"önde" - Translation from Turkish to Arabic

    • المقدمة
        
    • متقدم
        
    • الأمام
        
    • يتقدم
        
    • للأمام
        
    • متقدمين
        
    • بالأمام
        
    • متقدمة
        
    • المقدمه
        
    • بالمقدمة
        
    • يسبقنا
        
    • الجبهة
        
    • الامام
        
    • يتقدمون
        
    • متقدماً
        
    Biraz fazla kaba olabilirim, ama bunun nedeni önde oluşum. Open Subtitles قد أكون قاسياً نوعاً ما, لكن ذلك لأنني في المقدمة.
    Giggles'a gittik, ve en önde oturduk... ve komedyenleri sıkıştırdık. Open Subtitles لقد ذهبنا إلى مسرح جيجلز وجلسنا فى المقدمة وضايقنا الممثلين
    Ondan bir adım önde olmak için nerede olduğunu bilmeliydim. Open Subtitles كنت بحاجة لمعرفة مكان تواجدها لأكون متقدم بخطوة عليها دائمًا
    Kızım, Danny önde oturuyor. Umarım arkada oturmanın sakıncası yoktur. Open Subtitles مقعد ابنتي داني في الأمام لا اظنك تمانع بالجلوس بالخلف
    Lorenzo 104 puanla ve dörtten fazla yarış galibiyetiyle Rossi'den önde. Open Subtitles لورنزو يتقدم على روسي بـ 104 نقطة بأكثر من أربع إنتصارات
    Ama bizim gibi adamlar hep bir adım önde olmak ister. Open Subtitles لكن مع أشخاص مثلنا، تجدين نفسك تُحاولين دومًا التقدم بخطوة للأمام
    Ayrıca iki şarjörü vardı biri önde, biri kulpun arkasında. Open Subtitles وكان هناك مخزنين كذلك واحد في المقدمة وآخر خلف المقبض
    Onlar önde olursa, sümüklü böceklere döneceğiz. Open Subtitles إذا تركناهم فى المقدمة سنزحف خلفهم كالسلاحف
    Elinde tırpan ve kum saatiyle en önde Efendi Ölüm gidiyor. Open Subtitles السيد الصارم يتحرك في المقدمة بالمنجل و الساعة الزجاجية
    - Buna hayatta izin veremem... önde bizim yanımıza, yine küçüklerden iki kişi daha alabiliriz herhalde. Open Subtitles وأنا وأنت فى المقدمة ويمكننا أخذ بعض الصغار أيضا.
    "Fate'in arabası hala önde ve Srednek Kolimsk'e yaklaşıyor." Open Subtitles سيارة فيت لا تزال تتصدر المقدمة و تفترب من سريدن كوليمسكى
    Muirios çok büyük farkla önde. Onu asla yakalayamayacağız. Open Subtitles ميريس متقدم في الطيعه لن نستطيع اللحاق به
    Ben hep senden bir adım önde oldum. Open Subtitles أنا دائماً متقدم عليك، لأنني أعرف ما تفكر فيه
    Ben hep senden bir adım önde oldum. Open Subtitles أنا دائماً متقدم عليك، لأنني أعرف ما تفكر فيه
    önde duran mızraklı, zincirli ve kafalı şeyler manzara açısından güzel. Open Subtitles الموتى الذين في الأمام ذوو المسامير والسلاسل على الرؤوس مظهرهم حسن.
    Hazır biri var bile. Bir hayli önde olduğunuzu tahmin ediyorum çünkü isminiz çok net. TED هناك شخص بالفعل، أعتقد أنك قريب من الأمام لأن اسمك واضح تماما
    Anlaşıldığı üzere 250.000 dolar değerindeki atın yarışı önde götürürken... vurulması da bu planın bir parçası. Open Subtitles و قد تزامنت مع قتل الحصان رِد لايتننج بينما كان الحصان ذو الربع مليون دولار يتقدم السباق
    2 ekskavatör daha olsaydı bir yıl önde olurdum. Open Subtitles لو أنهم يعطوني مزيدا من آلات الحفر فسأجتاز لسنة للأمام
    Boğalar 1-0 önde ama zorlamaya başlıyorlar. Open Subtitles ‫الثيران متقدمين بواحد ‫إنها مباراة متقاربة
    - Hayır 11 arkada ve şoför önde. Open Subtitles بل 11 بالخلف و السائق يجلس بالأمام بمفرده
    Sona doğru bir noktada, göreceksiniz ki dördüncü ABD'li koşucu Torri Edwards önde. TED خلال السباق وقبل النهاية ستشاهدون بأن توري ادواردز المتسابقة الرابعة للمنتخب الأمريكي متقدمة.
    Elimde çok iyi bir orta sıklet var. Benimle gelirsen önde otururuz. Open Subtitles سنشاهد مباره جيده في الوزن المتوسط و مقاعدنا في المقدمه
    Şu an tepe aşağı duruyorsunuz ve kuyruk önde uçuyorsunuz. Open Subtitles ما زلتم الان مقلوبين وتسافرون والذيل بالمقدمة
    Lastik izleri şu tarafa doğru gidiyor. Şu anda bizden önde gidiyor. Kesinlikle hazırlıklıymış. Open Subtitles أثار الإطارات تقود لهذا الطريق إنه يسبقنا بفترة، كان مستعدًا بالتأكيد
    Burdan biraz daha önde bulunan ikinci kampa tırmanıyoruz. TED ومن هنالك بدأنا بالتسلق إلى المخيم الثاني والذي هو كنوعٌ من خطوط الجبهة
    İçeri giriyoruz. Üç kişi önde bir kişi arkada olacak. Open Subtitles سوف نذهب , اريد ثلاثه فى الامام وواحد فى الخلف
    Filmlerde falan filan, kötü adam hep bir adım önde olur, değil mi? Open Subtitles إنه يشبه الأفلام أقصد أن الأشخاص السيئين يتقدمون دائماً أليس كذلك
    La Motta atağa geçti.Robinson puan olarak çok önde. Open Subtitles لاموتا يهاجمه ، و برغم أنه ما زال متقدماً في النقاط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more