لم يكن هناك مكان آخر |
Aslında, çok yakın bir gelecekte zannediyorum ki yalnızca yazdıklarımız değil, her hareketimiz kaydolacak. | TED | في الواقع, اعتقد أنه في المستقبل القريب, أنه ليس فقط ما نكتبه سيسجل, وإنما كل شيء نفعله سيسجل. |
- çok yakın bir zamanda... | Open Subtitles | ماذا؟ سيأتى وقت عليك قريبا جدا |
Yani... seni sınıra çok yakın bir yere götürebilir. | Open Subtitles | لذا ... بإمكان هذه اللعبة أن تأخذك قريبا جدا من الحافة |
Gerçek numarama çok yakın bir numara verdim. | Open Subtitles | اعطيته رقما قريبا جدا من رقمي الحقيقي |
çok yakın bir zamanda ölebilirim. | Open Subtitles | من الممكن ان اموت قريبا جدا |
- O çok yakın bir arkadaş. | Open Subtitles | -هي صديقة مقربة جدًا . |
Bayan Meade, annenizle çok yakın bir ilişkiniz var sanırım. | Open Subtitles | يبدو بأنكِ كنتِ قريبة جدا من والدتكِ ياآنسة ميد |
Sizin abinizle aranızda çok yakın bir ilişki var, değil mi? | Open Subtitles | إنك قريبة جدا من أخيك، أليس كذلك؟ |
Ama renkleri kırmızı olduğu için, ölüm ânına çok yakın bir sırada açıldıkları sonucuna varabilirim. | Open Subtitles | ولكن... لأنهم الأحمر في اللون، وأنا نستطيع أن نستنتج أنها وقعت قريبة جدا من الموت. |
Elini kaldırmamış olanlarınız da çok yakın bir zamanda bu cinsel kimlikteki biriyle tanışma şansına erişecektir, bundan eminim. | TED | كل شخص منكم، لم يرفع يديه، في المستقبل القريب جدًا ستحصل على فرصة لكي نقابل شخصًا ما من هذه الهويات، أضمن لكم هذا. |
çok yakın bir zamanda, size neyle karşı karşıya olduğunuzu ve neden Hammond ve SG-1'e şu an neden her zamankinden çok ihtiyacımız olduğunu anlamanızı sağlamak için buradayım. | Open Subtitles | ولكن في المستقبل القريب أنا هنا لأدعك تعلم مالذي انت بصدده ولم نحن بحاجة لـ هاموند و إس حي 1 أكثر من أي وقت مضى |
çok yakın bir gelecekte aniden emekliliğe ayrılacak diyelim. | Open Subtitles | فقط لنقل انه سيكون الضحيه لتقاعد مُفاجئ في المستقبل القريب. |