Ve doula olarak çalışırken öğrendiğin tek bir şey varsa o da şudur ki birazcık koşulsuz destek gerçekten çok faydalı olabiliyor. | TED | لكن إن كان هناك شئ واحد تعلمته من عملى كقابلة، أن القليل من الدعم غير المشروط يمكن أن يساعد كثيراً. |
Geçen 23 sene boyunca yüzme hakkında öğrendiğin herşeyi unutmalısın. | TED | أي شئ قد تعلمته خلال ال 23 عاماً من السباحة، ينبغي أن تنساها. |
Şey, benim ailem için notlar o kadar önemli değil. Ne öğrendiğin önemlidir... 6 kere 5! | Open Subtitles | في عائلتي التقييم ليس بتلك الأهمية ، ما تتعلمه هو الأهم |
Hayatta öğrendiğin şeyleri kimse senden alamaz. | Open Subtitles | لا أحد يمكنه أن ينال الأشياء التي تعلمتها في حياتك بنفسك |
Ama yatakta öğrendiğin herşey içinden geliyordu. | Open Subtitles | لكنكِ ردَّدتِ كالببغاء كل ما تعلمتيه في السرير. |
Heceleyebilirim de. Senin de öğrendiğin yerde öğrendim. | Open Subtitles | ويمكنني تهجئتها أيضاً، فقد تعلمت في نفس المدرسة التي تعلمتِ بها |
İngiliz ordusundayken hız ve saldırı hakkında öğrendiğin herşeyi bir kenara koymalısın. | TED | كل شئ تعلمته عندما كنت تخدم في الجيش الإنجليزي حول السرعة والعناد، ينبغي أن تضع ذلك جانباً |
Eğer öğrendiğin herşeyi bir kenara bırakabilecek ve bana güvenebileceksen. | Open Subtitles | فقط إذا كنت راغباً لتضع جانباً كل شيء تعلمته وتثق بي |
Mahallende öğrendiğin her şeyin, bütün o içgüdülerinin... sana ölüm getirmekten başka bir hayrı yok! | Open Subtitles | كل ما تعلمته في الحي لن يفيدك بشيئ بل سيتسبب في قتلك |
Gelecek sefer bir hava nasıl çalınır gösteririm şimdi öğrendiğin ile birlikte. | Open Subtitles | فى المرة القادمة سأريك كيف تعزف لحناً مستخدماً ما تعلمته |
- Benden öğrendiğin hiçbir şey sana yardım etmeyecek. - Oh, bunu göreceğiz. | Open Subtitles | لا شئ تعلمته منى سيساعدك سنرى بهذا الشأن |
Gurur duyduğum bir şey varsa o da bu sene ne kadar çok şey öğrendiğin. | Open Subtitles | اذا كنت فخوراً بشئ فهو بما تعلمته تلك السنه |
Lise senin ne öğrendiğin ile ilgili. | Open Subtitles | المدرسة الثانوية تتعلق بما تتعلمه على سبيل المثال .. |
Dengeyi korumak, mecbur kaldığında öğrendiğin bir şeydir. | Open Subtitles | حسنا، الموازنة هي شيء تتعلمه اذا اضطررت.. |
Birden tüm galaksiyi dolaşabiliyorsun ve ilk öğrendiğin şey ışınlanmayı bulan son kişi olduğun oluyor. | Open Subtitles | فجأة، كنت قادرا على السفر المجرة بأكملها، وأول شيء تتعلمه هو، كنت آخر رجل لابتكار تيليبورتاتيون. |
Şimdi öğrendiğin her şeyi unut evlat. Gereksiz bilgi. | Open Subtitles | انس كل كلمة تعلمتها يا فتى، لا جدوى منها |
Orduda öğrendiğin o dersleri pratikte uygulamak güzel bir şey olsa gerek. | Open Subtitles | جيد أنك تستخدم تلك الحركات التي تعلمتها في الجيش |
Kesinlikle okulda öğrendiğin italyancayı unutmuşsun. | Open Subtitles | أنسيتِ الايطالية التي تعلمتها في المدرسة؟ |
Sınıfta öğrendiğin şeylerin daha sonra işine yarama ihtimali muhtemelen sıfır. | Open Subtitles | فرصة استخدامك لأي شئ تعلمتيه في فصلك الدراسي لن تخرج عن هذا المكان |
Heceleyebilirim de. Senin de öğrendiğin yerde öğrendim. | Open Subtitles | ويمكنني تهجئتها أيضاً، فقد تعلمت في نفس المدرسة التي تعلمتِ بها |
Geçmişte böyle karanlık bir tarafı olduğunu öğrendiğin için üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة لأنّكِ اكتشفتِ وجود شرّ كهذا في ماضيها |
Torchwood'da ilk öğrendiğin şey yarıkla dalaşmamak olmalıydı. | Open Subtitles | أول شئ تعلمتموه حين انضممتم لتورشوود ، هو ألّا تعبثوا بالصدع |
Fuji Dağı'nda öğrendiğin bir başka sihir numarasıyla mı? | Open Subtitles | ببعض الخدع السحريه التي تعلمتيها على جبل فوجي؟ |
Böylece, sen de nasıl yapıldığını öğrendiğin için kendini daha iyi hissedersin... ve bu iyi olur,değil mi? | Open Subtitles | مهما يكن بتلك الطريقة ستشعرين بتحسن لأنك تعرفين كيف تصنعينه وهذا أفضل أليس كذلك؟ |
Her gece Pakku ustadan öğrendiğin teknikleri bana öğretirsin. | Open Subtitles | في الليل ستعملني الحركات التي تتعلمها من الاستاذ باكو |
Babanın nerede olduğunu ve onunla konuşmayı öğrendiğin zaman sana dediklerini duyabilirsin. | Open Subtitles | عندما تتعلمين التحدث مع والدكِ مجددًا من المكان الموجوج فيه عندها ستكونين مستعدة للإستماع إلى ما سيقول |
Burada öğrendiğin bir tür teknik mi? | Open Subtitles | أهذه من بعض التقنيَات التي تعلمتُها هُنا؟ |