"öfkesi" - Translation from Turkish to Arabic

    • غضب
        
    • الغضب
        
    • غضبه
        
    • غضبها
        
    • بغضب
        
    • مزاجه
        
    • كراهيتم
        
    • غضبِ
        
    Halkın öfkesi büyürken polis krizin en büyüğüyle karşı karşıya... Open Subtitles ومع إزدياد غضب الرأي العام , فالشرطة تواجه أكبر أزمه
    Yaşamım boyunca annemin öfkesi küçük evimizi bir mayın tarlasına dönüştürürdü. TED طوال حياتي، حوّل غضب أمي منزلنا إلى حقل ألغام.
    Bizde beklenti öfkesi var ve bunu her bir gün kadın ve marjinal insanların dirençli öfkesinde görüyoruz. TED ‫لدينا غضب من الأمل، ونحن نراه كل يوم‬ ‫في الغضب المقاوم للنساء والمهمَّشين.‬
    Bu burjuva öfkesi, biz birşey yaptığımızda hiç birşey söyleme. Open Subtitles هذا الغضب الرجوازي عندما نفعل أي شيء, نقول أي شي
    öfkesi gözünü kör etmiş. Sürekli bağırıp çağırıp tehditler yağdırıyor. Open Subtitles غضبه أطاح بعقله، إذ راح يردد وعيده الشنيع طوال الوقت.
    Onu çok seviyorum. korkunç enerjisi, çoşkusu, öfkesi. Open Subtitles أنا أحبه وأحب نشاطه ونوبات غضبه المتهورة
    Victor'un öfkesi çalışmalarımızı sık sık bölüyor. Open Subtitles نوبات غضب فيكتور غالبا ما توقفنا ونحن وسط العمل
    Fikirler yerine bir kadının öfkesi vardı Open Subtitles بدلاً من الأفكار لدينا غضب مغنية الأوبرا
    Romantik olması güzel bir faytonun suçu değil veya bir atın öfkesi. Open Subtitles شاعرية عربة الخيل بدون الشعور بالذنب أو غضب الحصان.
    Bu anlaşılmaz noktaya inanan adamların öfkesi. Open Subtitles غضب هولاء البشر جميعاً ينصب على الشيء الذي لا يستطيعوا أنْ يُروه
    -ama sevdim, çünkü acı. -tanrının öfkesi üzerine gelsin! Open Subtitles لَكنِّي أَحْبُّه لأنه مرُّ لربما غضب الله يُمطرُ عليك.
    Sahip olduğum birkaç iyi adamı da halkın öfkesi uğruna gözden çıkartmayacağım. Open Subtitles لن أضحى بالرجال القليلون الباقيون لنا لأجل غضب راي عام
    Hor görülmüş bir kadının öfkesi, cehennemden beterdir. Open Subtitles يا الهي لا يوجد اي شيئ مثل غضب امرأة تشعر بالخيانة
    Ve tarihin bir sonraki korkunç öfkesi ya da gerilemesini görmek zorunda kalmadan, bu bir teselli olabilir. TED وعدم معرفة التاريخ القادم لتصنع الغضب والارتداد ربما سيكون مريحا
    Bu bilinmeyen karakter, manevralarına devam ederken rakunların öfkesi, zaferlerini çalan adama patlamıştı. Open Subtitles بينما كان هذا الرجل المجهول يواصل تحاوره الراكون كان ينفجرون من الغضب لهذا الرجل الذي سرق بريقهم
    İşte, anlıyor musun, sana olan öfkesi kalbine işledi para bunu değiştiremez. Open Subtitles لذا , كما ترى , هذا هو الغضب الذي لديه في قلبه لك , والمال لا يمكنه ازالته
    öfkesi geçtiğinde hayatını mahvettiğini anladı göz açıp kapayana kadar. Open Subtitles غضبه تمرير وقال أنه يدرك أنه قد دمر حياته للحظة عابرة.
    -Görebiliyorum. -Adamın bastırdığı bir öfkesi mi var? Open Subtitles هل كبح الرجل غضبه أم كراهيته للحمام، تساءلت المرأة
    Şu anda hükümete karşı çok büyük bir öfkesi var, ve bunu çıkaracak birini bulmaya can atıyor. Open Subtitles إنه غاضب على الحكومة جداً الآن و هو يتوق ليجد من يفرغ غضبه به
    Selam, Ben öfkesi üzerinede çalışması gereken bir zorbayım. Open Subtitles مرحباً، أنا متنمرة تحتاج العمل على غضبها
    Çünkü eğer dinlemezsen büyük öfkesi ile sizi cezalandıracak! Open Subtitles لأنّك إن لم تصغِ لما أقوله، فسينتقم بغضب عظيم!
    Ama öfkesi nedeniyle donanmadan atıldığı için, yeni iş bulması gerek. Open Subtitles يبحث حالياً عن عمل جديد لأنه طُرد من القوات البحرية الخاصة بسبب حدة مزاجه
    Onların öfkesi ve acımasızlığı olacaktık. Open Subtitles في كراهيتم وقسوتهم
    Sonny de Ninja'nın öfkesi'nde böyle bir şey kullanmıştı. Open Subtitles سوني إستعملَ a زوج مثل هذه في غضبِ Ninja.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more