"öğrenmişler" - Translation from Turkish to Arabic

    • عرفوا
        
    • علموا
        
    • تعلموا
        
    • إكتشفوا
        
    • اكتشفوا
        
    • تعلّمت
        
    • تعلموها
        
    • تعلّموا
        
    Benim 1933 yılında orada çalıştığımı öğrenmişler. Rockland County'de ki stüdyoma geldiler, 15 kadar sanatçılarını da beni ziyarete getirmişlerdi. TED عرفوا بأنني اشتغلت في ذاك المصنع في ١٩٣٣ وحضروا إلى مشغلي في دولة روكلاند وأحضروا معهم ١٥ من فنانيهم ليزوروني هنا
    Ancak ölen kadını tanıdığını öğrenmişler. Open Subtitles و لكنهم عرفوا أنها كانت على صلة بالسيدة مقتولة
    Günü geçen ürünleri aldığımızı öğrenmişler. Open Subtitles لقد علموا أننا أخذنا الأشياء منتهية الصلاحية
    Terapisti olduğumu nerden öğrenmişler bilmiyorum, ama bir gün adamın teki çıkıp bana bir teklifte bulundu. Open Subtitles أنا لا أعرف كيف علموا اني طبيبه لكن يوم ما ظهر رجل وقدم عرضا لي
    Mali'de, Bozolular, Nijer Nehri'nin gelgitlerine ritmine nasıl ayak uyduracaklarını öğrenmişler. TED في مالي، شعب بوزو قد تعلموا كيفية الازدهار في الإيقاع النابض لنهر النيجر.
    Nazilerin planlarını öğrenmişler ve onları durdurmak için girişleri kapatmışlar. Open Subtitles إكتشفوا خطة النازيين و أغلقوا المداخل كلها لوقفهم
    Duyduğuma göre İkinci Dünya Savaşı'nın yapıldığı gerçeceğini yeni öğrenmişler. Open Subtitles سمعت أنهم اكتشفوا للتو أن الحرب العالمية الثانية قد وقعت
    Hognoz yılanları, bu değerli ziyafetin gömülü olduğu yeri bulmak için iguanayı gizlice takip etmeleri gerektiğini öğrenmişler. Open Subtitles أفعى أنف الخنزير تعلّمت أن تستمر بمراقبة أماكن أعشاش الإغوانا وملاحظة المكان الدقيق حيث يتواجد البيض المدفون
    Henüz tam bilmiyoruz, görünen o ki eski ortakları ölmediğini öğrenmişler. Open Subtitles نحن لا نملك أدلة بعد لكن يبدو أن الناس الذين كان يعمل معهم عرفوا بطريقة ما أنه حي
    Açıkça, ailem ve ben bunu gizli olarak tutmak istedik, ama bir şekilde medyadaki o akbabalar öğrenmişler. Open Subtitles بالتأكيد أننا أردنا أن نُبقي ذلك سرا ولكن طيور الإعلام عرفوا بذلك
    O zaman istedikleri şeyi bize fark ettirmeden öğrenmişler. Open Subtitles إذاً لقد عرفوا ما أرادوه من دون أن نُدرِك
    Ama sonunda, kasabalılar kötülerle nasıl başa çıkacaklarını öğrenmişler. Open Subtitles ، ولكن فى النهاية القرويين عرفوا أخيراً . كيف يتخلصوا من الشياطين
    Bir internet sayfasından öğrenmişler. Open Subtitles لقد عرفوا من صفحة على الإنترنت
    Casuslarımız, Elizabeth'in sana İngiltere'nin Kraliçesi varisliğini teklif edileceğini öğrenmişler. Open Subtitles جواسيسنا علموا بان اليزبيث سترسل لك عرض لتكوني وريثتها في عرش انجلترا
    Ancak iki sene ve binlerce dolar harcadıktan sonra, oğullarının çoktan öldüğünü öğrenmişler. Open Subtitles لكن بعد سنتين من إنفاق 10 آلاف دولار، علموا إنه ميت
    Hayır, kendileri öğrenmişler ve okumuşlar. Open Subtitles لا,لا,لقد علموا عن خيانتك بأنفسهم
    Onlar alet kullanmayı öğrenmişler. Open Subtitles وقد تعلموا استخدام الأدوات، والمطارق الحجرية
    Onlar cevizi bir örsün üzerinde dikkatlice konumlandırmayı ve içini ezmeden kabuğu kırmak için ne kadar güç uygulamak gerektiğini öğrenmişler. Open Subtitles تعلموا كيف يضعون الجوزة على السندان، والحكم بمقدار القوة المستخدمة بهدف كسر القشرة من غير تحطيم النواة إلى أشلاء.
    Amerikalı bir gazeteciyle görüştüğünü öğrenmişler. Open Subtitles إكتشفوا هي كَانتْ تَتكلّمُ إلى مراسلِ أمريكيِ.
    Ama dansçılardan üçü demin aynı adamla çıktıklarını öğrenmişler, bu yüzden bunu izlemeye gidiyorum. Open Subtitles لكن "الراقصات الثلاثة" إكتشفوا أنهم يواعدون نفس الرجل لذا سأذهب لأشاهد ذلك
    Okulundaki çocuklar Orta Doğu kökenli olduğunu öğrenmişler. Open Subtitles الاطفال في المدرسه اكتشفوا انه من الشرق الاوسط
    Binanın sahibi olduğumu öğrenmişler ve elektrik tesisatı hakkında... bin bir soru sordular. Open Subtitles اكتشفوا أنني أملك البناية و سألوني كل أنواع الأسئلة... حول تمديدات الأسلاك
    Bir takım gibi çalışarak balıkların etrafını çevirmeyi öğrenmişler. Open Subtitles فقد تعلّمت لتطوّق حول السمك من خلال العمل كفريق واحد
    Çabucak öğrenmişler. Open Subtitles لقد تعلموها سريعاً جداً.
    Konuşmayı biliyorlar ama aynı zamanda yalan söylemeyi de öğrenmişler. Open Subtitles إنهم يعرفون كيف يتكلّمون لكنّهم تعلّموا فنّ الكذب أيضا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more