Belki de kocası öğrendi ve, bilirsin, ihtiras cinayeti. Tamam. | Open Subtitles | ربما أن الزوج اكتشف ذلك و كما تعرف، جريمة العاطفة |
Ama ben daha erken gelmiştim. O zaman araştırmayı nasıl öğrendi? | Open Subtitles | لقد وصل إلى هناك بسرعة كبيرة لذا كيف عرف بشأن التحقيق؟ |
- Annem okulu astığımı öğrendi ve artık üçlü vardiya olarak damgalandım. | Open Subtitles | والدتي اكتشفت اني توقفت عن المدرسه والان جعلتني اعمل بثلاث مناوبات عمل |
Bence biri, benimle irtibata geçtiğini öğrendi ve işini bitirdi. | Open Subtitles | أعتقد بأنّ شخصاً ما علم بذلك لأنك اتصلت بي فأخذوك |
Onun yüzünden boşanacağını öğrendi ve onu caydırmaya çalışırken bayıldı. | Open Subtitles | لقد إكتشف أنك ستتطلقين بسببه وإنهار بينما كان يحاول نصحه |
Çok geçmeden annem birçok Somalili'nin Minnesota'daki küçük bir kasabaya sığındığını öğrendi. | TED | سرعان ما علمت أمي أن العديد من الصوماليين وجدوا ملجأ في بلدة صغيرة في ولاية مينيسوتا. |
Soygun işleri yaptığımı bilmiyordu. Sonra onun cinliği tuttu ve, süslü bayanlarla düşüp kalktığımı öğrendi. | Open Subtitles | لم تعلّم أنّي في مجال السلب و النهب، وبما أنّها حادّة الذكاء فقد إكتشفت أنّي في علاقة غراميّة مع نساء وهميّات |
Biri dolandırıldığını öğrendi ve onu öldürdü mü demek istiyorsun? | Open Subtitles | أهذا ماتسبب بمقتلها؟ تقصد هل اكتشف أحدهم انها تخدعه فقتلها؟ |
Tamamen onun üstüne gelmişti, belkide onun bilmemesini istediği bir şeyi öğrendi. | Open Subtitles | كان خلفها ربما اكتشف شيئاً ما لم تكن تريد له أن يعرفه |
Bir arkadaşım geçen sene, 50'lerinde bunu öğrendi. | TED | اكتشف صديق لي هذا العام الماضي، في الخمسينات من عمره. |
Bir gün patronu onun tecavüz suçu işlediğini öğrendi ve onu işten attı. | Open Subtitles | وفي يوم تم طرده بسبب أن رئيسه عرف عن حادثة الاغتصاب التي ارتكبها |
Şantaj yaptığı zavallılardan birinden kuyumcuyu öğrendi. | Open Subtitles | لقد عرف بأمر المجوهرات من أحد أولئك الشياطين الذين كان يبتزهم |
Mansi'nin babası durumu öğrendi Ve Mansi beni seviyor | Open Subtitles | لقد عرف ابو مانسي الامر و ان مانسي تحبني |
Şimdi öğrendim. Hastane üç dakika önce öğrendi. | Open Subtitles | لقد اكتشفت هذا اكتشفت المستشفى هذا منذ 3 دقائق |
Hamile olduğunu öğrendi ve beni doğurmak için geri... | Open Subtitles | عندما اكتشفت انها حامل .. هجرت حب حياتها .. |
Uzlaşmayı tam yapacakken, avukatım polislerin Toric'in otel odasında kanıt bulduklarını öğrendi. | Open Subtitles | عندما كنت أجري الصفقة علم المحامي بأن الشرطة وحدت دليلاً في فندق |
Bence Mithat, Bella'nın yaşlı bir adam tarafından ayartıldığını öğrendi. | Open Subtitles | أعتقد أن ميتات علم بأن بيلا أغواها شخص كبير بالسن |
Kardeşin bir bağımlı ve 100 milyon insan kendini öldürmeye çalıştığını öğrendi. | Open Subtitles | ولا ينتبه أحد أخيك مدمن ومئة مليون شخص إكتشف انه حاول الإنتحار |
Ama sonra duvar işini öğrendi ve seni konuşturmaya çalıştı. | Open Subtitles | مرة واحدة، وبعدها إكتشف بشأن الجدار وحاول جعلكِ تتحدثين عنه |
George'la tanıştıktan sonra üzerine kusuldu aile kulübesi yandı babasının eşcinsel olduğunu öğrendi ve dolgun maaşlı işinden oldu. | Open Subtitles | منذ أن قابلته، وقد تُقيأ عليها، إحترق كوخ عائلتها، علمت أن أباها شاذ جنسياً، وفُصلت من وظيفة مجزية |
Belki onunla seviştiğini öğrendi. | Open Subtitles | ربَما لأنَها إكتشفت بأنَك كنت تنامين معه |
Demek nihayet doğum günü hakkında ona yalan söylediğini öğrendi? | Open Subtitles | إذاً،لقد أكتشف أخيراً أنكِ كنتِ تكذبين عليه بشأن عيد ميلاده؟ |
- Evet. - Nasıl öğrendi bunu? Şey... | Open Subtitles | ـ أجل ـ كيف أكتشفت الأمر؟ لقد أخبرتها بذلك الصيف السابق |
Onun basketbol elleri küçük klik ve çerçeve içindeki lensin slaytlarını, kamera içindeki filmi, plastik kutu içindeki kimyasalı öğrendi. | TED | تعلّمت يداه الكبيرتان الأماكن والحركات الدقيقة لتثبيت العدسة في إطارها، والفيلم في الكاميرا، والكيماويات في وعائها. |
Kız kardeşinin Los Angeles'te bir porno filmi çevirdiğini öğrendi. | Open Subtitles | إكتشفَ أختَه كَانَت تعْملُ دعارةَ في لوس أنجليس |
Kimse kendisine kafa tutamasın diye karate öğrendi. | Open Subtitles | لم يتمكن أحد من التغلب عليها. وهذا بسبب تعلمها لـ الكاراتيه |
İşyerinde belki her zaman sinirli olabilir ama gerektiğinde kendini kontrol etmeyi öğrendi. | Open Subtitles | قد يكون غاضباً دوماً بالعمل لكنه تعلم السيطرة على نفسه عندما يقتضي الأمر |
Yani, Luke elini kesti, Vader'in babası olduğunu öğrendi. | Open Subtitles | أعني, لوك قطع يده, واكتشف ان فيدرس هو والده |
Hareket etmeyi öğrendi ve görmeye başladı. İlk gözler trilobitler üzerinde çıktı. | TED | تعلمت كيف تتحرك و كيف ترى، أول أعين نمت على ثلاثية الفصوص. |