"ödülleri" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجوائز
        
    • جوائز
        
    • جائزة
        
    • لجوائز
        
    • المكافآت
        
    • للجوائز
        
    • لجائزة
        
    • الجوائزحتي
        
    • وجوائز
        
    • ثواب
        
    Evet. Bilim insanları o aptal ödülleri kazanacağım derken saçmalıyor. Open Subtitles أجل، هذا مثل عندما يُحاصر العلماء، تعرفين، بهذه الجوائز الغبية.
    Profesör Constance, burs komitesi başkanı tüm ödülleri ince eleyip sık dokudu ve şimdi başarılı adayların isimlerini okuyacak. Open Subtitles البروفيسور كونستانس، رئيس اللجنة على منحة دراسية قد ذهب على كل الجوائز وسوف قراءة اسم المرشحين الناجحين.
    Oldukça yeteneklidir. Okuldayken tüm ödülleri toplamıştı. Open Subtitles انه موهوب، ولقد حصل على كل الجوائز في المدرسة
    İşte bu gördüğünüz kişi benim, Los Angeles'daki Apollo Film ödülleri'ndeyim. Open Subtitles هذا أنا، في توزيع جوائز أبولو في لوس أنجلوس هذه السنة
    Sizce de Teen Choice ödülleri için biraz fazla büyük değil miyim? Open Subtitles ألاّ تعتقدون يا جماعة إنني كبيرة كفاية لحفل جوائز اختيار المراهقين ؟
    Müdür ödülleri'nin hepsini kazandığından beri kendini çok havalı zannediyor. Open Subtitles يظن نفسه رائع منذ أن حصل على جائزة أفضل المديرين
    Onbeşinci Altın Horoz ödülleri'ne hoşgeldiniz. Open Subtitles مرحبا بكم في المهرجان الخامس عشر لجوائز الديك الذهبية
    Gir ve çık... Evine dön... ödülleri kabul et... Open Subtitles انت ستخرج، وسوف تعود للبيت وسوف تحصد الجوائز
    İçeri gir ve çık. Sonrada eve dönüp ödülleri kabul et. Open Subtitles انت ستخرج، وسوف تعود للبيت وسوف تحصد الجوائز
    Bu gece ödülleri dağıtırken bana 1994'ün Bayan SeaBea'si Tawny Van Dausen yardımcı olacak. Open Subtitles مساعدتي الليلة في توزيع الجوائز هي الآنسة سيب لعام 1994م تاوني فان دوزن
    Onlara bu sene kazandığın ödülleri anlat. Open Subtitles اخبرهم عن كل الجوائز التى كسبتها هذا العام
    Bay Area Müzik ödülleri için bilet ısmarlamıştık? Open Subtitles قمنا بحجز تذاكر لمهرجان الجوائز الموسيقي
    Ama mızrağın ödülleri ve prestiji daha büyük. Open Subtitles لكن الجوائز فى المثاقفة بالرمح أكبر والمجد أيضاً
    Bunlar anlamlı statü ödülleri, anlamlı erişim ödülleri, anlamlı güç ödülleri olabilir. TED بل يمكن أن تكون جوائز مكانة معنوية، أو جوائز انضمام، أو جوائز قوة،
    Projenin gelişim gösterdiği ve birçok tasarım ödülleri aldığı zamanlarda yeni paydaşlar araya girdi ve projenin hedeflerini ve tasarımını değiştirdi. TED مع تطور المشروع وحوزه على عدة جوائز تصميم، تدخّل مساهمون جدد وغيروا أهداف المشروع وتصميمه.
    O ana kadar her şey güllük gülistanlık değildi tabii fakat o seneki Akademi ödülleri Bette'yle Joan'ı, geriye dönüşü olmayan bir noktaya getirmişti. Open Subtitles ليس وكأن الأوضاع قبل ذلك كانت جيدة وسعيدة لكن في جوائز الأكاديمية تلك السنة وصلت الأمور لمحل اللاعودة
    Her şeyi yaptın. Kazanılabilecek bütün ödülleri kazandın. Open Subtitles لقد قمت بكل شيء لقد حزت على كل جائزة موجودة للظفر بها
    Rahibe Teresa ödülleri kendi ırkından olan ve zorluk çekenlere yardımcı olanları her zaman hatırlar. Open Subtitles لمن ستكون جائزة الام تريزا لمن هو كامل فى جاليتها الذين يساعدون فى جاليتها
    İlk Underachievement ödülleri için en başarılı olması ve zenginle evlemesi gerekeni... Open Subtitles أول جائزة للإنجاز التحتاني لأكثر الناجحين في تزوج الأغنياء
    38. Geleneksel Springfield Gösteri Dünyası ödülleri'ne hoşgeldiniz. Open Subtitles أهلاً بكم في الحفل الثامن والثلاثون لجوائز المسلسلات الترفيهيه
    Çoğu durumda üyeler, ait olma ve vaat edilen ödülleri kazanma arzusuyla gönüllü olarak boyun eğebilirler. TED وقد يقوم الأعضاء في كثير من الحالات بالقبول رغبة منهم في الانتماء والحصول على المكافآت الموعودة.
    Ben Keith Bishop. Bu yıl 15'incisi yapılan SeaBea ödülleri'ne hoş geldiniz. Open Subtitles أنا كيث بيشوب، وأرحب بكم في احتفالية سيب الـ 15 السنوية للجوائز
    Akademi ödülleri tarihindeki en genç kazanan oldun, değil mı? Open Subtitles إذاً، أنتِ أصغر رابحة لجائزة الأكاديمية بالتاريخ، صحيح؟
    Daha ödülleri açıklamadık. Open Subtitles نحن لم نوزع الجوائزحتي الآن.
    Uygulamanın ödül sistemi de var; teşvikler, grup ödülleri ve kullanıcı oylaması gibi. TED كما يضيف التطبيق مكافآت، وحوافز، وجوائز للمجموعات، وتقييم للمستخدم.
    Faziletin ödülleri, son derece çekici. Open Subtitles إن ثواب الفضيلة أفضل بكثير.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more