Bak dostum, sokaklarda iş yaparken... çok şey öğrendiğini biliyorum, tamam mı? | Open Subtitles | اسمع أنا أعرف أنك تعلمت كل هذا من خلال عملك في الشارع |
Tarih Erzebet'in çok küçük yaşta öfkeli olmayı öğrendiğini söyler. | Open Subtitles | ويخبرنا التاريخ بأنها منذ نعومة أضفارها تعلمت أن تكون شجاعة |
İşaret dilini ne kadar çabuk öğrendiğini bir görmeliydin, anne. | Open Subtitles | ويجب ان تري كيف تعلمت لغة الاشارة بسرعه ايضا، امي. |
Kemiklerindeki etler yanmadan bana bu oyundan ne öğrendiğini söylemek ister misin? | Open Subtitles | هل تريد إخباري مالذي تعلمته من هذه اللعبة قبل أن يحرق لحمك من على عظمك |
Sanırım annen okulda ne öğrendiğini sormuştu. | Open Subtitles | اعتقد ان امي تقصد ماذا تعلّمت في المدرسة؟ |
Birlikte olmalarını istemen belki de ilk defa çocuk olmayı öğrendiğini gösteriyordur. | Open Subtitles | انتظارك لعودتهم ربما يعني للمرة الأولى أنك تعلمتي كيف تكوني الطفلة |
Ona tecrübe edip öğrendiğini göster. - Evet, mütevazı ol. | Open Subtitles | يجب ان تبدو له نادماً و أنك تعلمت من التجربة |
Ben çoğu kız ve kadının yapmayı öğrendiğini yaptım. | TED | فعلت ما تعلمت العديد من الفتيات والنساء القيام به. |
O hücrede bir şeyler öğrendiğini sanmıştım. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك تعلمت شيئا ً ما في هذه الزنزانة |
Sörf yapmayı nasıl öğrendiğini sorduklarında... anlatacağın hoş hikayeyim. | Open Subtitles | أنا القصّة العظيمة التي ستخبر بها اي شخص عندما يسألك كيف تعلمت التزلج |
Son birkaç aydır bir şey öğrendiğini sanıyordum. Yanılmışım. | Open Subtitles | إعتقدت أنك قد تكون قد تعلمت شيئاً من الأشهر الماضيه, ولكنى كنت مخطئاً |
Dünyanın adil olmadığını... insanın bazen okka altına gittiğini... şimdiye kadar öğrendiğini sanıyorum. | Open Subtitles | سأفترض الآن بأنك قد تعلمت أن العالم ليس بعيداً وأحياناً تحصل على النهاية القصيرة هل هذا مفهوم؟ |
Bunu köyünde öğrendiğini söyleme bana. | Open Subtitles | لاتقل لي أنك تعلمت كيف تفعل هذا في قريتك |
Bugün okulda neler öğrendiğini bana anlatmadın? | Open Subtitles | أليس عليك أن تخبرني ما تعلمته في المدرسة اليوم؟ |
Her birinci sınıf ne öğrendiğini anlatacak ve her son sınıfta kamu hizmeti kredisi kazanacak. | Open Subtitles | حيث ستشارك كل طالبة سنة أولى ما تعلمته وكل طالبة تخرج ستحصل على درجات في خدمة مجتمع. |
Belki ne öğrendiğini kontrol edebiliriz ve sana rehberlik edebilirim. | Open Subtitles | ربما يمكنكَ أن تأخذنا خلال ما تعلمته -يمكنني أن أُرشدك |
Yemek yapmayı nereden öğrendiğini bilmiyorum ama benden öğrenmediği kesin. | Open Subtitles | لا أعرف كيف تعلّمت القيام بذلك وبالطبع لم أعلّمها |
Neler öğrendiğini, kendi başına neleri yapıp neleri yapamayacağını görmeliyim. | Open Subtitles | أريد أن أرى مقدار ما تعلمتي ما يُمكنكِ فعله، وما لا يُمكنكِ فعله بمفردكِ |
- Yo yazar çocuk, bana şu kömür santralini nasıl öğrendiğini söylesene. | Open Subtitles | أنت أيّها الفتى الكاتب، أخبرني كيف تعلم حول مصنع الفحم ذاك. ماذا؟ |
Şimdi bana ne öğrendiğini göster. | Open Subtitles | حسنًا , الآن أريني ماللذي سبق وأن تعلمتيه |
O zaman bana kızgınlığı kontrol etmekle ilgili neler öğrendiğini söyle. | Open Subtitles | اخبرنا عن الدروس التي تعلمتها عن التحكم في الغضب |
Başına gelenleri bastırmayı öğrendiğini söylerken yaptığın şey bu muydu? | Open Subtitles | أهذا ما قمتِ به عندما قلتِ أنكِ تعلمتِ كيفية طمس ما حدث لك؟ |
Seçimlerim beni hesaplamalı sinirbilim üzerine çalışmaya itti. Yani bir iş günümde, beynin tahmin ve öngörü mekanizmalarını, beynin nasıl öğrendiğini ve nasıl karar aldığını, anlayabilmek adına, bilgisayarla beyin modelleri oluşturuyorum. | TED | قادتني حياتي المهنية لأصبح عالمة برمجة أعصاب ، لذا في عملي الصباحي يمكنني إنشاء نماذج حاسوبية للدماغ في محاولة لفهم كيفية عمل الدماغ وصناعة التنبؤات ، وكيف تتخذ القرارات في العقل، وكيف يتعلم الدماغ ؟ |
Bu adamın nasıl öğrendiğini sanıyorsun? | Open Subtitles | كيف تظن أن هذا الأحمق عرف بأمر الجريمة ؟ |
Bir suçluyu öğrendiğini ve bunu terfiye çevirdiğini söyledin. | Open Subtitles | لقد أخبرتني للتو بأنكَ إكتشفت أنك كُنتَ تعملُ مع مُجرم وإستغليتَ ذلك بترقية. |
Ev hayvanını öldürmeni emrettiğimde bunu öğrendiğini sanmıştım. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ سَأُفكّرُ بأنّك تَعلّمتَ ذلك عندما أَمرتُك لقَتْل حيوانكَ الأليفِ. |