"ölmesine izin" - Translation from Turkish to Arabic

    • تركه يموت
        
    • أتركه يموت
        
    • تدعيه يموت
        
    • أتركها تموت
        
    • أدعها تموت
        
    • تركته يموت
        
    • تركها تموت
        
    • ندعه يموت
        
    • تدعه يموت
        
    • تدعها تموت
        
    • ادعه يموت
        
    • تتركيه يموت
        
    • تدعيها تموت
        
    • تركه ليموت
        
    • ستتركها تموت
        
    Onun Ölmesine izin verdiğin gerçeğini asla haklı çıkaramazsın. Open Subtitles لا يوجد طريقة يمكنكِ بها تبرير تركه يموت
    Ölmesine izin veremezdim. Open Subtitles أحتجت إلى دفتر يومية عائلته ، لذا لم يحري أن أتركه يموت.
    Adınızı lanetleyerek Ölmesine izin vermezsiniz. Open Subtitles أظنك لن تدعيه يموت وهو يلعن اسمك
    Huzur içinde Ölmesine izin vermek hayatımda verdiğim en zor karardı. Doktorların söylediği o sözleri gün be gün beraberimde taşıdım. TED كان ذلك أصعب قرار اتخذته في حياتي، أن أتركها تموت بسلام، ومازلت أحمل كلمات أولائك الأطباء معي كل يوم.
    Benden bir daha asla nefret etmesin diye Ölmesine izin verebilirdim. Open Subtitles كان يجب أن أدعها تموت وبذلك فأنها لم ولن تكرهني على ذلك
    Sonra da onun Ölmesine izin verdin çünkü o ucubeyi ele vermedin. Yalan mı? Open Subtitles ثم تركته يموت لأنّك لم تريد أن تكشف هوية ذلك الغريب، أليس ذلك صحيحاً ؟
    Ölmesine izin vermek daha iyi olmaz mı? Open Subtitles لن يكون من العطف على تركها تموت هكذا الملك يريد وفاتها لتكون مشهدا.
    Onun doğumda Ölmesine izin vermemiz gerekirdi... Open Subtitles يجب علينا أن ندعه يموت ..عند الولادة، ولكن
    Kahretsin, lanet olsun. Lütfen Ölmesine izin verme, bir şeyler yapabiliriz. Open Subtitles اللعنة، اللعنة من فضلك لا تدعه يموت علينا أن نفعل شيئا
    Onun Ölmesine izin vermeyin. Open Subtitles لا تدعها تموت أتوسل إليك اشفق عليها
    Ölmesine izin veremezdim. Bunu anlayabilirsin. Open Subtitles لمْ أتحمّل تركه يموت ببساطة بإمكانكِ أنْ تتفهّمي ذلك
    Onun Ölmesine izin verdiğin gerçeğini asla haklı çıkaramazsın. Open Subtitles لا يوجد طريقة يمكنكِ بها تبرير تركه يموت
    Onu kurtarabilecek bir yol olduğunu bile bile Ölmesine izin veremem. Emma... Open Subtitles لن أتركه يموت بينما أعرف وسيلة لإنقاذه
    Sadece onun Ölmesine izin veremem, Leo. Open Subtitles إنني فحسب... لا يمكنني أن أتركه يموت "ليو"
    Tanrım, Ölmesine izin veremezsin. Open Subtitles رباه , لا يمكنكِ أن تدعيه يموت
    Beklenen an geldi. Onun Ölmesine izin vermeyeceğim. Çok cesursunuz şövalye. Open Subtitles إنه الوقت المحدد، لقد حان الوقت لن أتركها تموت
    Ölmesine izin mi verseydim? Open Subtitles هل كان يفترض بي أن أدعها تموت ؟
    bir seçim yaptım Ölmesine izin verdin biliyordun Ölmesine izin vereceğini biliyordun buna inanmak istemedim ama sen ameliyattan çıkınca... o zaman,bunu yaptığını tahmin ettim herkes yardımımızı haketmiyor hayır,herkes saygı duyulmayı haketmiyor, ama yardım etmemizi? Open Subtitles انتي تعرفين تعرفين اني تركته يموت لم أكون أريد التصديق ومن ثم استقلت من قسم الجراحة لذا
    Onu seviyorsan, Ölmesine izin veremezsin. Open Subtitles إذا كُنتَ تُحبها،لا يُمكنكَ تركها تموت.
    Canlı yayında Ölmesine izin veremeyiz. Open Subtitles لا يمكن أن ندعه يموت أمام المشاهدين
    Afrika'nın Ölmesine izin vermeyeceğine yemin edişini hatırlıyor musunuz? Open Subtitles أتذكر عندما قال بأن أفريقيا لن تدعه يموت
    Ölmesine izin vermeyin. Lütfen, Ölmesine izin vermeyin. Open Subtitles لا تدعها تموت أرجوك لا تدعها تموت
    Ne öneriyorsun, tekrar Ölmesine izin mi vereyim? Open Subtitles ماذا تقترح، أن ادعه يموت مرة اخرى؟
    Lütfen Ölmesine izin verme Maura. Lütfen. Open Subtitles يا إلهي، رجاءاً لا تتركيه يموت يا مورا، رجاءاً.
    Lütfen. Ölmesine izin veremezsin. Open Subtitles أرجوكِ، لا يمكنكِ أنْ تدعيها تموت ببساطة.
    Ölmesine izin verdi. Open Subtitles لقد تركه ليموت لقد تركه ليموت لقد تركه ليموت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more