"çukurun" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحفرة
        
    • حفرة
        
    • الخندق
        
    • للينبوع
        
    • للحفرة
        
    • البحت
        
    Buna göre, bu gölgelenmeler ancak ışığın yukarıdan gelip bir kubbenin konveks yüzeyine ya da bir çukurun dibine çarpmasıyla oluşabilir. TED وهكذا فإن أنماظ الظلال قد تنتج عن الإضاءة للأسفل على الجانبين المنحدرين لقبة، أو على أسفل الحفرة.
    - Neredeydi? - çukurun kenarında. Open Subtitles على حافة الحفرة, كان هناك طائر ينقر عليها
    çukurun kenarında, cesetleri çukurun içine atan daha fazla sayıda kişi vardı. Open Subtitles عند حافة الحفرة كان هناك المزيد من السجناء يقومون بسحب مزيد من الجثث إلى داخل الحفرة
    onu olduğu yerde ara, dipsiz bir çukurun içinde. Open Subtitles أبحث عنها فى مكانها ، فى قاع حفرة ليس لها نهاية
    Ve beni pis bir çukurun içine at. Hiçbir erkeğin vücudumu göremeyeceği bir çukura. Open Subtitles وألقي بي في حفرة كريهة حيث لا تنظر إلى جسدي عين رجل
    İçimizden bazıları kendilerini, canlı canlı çukurun içine attılar. Open Subtitles البعض من مجموعتنا ألقوا بأنفسهم داخل الحفرة أحياء
    Yukarıda, çukurun kenarında Aumeyer ve Grabner bağırıyordu: Open Subtitles وعلى حافة الحفرة بالاعلى أخذ أوماير وغرابنر يصرخوا علينا
    Senin insanların bu çukurun içinde yatan iğrenç kötülükten farklı değil! Open Subtitles شعبك ليس أفضل من الفساد القابعة داخل أمعاء هذه الحفرة
    Senin insanların bu çukurun içinde yatan iğrenç kötülükten farklı değil! Open Subtitles شعبك ليس أفضل من الفساد القابع داخل أمعاء هذه الحفرة
    O çukurun kenarında durdum, ve bunun uzun ve zor olduğunu düşündüm. Open Subtitles وقفت على حافة تلك الحفرة و فكرت فيها طويلاً و ملياً
    Çukura girdi bu sırada Matmazel Bella Duveen oraya geldi, saçının ve elbisesinin bir kısmını yeni çukurun yanındaki güllere taktırdı. Open Subtitles ماذا يفعل؟ قفز فى الحفرة وحينها وصلت الانسه بيللا دوفينى
    çukurun önemi ve kimin taşları koyduğunu anlamamıza yardımı olabilirdi. Open Subtitles قد يلقي بعض الضوء على أهمية الحفرة و من وضعهم هناك
    Mezarcı çukurun dibinde forsepsi yerleştirir. Open Subtitles داخل الحفرة, و بتريّث, سيقوم اللحّاد بتثبيت الأغلال على الأيدي
    Ebedi utancını damgalamak için şu andan itibaren ruhunu çukurun bir yaratığına satıyorum. Open Subtitles بمناسبة خزيك الأبدي، أنا هنا ربط نفسك لمخلوق من الحفرة.
    Kaza bölgesinden gelen ilk görüntüler, çukurun büyüklüğünün, Boeing 737'nin girdiği küçük çukurdan çok daha büyük olduğunu gösteriyor. Open Subtitles الصور الأولى لموقع التحطم تبين حفرة كبيرة حيث تحطمت البوينج 737 إلى قطع صغيرة
    Telefonunu açmadığına göre bir çukurun dibinde ölüp gitmiş olması gerekir! Biliyorum. Open Subtitles يجب أن تكون ميتة في حفرة لعدم الرد على هاتفها
    Ve birden iki metrelik beton bir çukurun köşesinde durduğumu fark ettim. Open Subtitles و فجاة أدرك أنني على حافة حفرة خرسانية بعمق 7 أقدام
    Yukarıdan nasıl gördüğünü bilmiyorum ama lanet bir çukurun içindeyiz. Open Subtitles أنا لا أعلم ما الذى يمكن أن تراه من الخارج ولكننا فى حفرة لعينة
    11 tane çukurun içinde de birer ceset varmış. Open Subtitles يوجد 11 حفرة كل واحدة تظهر أنه يوجد جثة واحدة
    çukurun silahı mı vardı? Open Subtitles -أكان لدى الخندق مسدّس؟ -لا يهمّ ما أصابه
    Thea bana bunun çukurun yan etkisi olduğunu söyledi. Open Subtitles أخبرتني (ثيا) أن هذا عرض جانبيّ للينبوع.
    çukurun içine sürün, kurbanlarının içinde olduğu çukura gir hasta piç kurusu! Open Subtitles أزحف إذهب للحفرة التي صنعتها أيها المريض اللعين
    Yapılan açıklamada U. U. G. K, şöyle konuştu: "çukurun derinliği yüzünden cesetlerin çıkarılması imkansıza yakın. Open Subtitles "وذكر المجلس القومي لسلامة النقل بتصريح أنّه: بسبب العمق البحت..." "ستكون استعادة الجثث أمراً شبه مستحيل"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more