"öldüğünü" - Translation from Turkish to Arabic

• مات
• ماتت
• ميتة
• مت
• توفي
• يموت
• ميت
• ميتاً
• توفيت
• موت
• ماتوا
• ميّت
• ميتا
• وفاة
• ميته

Ona, bir kaza olduğunu ve Bay Hammond'un öldüğünü söyleyin.
واخبره ان هناك حادثة قد وقعت والسيد هاموند قد مات

Ben 10 yaşındayken babamın öldüğünü söylemiştim ya. Aslında ölmedi.
أخبرتك أن أبي مات وأنا في العاشرة، هو لم يمت

Dün karın panik içinde bize geldi ve ineğinin öldüğünü söyledi.
بالأمس ، جاءت زوجتك إلينا في ذعر وقالت إن بقرتك ماتت.

Karısının öldüğünü kimse bilmiyordu. Bizim de tek yapmamız gereken--...
لم يعرفوا أن زوجته ميتة وكل ما علينا فعله كان..

- öldüğünü düşünmüştüm. - 1 saniye önce olsaydı evet.
ـ اعتقدت أنك مت ـ لو انتظرت ثانيتين أخريين لمت

Ayrıca kocanızın beş yıl önce, bir araba kazasında öldüğünü söyledi.
..قالت أيضاً انه منذ خمس سنوات .مات زوجك في حادث سيارة

Jeffrey, bak, adı var sanı yok 91 milyon Dolarlık uyuşturucu için o rıhtımda 27 insanın neden öldüğünü bilmek istiyorum.
اريد ان اعرف لماذا مات 27 شخص علي ذلك الرصيف هل بسبب مخدرات قيمتها تساوي 91 مليون دولار لم تكن موجوده

Bana "salak" dedi. Salak olduğunu düşündüğü son kişinin öldüğünü söyledi.
ثم سبني بالمغفل وقال أن ىخر شخص سبه بالمغفل قد مات

Ama benim hayaletim ise öldüğünü ve sonra bir ışık çakması gördüğünü söyledi
ولكن شبحي قال انه مات وبعد ذلك كان هناك وميضا كبيرا من الضوء

Morluk, başka yerde öldüğünü ve ondan sonra atıldığını gösteriyor.
الزرقة تشير إلى أنّه مات في مكان آخر وبعدها رمي

Annene otobüs veya başka birşey çarptığını, ve öldüğünü söylersin.
انت علمت ان والدتك ماتت صدمتها حافلة أو شيئ أخر

Burada oturup, oğluma annesinin öldüğünü söyleyebilmek için bir yol düşünüyordum.
كنت أجلس هنا أفكر بطريقة لأقول لابني أن والدته قد ماتت

Bu, bu, çok kötü mü? Peki ya karının nasıl öldüğünü biliyormusun?
هل .. هل هو سيئ ؟ هل تعرف كيف ماتت زوجتك ؟

Tommy ortadan kaybolduktan yedi yıl sonra.... ...devlet yasal olarak öldüğünü açıkladı.
سبع سنوات بعد اختفى تومي، أعلنت الدولة له ميتة من الناحية القانونية.

O kadar sevindim ki Lelouch. Japonya'nın işgali sırasında öldüğünü sanıyorduk.
أنا سعيد جداً يا ليلوتش لقد سمعت أنك مت أثناء غزو بريطانيا لليابان

Bir aileye sevdikleri insanın öldüğünü söylemek hiçbir zaman kolay değildir.
أن تخبر عائلةً بأن فرداً منها قد توفي, ليس سهلاً أبداً.

Pencereden dışarı bakın bayanlar. Bu zavallı aptalların ne için öldüğünü görün.
انظروا من النافذة سيداتي لتروا ما يموت هؤلاء الحمقى المساكين من أجله

Fry'ın tabutunu bulacağım, cesedini alıp bana öldüğünü hatırlatsın diye yatağımın altında saklayacağım.
سأجد تابوت فراي و أخذ جثته و أبقيها تحت سريري لتذكرني بأنه ميت

Tüm yapmam gereken senin öldüğünü görmeye yetecek kadar özgür kalmak.
كل ما علي فعله هو أن أبقى حراً حتى أراك ميتاً

Son 20 yıldır annemin nasıl öldüğünü bildiğimi sanıyordum.
لمدة 20سنه ظننت اننى اعرف كيف توفيت امى.

Pek çok köylü Viyana'ya gelip yüzlerce kızın öldüğünü iddia etti.
العديد من افلاحين قدموا الى فينا يدَّعون موت العديد من الفتيات

Bu gümüş külçeler yüzünden kaç kişinin öldüğünü biliyor musun?
أنت تعرف كم من الناس ماتوا من تلك السبائك الفضية؟

Hitler'in öldüğünü tasdik edince ancak o zaman başlarız.
عندما يعطيني تأكيداً بأن هتلر ميّت , بعدئذٍ سنبدأ

Ruh öldüğünü gördüğümüz o adamın adını söyle bana.
أيها الروح اخبرنى عن اسم الرجل الذى رأيناه راقدا ميتا ً

Yetkililer, bir kişinin öldüğünü, diğer kişinin ise durumunun ciddi olduğunu söyledi...
أكد المسؤولين ان هنالك وفاة واحدة وهنالك أيضاً ضحية أخرى قدتكونفي حالةحرجةفي..

Chapter... senin öldüğünü sanıyorlar.
..شابتر.. إنهم يعتقدون بإنكى ميته ، الجميع يعتقد إنكى