"ödevin" - Translation from Turkish to Arabic

    • واجبك
        
    • واجب
        
    • الواجبات
        
    • واجبات
        
    • الواجب
        
    • مشروعك
        
    • فروض مدرسية
        
    • عملك الخاص
        
    • الفرض المنزلي
        
    • واجباتك
        
    • واجبكِ
        
    • فرضك
        
    En çok can sıkan şey ise ödevin tamamını yaptıktan sonra ertesi gün bir hata yaptığınızı ve doğal olarak diğer bütün sayıları yanlış yaptığınızı öğreniyorsunuz. TED أحد الأشياء المحبطة هو عندما تنهي واجبك المنزلي بالكامل، فتأتي في اليوم التالي لتكتشف أنك ارتكبت خطأً وجميع الأرقام الأخرى التي عملت عليها خاطئة.
    - Bunun senin ödevin olduğunu biliyoruz. Open Subtitles -والأموال اللعينة ! ونحن نعرف بأن هذا واجبك!
    Yeni ev ödevin mi? Open Subtitles واجب البيت الجديد؟ البرودة الجنسية في النساء؟
    Güzel çünkü Pazartesi'ye kadar bitirmen gereken çok ödevin var. Open Subtitles جيد، لأن لديكِ كثير من الواجبات التي يجب إنجازها بحلول يوم الأثنين،
    - 4:30 ya da 5:00 gibi bir şey. Oh, olamaz. Hey, bir taneden fazla içme, ödevin var. Open Subtitles أوه اللعنة ، صديقة واحده فقط في المنزل لديكي واجبات
    Peki, seni sonra ararım. ödevin üzerinden geçeriz. Open Subtitles حسناً, سأتصل بك لاحقاً, و يمكننا التشاور بشأن ذلك الواجب.
    Bak ne diyeceğim Roy. Çalışmaya devam et. Bu senin ev ödevin olsun. Open Subtitles سأخبرك بشئ , "روي" أستمر على ذلك , هذا واجبك "موس"
    Ev ödevin. Yeni bir dost edinme. Open Subtitles واجبك المنزل ان تبني صداقت جديده
    Senin ödevin, gözlerini kendi kâğıdından ayırmamak. Open Subtitles واجبك الآن أن تضع تركيزك على أهدافك
    ödevin bitene dek bütün gece burada oturacaksın. Open Subtitles "اجلس هنا طوال الليل حتى تنتهي من واجبك.
    ödevin bittikten sonra bulaşıkları da yıka. Open Subtitles بعد واجبك المنزلي, لا تنسي غسل الأطباق
    Senin ödevin yok mu? Open Subtitles أليس لديكي واجب منزلي لتنتهي منه و يحتاج لساعتين ؟
    Yapacak ev ödevin falan yok mu senin? Open Subtitles أليس لديك واجب منزلي لتقوم به أو أي شيء آخر؟
    Pazartesiye bir ödevin var, o yüzden oyunu bitirdiğimizde onu yapacaksın. Open Subtitles أمك تقول أن لديك واجب يوم الاثنين ستعمل على ذلك عندما ننتهي
    Hala ödevin anlamını anlamıyorum. Open Subtitles لا زلت لاأفهم المغزى من الواجبات
    - Senin ödevin falan yok mu? Open Subtitles أليس لديك بعض الواجبات للقيام بها ؟
    Sence hangisi daha önemli, Kylie? ödevin mi yoksa dünyayı değiştirmek mi? Open Subtitles ما الأكثر أهمية، كايلي واجبات البيت أو تغيير العالم؟
    Çok ödevin var mı, tatlım? Open Subtitles هَلْ لديك الكثير مِنْ الواجب البيتي، حبيبي؟
    Lisa, tatlım, tarih ödevin için şuradaki gazeteleri kontrol ettim. Open Subtitles ليسا، بحثت عن تلك الصحف القديمة لتكملي مشروعك عن التاريخ
    - Hayır, ödevin var. Open Subtitles -لا، لديك فروض مدرسية
    ödevin olduğunu biliyorum ve onu ihmal etmeni istemiyorum. Open Subtitles أعرف أن لديكِ عملك الخاص و لا أريدك أن تتجاهلي هذا
    Ama yapmak zorundasın tatlım. ödevin bu. Open Subtitles عليكِ ذلك، يا عزيزتي إنه الفرض المنزلي
    ödevin bitene kadar, poponun tekmemden uzak kalabileceği tek yer bu sandalye! Open Subtitles حتى تنتهي من حل واجباتك المكان الوحيد الآمن لك من قدمي هو هذا المقعد
    O ne tatlım, ödevin mi? Open Subtitles ما هذا عزيزتي ، واجبكِ المنزلي؟
    Bir dahaki gelişime kadar bu senin ödevin olsun. Open Subtitles هذا سيكون فرضك المنزلي حتى المرة القادمة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more