BB: Annem ile Tizzy'nin fısıldaştıklarını duydum. ve yakında öleceğimi söylediler. | TED | جواب : سمعت أمي وتيزي يتهامسن ، وقلن بأني سأموت قريبا. |
Oh, hadi, yeter artık. Neden ancak öleceğimi bildikten sonra... bana onu gönderdin? | Open Subtitles | توقف عن هذا لماذا ترسلهم جميعاً إلي و أنت تعرف أنني سأموت ؟ |
Çünkü eğer ben de öleceğimi düşünürsem senin için savaşacağımı düşünmüştün. | Open Subtitles | لأنك عرفت أنني سأحارب من أجلك إن ظننت أنني سأموت أيضاً |
öleceğimi söylemiştin, ama bu dünyayı kastettin. Göz açıp kapayıncaya dek geçecek. | Open Subtitles | لقد قلتِ بأنني سأموت لكنكِ عنيتِ هذا العالم بأكمله سيختفي عن الوجود |
Demek istediğim sık sık uçakta öleceğimi düşünürüm, veya havaalanında öleceğimi, veya kimliksiz olarak jogging yaparken. | TED | أعني بأني غالباً ما أعتقد بأني سأموت في طائرة، أو في مطار، أو أموت و أنا أجري دون أن يكون معي بطاقة تعريف. |
Ama şu an için, bir hastalıktan dolayı öleceğimi öğrenirsem-- | Open Subtitles | لكن الآن، إن اكتشفتُ.. أنّي سأموت في النهاية جرّاء أمرٍ |
O odada öleceğimi düşündüğüm zaman asla bir hayatım bile olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | عندما إعتقدت أنني سأموت في تلك الغرفة، أدركت أنني لم أملك حياة أبداً. |
Aylar içinde beynim ilk defa opioidsiz kalmıştı ve ben öleceğimi düşündüm. | TED | وعندما عاش دماغي الحياة بدون الوصفات الطبية الأفيونية لأول مرة منذ أشهر، اعتقدت أنني سأموت. |
Sirk müdürü suya düştüğünde, öleceğimi sandım. | Open Subtitles | عندما ضربت مسئول الحلبة إعتقدت أنى سأموت |
Er ya da geç öleceğimi biliyordum. Ne kadar erken, o kadar iyi. | Open Subtitles | وراودتنى فكرة أننى سأموت إن آجلاً أو عاجلاً، اذاً فعاجلاً أفضل |
Uçak o kadar kötüydü ki orada öleceğimi zannettim. | Open Subtitles | الرحلة بالطائرة كانت مليئة بالمطبّات ظننت أنّنى سأموت |
Başkan'ın, kendisiyle konuşurken öleceğimi düşünmesini istemedim. | Open Subtitles | لم أُرد الرئيس أن يعتقد أنني سأموت بينما هو يتحدث إليّ |
Cenazeler her zaman bana kendi faniliğimi hatırlatır ve bir gün nasılsa gerçekten öleceğimi. | Open Subtitles | الجنازات تجعلني أفكّر في فناءي، وكيف أني سأموت فعلياً في وقت ما |
Okulda öleceğimi sandım. | Open Subtitles | أعتقدت بأنني سأموت في المدرسة، وانني لن أرجع أبداً |
O an bir gün öleceğimi nasıl açıkça biliyorsam, | Open Subtitles | وكنت أعرف، كما لو كنت أرى كل شئ بوضوح، أننى سأموت |
öleceğimi yazan kehaneti duymanım nasıl bir his olduğunu hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر كيف شَعرت عندما سمعت النبؤة بأنني سأموت ؟ |
- Sanırım, beni bakımevine tıktıktan sonra daha hızlı öleceğimi düşünüyor. | Open Subtitles | أنه بمجرد ما يضعني في بيت للعجائز سأموت أسرع |
Bittiğine sevindim. Bir an, bunu yapmadan öleceğimi sanıyordum. | Open Subtitles | يسرّني أن هذا أنتهى خشيتُ أحياناً أن أموت قبل أن يحصل ذلك |
En az annemden nefret ettiğim kadar beni sevecek oğlum ve kızım olacağını, ve sonra da... ani ve trajik bir şekilde öleceğimi. | Open Subtitles | وأنجب فتاة وفتى يحبونني بمقدار كرهي لوالدتي وبعدها أموت ميتةً مفاجأة ومأساويةً في ريعان شبابي وجمالي |
öleceğimi sandığım için bir sürü fasaryaya katlandım. | Open Subtitles | لقد أنهيت الكثير مع الثور لأننى اعتقدت اننى أحتضر |
Makas yere düştüğünde öleceğimi sandım. | Open Subtitles | اعتقدت اننى ساموت لو وقع المقص على الارض |
Sanırım bana açlıktan öleceğimi anlatmaya çalışıyordu. | TED | واعتقد انها كانت تحاول ان تشرح لي انني سوف اموت من الجوع |
Orada gerçekten de öleceğimi düşündüm. | Open Subtitles | . أنا أعتقدت حقاً بأنني سألقى حتفي هناك. |