"ömrünü" - Translation from Turkish to Arabic

    • بقية حياتك
        
    • طوال حياته
        
    • عمرهم
        
    • العمر
        
    • يقضي حياته
        
    • يقضي بقية حياته
        
    • إطالة
        
    Geri kalan ömrünü bir kafeste geçirmekten kurtarmaya çalışıyorum seni. Open Subtitles أحاول أن أمنعك من تمضية بقية حياتك مسجوناً في قفص
    Bütün ömrünü, her yere serilişinde ayağa kalkarak geçireceksin buna bir an önce alışsan iyi olur. Open Subtitles أنت قاصد لقضاء بقية حياتك والنهوض مرة أخرى من صرعك، لذلك من الأفضل لك ان تبدأ لتتعود على ذلك
    Kalan ömrünü Meksika'da saklanmakla geçiremezsin. Open Subtitles ماذا ستفعل؟ هل ستقضى بقية حياتك فى المكسيك ؟ أنت لايمكنك حتى الإختفاء هناك
    Yaşlı bir adam için çalışıyordum, bir kere bana... bütün ömrünü kariyerini ve işini düşünerek geçirdiğini söyledi. Open Subtitles ولكني عملت مع رجل متقدم في السن أخبرني ذات مرة أنه كان يفكر طوال حياته في عمله
    Başardığınız şey bazı insanların yapabilmek için tüm ömrünü verdiği birşey. Open Subtitles لقد حققتوا شيئاً بعض الناس يقضون عمرهم كله محاولين العثور عليه
    Aslinda daha ömrünü doldurmadan reaktörlerin yıkılmasını konuşuyoruz. TED نحنُ في الحقيقة نتحدثُ عن تقليص عدد المفاعلات قبل نهاية العمر الإفتراضي لهم.
    ömrünü o mobilya mağazasında geçirir. Ben de senede bir kez kaçıyorum. Open Subtitles يقضي حياته في متجر الأثاث ومرةً كل عام أهرب
    O adamın, geri kalan ömrünü... hapiste geçirmesini istiyorum. Open Subtitles أريد من الشخص المسؤول عن ذلك أن يقضي بقية حياته في السجن
    Himalaya dağının eteklerinde yaşayan insanların ömrünü uzatmaya yardımcı oluyor. Open Subtitles الطب الحديث يُساعد في إطالة .عمر الاشخاص الذين يعيشون هنا
    ömrünü hapiste geçirebilirsin ya da anlaşma yaparsın. Open Subtitles بين قضاء بقية حياتك في السـجن أو أن توافق على العرض لك
    Geri kalan ömrünü Yemen'de geçirmek istiyorsan, sen bilirsin. Open Subtitles تريد ان تقضي بقية حياتك هنا ؟ لانك اذا اردت ذلك فسوف تقضي هنا وقت طويل
    ömrünü hapiste mi geçirmek istiyorsun? Open Subtitles هل تريد تقضية بقية حياتك في السجن؟ ذلك يًناسبني.
    Bizimle işbirliği yaparsan, düşük bir ihtimalle de olsa ömrünü içeride geçirmeyebilirsin. Open Subtitles من الأفضل لك التعاون معنا الأن و بإمكانك أن لا تقضي بقية حياتك بالسجن
    Bunu yaparsan, bunu yaparsan ömrünü hapiste geçirmezsin belki. Open Subtitles ،إن فعلت ذلك، إن فعلت ذلك ربما لن تقضِ بقية حياتك في السجن
    Bir erkek bukleli albatros 20 yıldan fazla süren ömrünü aynı eşle geçirir. Open Subtitles ذكر القطرس المتموّج يحظى بذات الشريكة طوال حياته لأكثر من عشرين عامًا
    Konstantin ömrünü bir Pagan olarak geçirdi, ama, aynı zamanda da bir pragmatistti. Open Subtitles إذن ، ربما كان (قنسطنطين)وثنيا طوال حياته ولكنه كان أيضا مؤمنا بفلسفة الذرائع
    Başardığınız şey bazı insanların yapabilmek için tüm ömrünü verdiği birşey. Open Subtitles لقد حققتوا شيئاً بعض الناس يقضون عمرهم كله محاولين العثور عليه
    Bunu biliyorsunuz... insanlar, doğru fırsatı yakalamak için ömrünü geçiriyorlar Open Subtitles أنت منتمي لهذه الصناعة.. تعلم ذلك الناس يضيعون عمرهم من أجل الحصول...
    İnsan ömrünü uzatmada yeni ufuklar açılacaktı. Open Subtitles هذا صحيح, تمنحك طول العمر. هذا ما أخبرونا به
    Benim tanıştığım kız, tanışmak için bütün ömrünü harcayabileceğin türde bir kızdı. Open Subtitles الفتاة التي قابلتها هذا النوع من الفتيات أحد ما يقضي حياته كي يقابلها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more