"çok zaman" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكثير من الوقت
        
    • زمن طويل
        
    • فترة طويلة
        
    • زمن بعيد
        
    • وقت كثير
        
    • وقتا كثيرا
        
    • وقتاً كثيراً
        
    • وقتًا طويلاً
        
    • معظم الوقت
        
    • وقت أكثر
        
    • وقتاً أطول
        
    • وقتٌ طويل
        
    • وقت طويل
        
    • وقتاً طويلاً
        
    • زمنٌ طويل
        
    birçok sebep bulunuyor. Sosyal bilimciler, vücut dilimizin veya başkalarının vücut dillerinin kişinin yargı mekanizmasındaki etkilerini incelemek için çok zaman harcadılar. TED صحيحة للنظر الى ذلك ، لذا قضى علماء الاجتماع الكثير من الوقت يفحصون تأثير لغة جسدنا أو لغة جسد الاخرين على أحكامنا
    Yatırımcılar bulduk işi kurmak ve kadınları eğitmek için çok zaman harcadık. TED حصلنا على مستثمرين، وأمضينا الكثير من الوقت في بناء العمل وتدريب النساء.
    Gerçi aradan çok zaman geçti. Otobüsün icat edilmesini beklerdim. Open Subtitles منذ زمن طويل ومع ذلك انا أذكر انتظار اختراع الحافلة
    çok zaman önce değildi, özür dilememi istedin ama hiç dilemedim. Open Subtitles منذ فترة طويلة وأنت أردت أن أعتذر لك وأنا لم أفعل
    Uçmanın zevkli olacağına karar verdiğimiz çok zaman önceleriydi Onun nasıl yapıldığını öğrenmek ancak 1903 lerde gerçekleşti. TED فمنذ زمن بعيد جدّاً كنّا نحلم بالطّيران ولم نتمكّن من ذلك حتّى عام 1903
    Sizin pozisyonunuzdaki bir adam için çok zaman alıyor olmalı. Open Subtitles لا بدّ أن ذلك يستهلك الكثير من الوقت لرجلٍ بمنصبك
    Sen ve Adam birlikte çok zaman geçiriyorsunuz biliyorum ama.... Open Subtitles أعلم بأنه أنتي وأدم تقضون الكثير من الوقت معاً ولكن
    Yani, annesi ve ben, onun eğitimine çok zaman ayırdık. Open Subtitles أعني أمه وانا أمضينا الكثير من الوقت من أجل تعليمه
    Scranton'da çok zaman geçirdim ama tek bir kâğıt bile satamadım. Open Subtitles قضيتُ الكثير من الوقت في سكرانتون لكنّي لم أبع أي ورق
    Sen ve teyzem küçükken birlikte çok zaman geçirir miydiniz? Open Subtitles عندما كنتِ وخالتي صغاراً، هل قضيتم الكثير من الوقت سويةً؟
    Eğer casus iseniz, insanların gizledikleri şeyleri bulmak için çok zaman harcarsınız. Open Subtitles عندما تكون جاسوسا فإنك تقضي الكثير من الوقت بحثا في مخابئ الآخرين
    Bir keresinde babam, şaka olarak, çok zaman önceydi bu, Open Subtitles قالها أبي مرة كـ طرفة، وقد كانت منذ زمن طويل.
    Ve sanırım o gece çok ağladım neyse, çok zaman oldu. Open Subtitles وأعتقد أنّني بكيت بشدّة حسناً، على أيّة حال، مرّ زمن طويل
    Bunu yıllar önce yazmıştım, Başkan'la tanışmadan çok zaman önce. Open Subtitles كتبتُ ذلك قبل سنوات قبل فترة طويلة من لقائي بالرئيس
    Pekala, üstünden çok zaman geçmiş olabilir... ama inan bana tatlım, bir zamanlar kimse annenin eline su dökemezdi. Open Subtitles من الممكن أن ذلك من زمن بعيد ولكن صدقيني يا عزيزتي كانت أمك تعلم ماذا يعني البريق
    Pek çok zaman geçti, belki gitmiştir. Open Subtitles لقد مر وقت كثير على رحيلك ربما يكون قد رحل عن الباخرة أيضاً
    Scott ile çok zaman geçirdiğim için Lisa'yı ihmal ettim sanki. Open Subtitles أعلم.. لكني أشعر أني أهملت ليزا لقضائي وقتا كثيرا مع سكوت
    Kyle'la burada olup olmamasını umursayamayacak kadar çok zaman geçirmiş olmak beni düşündürüyor. Open Subtitles إنني خائفة لأني قضيتُ وقتاً كثيراً و أنا لا أهتم لوجود كايل هنا
    Yo, gerek yok. Bunların hepsine bakmak çok zaman alır. Open Subtitles كلّا , ليسَ هُنالِكَ داعٍ , سيتطلّبُ وقتًا طويلاً لكي ألقي نظرة على كلّ ذلك.
    İyi görünmek için çok zaman efor ve para harcarız. Open Subtitles نقضى معظم الوقت, الطاقه والمال فى السعى لنبدو بأحسن أحوالنا
    Nasıl öğrenme alanına daha çok zaman ayırabiliriz? TED اذا كيف يمكننا امضاء وقت أكثر في التعلم؟
    Tanrım, insan böyle zamanlarda sadece sevdiklerini ve onlarla ne kadar çok zaman geçirmek istediğini düşünüyor Open Subtitles يا رجل في مواقف كهذه أنت فقط .. كل يمكنك التفكر به هو الذين تحبهم و تتمنى لو قضيت وقتاً أطول معهم
    Onu son gördüğümden beri çok zaman geçti. Open Subtitles تعلم لقد مرَّ وقتٌ طويل منذ أخر مرة رأيتها فيها
    Ne çok zaman oldu. Sanki hep bu trendeymişiz gibi. Open Subtitles مر وقت طويل يبدو إننا سننتظر للأبد داخل هذا القطار
    JK: Seninle çok zaman vakit geçirmedim, ama biliyorum ki yine de beni seviyorsun, ve muhtemelen hala benim için dua ediyorsundur ve beni düşünüyorsundur. TED لم أقضي وقتاً طويلاً معك و لكنني أعلم أنك مازلت تحبينني و ربما مازلت تدعين لي و تفكرين بي
    Beni tedavi edişinizden bu yana çok zaman geçti. Open Subtitles مرّ زمنٌ طويل منذ أن عالجتني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more