"öğrencilerini" - Translation from Turkish to Arabic

    • طلاب
        
    • طلابه
        
    • الطلبة
        
    • بطلاب
        
    • تلاميذ
        
    • طلابك
        
    • طلابها
        
    • طلبة
        
    • طلاّب
        
    • تلاميذها
        
    Birincil görevim, bu kurumun öğrencilerini... ve herkesi, aslında tüm insanlığı... yeni bir Stifler tehdidinden korumaktır. Open Subtitles هدفي الأول هو حماية طلاب هذه المنشأة وكل الجنس البشري من خطر ستفلر آخر
    Senin peşindeki, ilahiyat öğrencilerini pek sevmiyor. Sınıf arkadaşlarından birini yakalamış. Open Subtitles ملاحقك لا يحب طلاب الحلقات الدراسيه لقد طارد احد زملائك
    Tacize karşı bütün öğrencilerini korumak için hukuk ve ceza temsilcisi kraliçe adayıyım. Open Subtitles أنا مرشحة لملكة الحفلة الراقصة للقانون و النظام موجودة هنا لكي أحمي جميع طلاب هذه المدرسة من المضايقة.
    Wong Fei-hong'a öğrencilerini nasıl eğittiğini sor Open Subtitles نعم اسال ونج فى هونج . يشاهد كيف يختار طلابه
    Büyük eyaletimizin valisi olarak... mezun olan polis akademisi öğrencilerini görmek beni çok gururlandırıyor. Open Subtitles كحاكم لهذه الولايةِ العظيمةِ يَمْلأُني الفخرِ لرُؤية هؤلاء الطلبة الخريجون العسكريون للشرطة
    Tanrı bilir, okullar da "C" öğrencilerini kabul etmiyordur ya. Open Subtitles الله يعلم المدارس لا يريدون الاعتراف بطلاب درجة (c) الآن
    Tıp öğrencilerini domuzlara yem etmek hakkında bir şeyler mırıldanaraktan sınıfa geri döndü. Open Subtitles متمتما بشئ عن اطعام تلاميذ مدرسة الطب للخنازير عظيم
    öğrencilerini bile besleyemiyorsun. Hiç kimse orada durmaz ki. Open Subtitles أنت حتي لا تغذي طلابك أي واحد بالإحساس سوف يغادر
    Yeni dönem başlamadan programdaki öğrencilerini tanımak istiyormuş-- Open Subtitles أرادت أن تعرف طلابها على البرنامج قبل السنة
    Ayrıca Memphis'te üniversite, bölgedeki tutkulu lise öğrencilerini topluyor ve üniversite harç sıkıntıları olmadan şehir içine gidip eğitim almaları için onlara burs veriyor. TED وفي ممفيس، تجند الجامعة طلبة المدارس الثانوية المحليين المتحمسين وتقدم لهم المنح الدراسية من أجل التدريس في وسط المدينة دون تحمل عبء ديون الكلية.
    Pekala, kolej öğrencilerini çağırmak istemediğin sürece, aynı günde aynı bölgede, çözülmemiş cinayetleri gözden geçirmelisin. Open Subtitles حسناً ، الا اذا كنت تريد ان تستدعى احد طلاب مدرستك لتفحص بعض القضايا الغير محلولة
    Bundan gayri Usta Guiguzi'nin öğrencilerini aramayacaksınız. Open Subtitles ثيو لن تقوم ,بالبحث عن أى طالب آخر من طلاب المعلم جيويجوزى
    Şimdiki çalışmamızda, drama öğrencileri B.E. öğrencilerini oynayacak. Open Subtitles في تدريبنا التالي طلاب الدراما سيلعبون أدوار طلاب التربية البدنية
    Burada ve yurt dışında son zamanlarda kaydolan eğitimini tamamlamış tıp öğrencilerini araştıralım. Open Subtitles علينا ان ننظر في طلاب الطب الحاليين و كذلك بالمنسحبين هنا و في الخارج
    Birinci sınıf öğrencilerini mi kurtarırsın, Kilgrave'i mi öldürürsün desek Kilgrave'i mi öldürürdün? Open Subtitles حسناً، إذا كنت تستطيعين إنقاذ طلاب صف أول أو قتل كليغروف ستقتلينه؟
    Hele de yeni hukuk öğrencilerini eğiten bir kadınsa cinayet işleyen. Open Subtitles وبالتأكيد ليس إن كنت امرأة مسؤولة عن تعليم جيل كامل من طلاب الحقوق
    Pendleton Üniversitesi'nde seri cinayetler katili yakalandı " Üniversite profesörü öğrencilerini şehir efsanelerine göre öldürdü." Open Subtitles أستاذ فى الجتمعة يقتل طلابه مستخدم طرق الخرافات المحلية
    Babasının öğrencilerini taciz etmiş olabileceğinden bahsettim. Open Subtitles لقد اقترحت أن والدها لربما كان يعتدي على طلابه
    "Böyle bir okulun öğrencilerini koruyamaması oldukça üzücü" Open Subtitles أنها مسألة حزينة" عندما لا تستطيع المدرسة الحفاظ على انضباط الطلبة"
    Buna karşın Profesör Slughorn "Beklenenin Üstünde" alan F.Y.B.S öğrencilerini de memnuniyetle dersine kabul ediyor. Open Subtitles (سلجهورن) ، يقبل بطلاب جدّد تحت درجة مقبول.
    Tüm ikinci sınıf öğrencilerini yok edebilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تُمْرِضَ قسما كاملا من تلاميذ السنة الثانية
    öğrencilerini ve karını bırakıp uçakla buraya gelmen. Open Subtitles أن تستقل الطائرة لساعات وتترك طلابك وزوجتك
    Çocuğu olmadı, ama öğrencilerini kendi çocukları gibi sevdi. Open Subtitles لم تحظى بأطفال، لكن أحبت طلابها كما لو كانوا خاصتها
    Buraya gelen tıp öğrencilerini hayvanlar üzerinde çalışmak tatmin etmiyordu. Open Subtitles طلبة الطب الذين جاءوا هنا لم يكونوا مقتنعين بالاعتماد علي الحيوانات
    İçimde bazı 10. sınıf öğrencilerini çok mutlu edecekmişim gibi bir his var. Open Subtitles "ينتابني شعور بأنّي سأسعد بعض طلاّب الصف العاشر"
    Okulun biri öğrencilerini "gezi için müzeye getirdiğinde, onları yetiştirilmiş eğitimciler" karşılar. Open Subtitles عندما تحضر مدرسة تلاميذها ... للمتحف في رحلة ميدانية ... ... يكون هناك فريق من المتطوعين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more