"öncesi" - Translation from Turkish to Arabic

    • ماقبل
        
    • ما قبل
        
    • قَبْلَ
        
    • يسبق
        
    • تسبق
        
    • سابقة
        
    • قبله
        
    • قبلَ
        
    • مسبقة
        
    • كان قبل
        
    • لما قبل
        
    • سبقت
        
    • قبل الغرس
        
    • حدث سابقاً
        
    • الجنس قبل
        
    Tamam, bir parti öncesi içki daha, ve sonra Clam'a akıyoruz. Open Subtitles حسناً .. احتساء شراب ماقبل الحفلة ومن ثم سنذهب إلى الحانة
    Avukat sonunda evlilik öncesi anlaşmanda bir açık mı buldu? Open Subtitles المحامي وأخيرا وجدت ثغرة في اتفاقية ماقبل الزواج الخاصة بك؟
    Ama en şaşırtıcı tarih öncesi sanat eserleri bunlardan daha da eskidir. TED لكن أكثر تحف ما قبل التاريخ إثارة للاهتمام أقدم من هذه بكثير.
    Bağımsızlık öncesi Hindistan'da, mahkeme, bir Hindu idolü için tüzel kişi, bir cami için tüzel kişi kararı verdi. TED في مرحلة ما قبل استقلال الهند، عقدت محكمة أن المعبود الهندوسي كان شخصا اعتباريا، أن المسجد كان شخصا اعتباريا.
    Evlilik öncesi saadetinizi nasıl iyi etkileyeceğini hayal bile edemiyorum. Open Subtitles أنا لا أَتخيّلُ بأنّه جيدُ جداً لنعمتِكَ قَبْلَ زوجيةِ، أمّا.
    Kalkışacağım şey öncesi bu denli kuvvetli bir duygu hiç hissetmemiştim. Open Subtitles لم يسبق لي أن شعرت بهذا الشعور القويّ النابع من قيامي بشيء كان يتوجّب عليّ أن أفعله. كان عليّ أن أقوم به.
    Bir maçın öncesi gece, çok heyecanlıyım. TED أنا متوتر جدا في الليلة التي تسبق المباراة.
    Ve bunlar orijinal durumla karşılaştırma yapıldığında çıkan yüzdeler, başka bir deyişler, endüstriyel devrim öncesi çağ ile yani 1750. TED وتلك هي النسب في مقابل الوضع الاصلي, ماقبل الثورة الصناعية 1750
    Ancak bu, sadece kanser araştırmalarının klinik öncesi olan bu sıkıcı türlerinde olan bir durum değil. TED لكنها لا تحدث في العالم المحدود لأبحاث السرطان الأساسية ماقبل التشخيص السريري فحسب
    Ve burada aslında olan, asıl şahit olduğumuz, evlilik öncesi birliktelik aşamasının ciddi bir şekilde uzaması. TED وفي الحقيقة ، مايحدث هو مانراه الآن التوسع الحقيقي لمرحلة ماقبل الالتزام قبل أن تتزوج.
    '37 Dünya fuarı tarzı savaş öncesi objeler satmak. Open Subtitles لبيع أغراض ماقبل الحرب, على غرار معرض العالم 37.
    Ancak bazı insanlar sınav öncesi iş göremez hâle geliyorlar. TED ولكنّ البعض يتعرّض لقلق ما قبل الاختبار والذي يُقعد صاحبه.
    Ve evlilik öncesi bir anlaşma imzalamış olsaydım, sen o müzik kampına gidemezdin. Open Subtitles وإن لم أوقع وثيقة ما قبل الزواج فما كنتما لتذهبا إلى المخيم الموسيقي..
    Bunun bir Clovis öncesi insan parmak kemiği olmadığından eminim yani Derek'in taşlaşmasına neyin neden olduğunu biliyor olabilirim. Open Subtitles حسنا، أنا متأكد هذا يعني انها ليست اسلاف الانسان ما قبل كلوفيس ، ما يعني أنني يمكن أن نعرف.
    Neden zafer öncesi küçük bir kutlama yapmıyoruz? Open Subtitles لماذا لا نحضى بإحتفال صغير قَبْلَ النصر؟
    Evlilik öncesi yaptığımız anlaşmaya göre payıma düşen üstümde. Open Subtitles حَسناً، طبقاً للشروطِ إتفاقيتِنا قَبْلَ زواجيةِ، أَعتقدُ أَلْبسُ سهمَي العادلَ.
    Başka bir deyişle, herzamanki fırtına öncesi sessizliği. Open Subtitles بعبارة أخرى، إنه الهدوء الذي يسبق العاصفة
    Evliliğin hemen öncesi en hassas zamandır. Open Subtitles الفترة التي تسبق الزواج مباشرة تكون حساسة جداً
    Göldeki tarih öncesi yaşam emsalsiz değil. Open Subtitles أي حيوان قبل التأريخ يعيش في البحيرة ليس بدون سابقة.
    Son kısımdan pek emin olamadım ama öncesi güzeldi. Open Subtitles آخر جزء من الكلام لست متأكد منه لكن ما قبله كان جيداً جداً
    Ben özgüven dansı yapıyorum çünkü seks öncesi gergin oluyorum. Open Subtitles ينتابني خوفٌ ما قبلَ العلاقة حيثُ اضطرّ لأداءِ رقصةِ الثقة.
    Biraz uyuşturucu içtikten sonra, evlilik öncesi seks ve biraz kan dökmeyi mi planlıyorsunuz? Open Subtitles تخططون لتدخين مخدر صغير وعمل علاقة زوجية مسبقة, ليصبح مذبوحا؟
    Bu katmanlar, ergenlik öncesi ses tonlarından ayıran ayrı bir tını oluşturarak nüansa ve sese derinlik katıyor. TED هذه الطبقات تضيف تميزًا وعمقًا للصوت، مُعطيةً الصوت رنينًا مُميّزًا يجعله مختلفًا عما كان قبل سن البلوغ.
    O zaman belki de arkadaşlık öncesi dönemdeki halimize dönmeliyiz. Open Subtitles حسناً ، ربما ينبغي لنا أن نعود لما قبل الاصدقاء
    Sorum tamamen evlilik öncesi durumu kapsamaktadır. Open Subtitles سؤال كان موجه بالنسبة للفترة التي سبقت زواجهم.
    Yerleştirme öncesi genetik tanı işlemini burada gerçekleştiriyoruz. Open Subtitles هنا حيث نقوم بالتشخيص الوراثي قبل الغرس.
    Daha öncesi için özür dilerim. Aşırı duygusal davrandım. Open Subtitles آسفة على ما حدث سابقاً كنت منفعلة
    Çalışanlar Bayramı'nda yapılacak parti öncesi evi kaybetmek istemeyiz, tamam mı? Open Subtitles لا يمكننا أن نخسر كاسا دي الجنس قبل عيد العمال، حسنا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more