"öğrettiniz" - Translation from Turkish to Arabic

    • علمتني
        
    • لقد علمتنى
        
    • بتعليمه
        
    • لقد علّمتموني
        
    • فقهتني
        
    • علمتماني
        
    • علمتموني
        
    • علمتنا
        
    Bana içgüdülerimle hareket etmeyi öğrettiniz. Open Subtitles انت علمتني دائما ان اتبع حدسي وهو يخبرني
    Bana sevdiğim insanları nasıl korumam gerektiğini öğrettiniz. Open Subtitles أنت علمتني بالفعل كيفية الاعتناء بالأشخاص الذين أحبهم
    Bana insanları kendimden önce tutmayı öğrettiniz. Open Subtitles لقد علمتنى أن أضع نفسى أمام الناس
    Elbette, ona yönergeler öğrettiniz. Open Subtitles بالطبع، قمت بتعليمه إتخاذ الإجراءات
    Bana kim olduğum ve ne yaptığım hakkında dürüst ve mütevazı olmayı öğrettiniz, saf dürüstlüğü öğrendim. Open Subtitles لقد علّمتموني أن أكون متواضعًا، وأن أكون صادقًا، صادقًا جدًّا، حيال من أكون وماذا فعلت.
    Geçmişten ders alıp kendi yolumu bulmayı öğrettiniz. Open Subtitles فقهتني كيف أتقبل ماضيّ و أجد سبيلي
    Sen ve babam, bana daima önceliği insanlara vermem gerektiğini öğrettiniz. Open Subtitles أنت وأبي علمتماني دائما أن أسبق الناس الآخرين أولا
    Her zaman dışlanmış gibi hissetmiştim ama siz bana dışlanmışlar birlikte çalıştığında her şeyin mümkün olabileceğini öğrettiniz. Open Subtitles لقد شعرت دائما أني دخيل لكنكم علمتموني أنه عندما يعمل الدخلاء معا فكل شيئ ممكن
    Bir Alman Edebiyatı profesörüsünüz. Fakat, bize daha fazlasını öğrettiniz. Open Subtitles إنك استاذ اللغة الألمانية لكنك علمتنا الكثير
    -Siz öğrettiniz bana. -Beni dinle ufak bok, benimle uçarken, Open Subtitles ـ أنت علمتني ـ أصغ إلي أيها الحقير
    - Gördüğüm kadarıyla iksirlerimiz var. - Bana iyi öğrettiniz. Open Subtitles أوه ، نجاح باهر ، أرى أنكم تملكون الجرعات - أنتِ علمتني جيداً -
    Ama siz korkumu denetlemeyi öğrettiniz. Open Subtitles ولكنك علمتني كيف اتحكم في خوفي
    Her şeyi deneyene kadar vazgeçmemeyi öğrettiniz bana. Open Subtitles علمتني ألا استسلم حتى نجرب كل شيء.
    Bana nasıl yaşanacağını öğrettiniz ve şimdi ben size nasıl ölünür onu öğreteceğim. Open Subtitles أنت علمتني كيف يعيشون، والآن... الآن أنا ستعمل يعلمك كيف يموت.
    Bana, başarı önce gelir sözünü siz öğrettiniz. Open Subtitles لقد علمتنى أن الاتزام بالنجاح يأتى أولا
    Kurallar öğrettiniz. Open Subtitles قمت بتعليمه القواعد، لكن ليس لديه أخلاقيّات!
    Sanırım Talan'a İngilizce'yi de siz öğrettiniz? Open Subtitles اذا انتي قمتي بتعليمه الانجليزيه ايضا؟
    Bana, eğer kendime gerçekten yardım edebilirsem, başkalarına da yardım eli uzatmam gerektiğini öğrettiniz. Open Subtitles لقد علّمتموني أنّه إذا أردت حقًّا أن أُساعد نفسي، عليّ أن أُبادر وأُقدّم يد العون للآخرين.
    Bana öğrettiniz. Open Subtitles فقهتني كيف...
    Demek istediğim, bana cesur olmayı öğrettiniz. Open Subtitles أعني, لقد علمتماني بأن أكون شجاعه
    Bana insanları öldürmeyi öğrettiniz ve öldürmem için beni zorladınız. Open Subtitles علمتموني كيف أقتل و اجبرتموني على القتل
    Bize başkasından asla öğrenemeyeceğimiz şeyleri öğrettiniz. Open Subtitles أنت علمتنا أشياء لم نكن أبدا لن تعلم في أي مكان آخر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more