Bu çocuk ölecek ve bunu durdurmak için hiçbir şey yapamıyorum. | Open Subtitles | هذا الصبي سيموت و لا يوجد ما يمكنني فعله لإيقاف ذلك |
Phoebe, bir şeyler yapmak zorundayız aksi takdirde bu gece biri ölecek. | Open Subtitles | فيبي، يجب أن نفعل شيء ما عدا ذلك، سيموت شخص آخر الليلة |
- Bir sürü Jaffa ölecek. - Ve sonraki hayatlarında onurlandırılacaklar. | Open Subtitles | سيموت العديد من الجافا و سيكون جزاؤهم عظيما فى الحياة الأخرى |
Bir şey yapmazsak 60 gün içerisinde karaciğer yetersizliğinden ölecek. | Open Subtitles | إن لم نفعل شيئاً ستموت بانهيار الكبد خلال 60 يوم |
Sonra yine yaşlılar ölecek ve iki milyar daha çocuk doğacak. | TED | ومرة أخرى سوف يموت الكبار السن وسوف تحصلون على ملياري طفل. |
80 yaşından daha yaşlıların sadece onda biri kanserden ölecek. | TED | فقط واحد من عشرة أشخاص فوق الثمانين سيموتون من السرطان. |
Eğer çok sayıda bu tür balık götürülürse mercanlar ölecek. | Open Subtitles | إذا الكثير من هذا النوع من السمك أزيل المرجان سيموت |
Eğer Shalini biz yakalamadan John ile karşılaşırsa kim ölecek, söyle? | Open Subtitles | اذا وصلت شاليني لجون قبل ان نصل اليها من الذي سيموت |
Hayır. Kocan doğru seçimi yapmamakta inat ettiği için ölecek. | Open Subtitles | لا، سيموت لأنه أكثر عناداً من أن يختار الاختيار الأنسب |
Birkaç dakika içinde bulamazsak altı yaşında bir çocuk ölecek. | Open Subtitles | لأنه إن لم يأتي هنا بعد دقائق سيموت فتى بالسادسة |
Aranızdaki bu kişilerden birisi hayatlarının bir kısmında uyuşturucu yüzünden ölecek. | Open Subtitles | أحد هؤلاء الناس سيموت من تعاطي المخدرات بنقطة ما في حياته |
Sen şu kamerayı çekmediğin için çocuğun ölecek olması seni rahatsız etmiyor mu? | Open Subtitles | هل يزعجك أن هذا الصبيّ سيموت لأنك لا تريدين أن تطفئي هذه الكاميرا |
Yani görüyorsun, bu gece bir şey yapmana gerek yok. Zaten ölecek. | Open Subtitles | أترى , ليس عليكَ أن تفعل أي شئ إنها ستموت بأي حال |
Gereksiz bir biyopsi yapmanıza izin verirsem çok daha hızlı ölecek. | Open Subtitles | ستموت أسرع إن تركتكم تأخذون النسيج دون داع، و الآن اسمعوا |
Güneş'imiz böyle ölecek olsa... -ki öyle olmayacak nispeten sessiz sedasız biçimde ölecek. | Open Subtitles | لذلك لو حصل هذا مع الشمس مع أنه لن يحدث ستموت بشكل هادئ |
Bir arama motoru kim yaşayacak ve kim ölecek belirleyebilir. | TED | محرك البحث على الانترنت يمكنه تحديد من يحيا ومن يموت. |
Benden daha iyi bir verici bulamazlar. Bunu yapmazsam Brae ölecek. | Open Subtitles | لن يجدوا حلاً أفضل من هذا فأما هذه العملية أو يموت |
Eğer genç ortakyaşamlara olan biyolojik bağımlılıklarını geri çeviremezsek, onlar da ölecek. | Open Subtitles | ما لم نحن نستطع إيقاف تبعية حياتهم على السمبيوت سيموتون بطبيعة الحال |
İşe koyulduğumuzda, çok fazla yozlaşma ile karşılaşacağımı sanıyordum. Bu süreçte gerçekten ya ölecek ya da öldürülecektim. | TED | عندما بدأنا اعتقدتُ أنني سأجد الكثير من الفساد كنتُ في الواقع أشعرُ إما سأموت أو سأقتل في هذه العملية. |
Onu kim öldürürse korkunç bir zarar görecek. Muhtemelen ölecek. | Open Subtitles | أياً كان من سيقتله سيتأذى بشكلٍ فظيع وعلى الأرجح الموت |
Şimdi hiç şüphesiz , sizi ilk gıcık edecek şey aslında hepimizin 21. yüzyıl ölecek olmasıdır. | TED | الآن أول شيء سيغضبكم، بلا شك، هو أن كلنا، في الحقيقة سنموت في القرن 21. |
Eğer birinci devre sonunda aktarım işlemi geri kalmışsa, içinizden biri ölecek. | Open Subtitles | و اذا انتهى الشوط الاول و لم تنقل الودائع فسيموت واحد منكم |
Tasavvur bile edemeyeceğin kadar çok insan ölecek. Buradakiler de dahil. | Open Subtitles | جحافل لا يمكنك تصورها سوف تموت بالاضافة إلي كل شخص هنا |
Elinizdeki erzak bittiğinde, hepinizin açlıktan ölecek olması çok acı. | Open Subtitles | من المؤسف أن كل ذلك سيضيع هباء عندما يموتون جوعاً |
Gribbs 70 yaşında ve hapishanede ölecek. Ben bunu istemiyorum. | Open Subtitles | غريبس في السبعين من عمره وسيموت بالسجن لا أريد ذلك |
Savunmasızlar, sığınağı olmayanlar, yeni doğanlar ölecek. | Open Subtitles | الضعفاء وأي شخص بدون ملجأ أو طعام حديثي الولادة خصوصاً سيموتوا |
Yakında Kira'nın kimliği ortaya çıkacak! Eğer Higuchi İkinci Kira gibiyse ve birini sadece yüzünü bilerek öldürebiliyorsa Bay Matsuda ölecek. | Open Subtitles | إذا كان هيجوتشي يقتل شخصاً ما برؤية وجه مثل كيرا الثاني ، فستموت يا ماتسودا |
Eğer ölecek olsaydın ve öleceğini bilseydin, nasıl öleceğini de seçebilseydin, ...nasıl bir ölüm seçerdin? | Open Subtitles | لو أنكٍ ستموتين و أنتٍ تعلمين أنكٍ ستموتين و يمكن أن تختاري كيف تموتي فماذا تختارين؟ |
Bu arada, aklıma gelmişken adamlarınızın bir kaçıda daha ölecek. | Open Subtitles | على أي حال، هذا يذكرني بأن اثنان من رجالكم سيموتان |