"önemli bir şeyi" - Translation from Turkish to Arabic

    • شيء مهم
        
    • شيئا مهما
        
    • شىء مهم
        
    • شيئاً مهماً
        
    • شيئا مهم
        
    • شيئاً مهم
        
    • شيئاً هاماً
        
    • شئ مهم
        
    Üzgünüm ama bugün çok önemli bir şeyi bitirmek zorundayız. Open Subtitles اسف, لكن لدينا شيء مهم جدا يجب ان ننهية اليوم.
    Böyle önemli bir şeyi eşin nasıl göremez anlamıyorum, sen de öyle. Open Subtitles لا اعرف كيف تفهم زوجتك كم هذا شيء مهم وانت لا
    Anne ve baba size çok önemli bir şeyi anlatmak zorunda. Open Subtitles ماما و بابا يريدان أن يقولا لكما شيئا مهما جدا
    Ama Bayan Upjohn yanımdan ayrıldığında, çok önemli bir şeyi kaçırmış oluğum duygusunu üzerimden atamadım. Open Subtitles لكن ، عندما تركتنـــي السيدة ً آبجـــــون ً لم أستطع التخلص من شعور أنني كنت أفتقد شيئا مهما جدا
    O kadar önemli bir şeyi unutmuş olamam, değil mi? Open Subtitles إننى لا أستطيع نسيان شىء مهم هكذا , أليس كذلك ؟
    Büyük Patlama çok önemli bir şeyi açıkta bırakıyor, "patlama" kısmını. TED لقد ترك الانفجار الكبير شيئاً مهماً بعض الشيء الانفجار
    - Tamam, ama ya bu hurdaları attığımızda kazayla önemli bir şeyi de atarsak? Open Subtitles - حسنا , لكن ... ماذا لو ألقينا هذه المهملات وعن طريق الخطأ ألقينا شيئا مهم ؟
    Bazen benim için gerçekten önemli bir şeyi kaybettiğimi düşünürüm, sonra onu yediğim ortaya çıkar. Open Subtitles أحياناً أعتقد أنني فقدت شيئاً مهم جداً لي و في النهاية يتبين أنني قد أكلته
    "Yani, gerçekten önemli bir şeyi bırakıyorsan, geri gelip onu alırsın." Open Subtitles أعني أنك لو تركت شيئاً هاماً جداً خلفك ، فستعود لتأخذه
    Benim için çok önemli bir şeyi aramak için dünya kadar yol yaptım. Open Subtitles لقد قطعت نصف الكرة الأرضية لأحصل علي شئ مهم بالنسبة لي
    Bu zamana kadar kim önemli bir şeyi kitaptan öğrenmiş? Open Subtitles هذا الرجل كتب كتاب بشأن الأمر منذ متي تعلم شخص ما شيء مهم من كتاب ؟
    Bizim için ilgisiz ebeveynler diyemem ama 16 yıldır bundan çok daha önemli bir şeyi gözden kaçırdık. Open Subtitles حسنا، لن أقول بأننا أباء غير مهتمون، لكننا اغفلنا عن شيء مهم آخر طوال ١٦ عام.
    ..önemli bir şeyi götürmemiş olsun. Open Subtitles لم تقم بكسر اي شيء مهم ذهبت للسجن لزيارتك
    Her neyse, bize söyleyecek önemli bir şeyi olduğunu söylüyor. Open Subtitles على كل حال قالت بانه هنالك شيء مهم تريد أن تقوله لنا
    Böyle önemli bir şeyi şimdi söylüyor... Open Subtitles شيء مهم كهذا... لماذا لم يشر إليه حتى الآن؟
    Senden, önemli bir şeyi getirmeni isteyeceğim. Open Subtitles سأكون في حاجة إليكما لإحضار شيء مهم
    O çok önemli bir şeyi küçük yaşta öğrenmiş biri. Open Subtitles لكنه أدرك شيئا مهما جدا في سن مبكرة
    Çok önemli bir şeyi unuttun. Open Subtitles لقد نسيت شيئا مهما
    önemli bir şeyi gözden kaçırıyor olmalıyım. Open Subtitles كما لو أنني نسيت شيئا مهما
    Sanki önemli bir şeyi unuttuk gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر و كأننا نسينا شيئا مهما
    - Çok önemli bir şeyi unuttunuz. Open Subtitles لقد نسيتم شىء مهم جداً - ماذا -
    Umarım önemli bir şeyi bölmüyorumdur. Open Subtitles آمل أننى لا أقاطع شىء مهم
    Eğitim oldukça basitti fakat çok önemli bir şeyi kaçırıyordum. TED كان التوجيه بسيطاً بما فيه الكفاية ولكنني كنت أفتقدُ شيئاً مهماً حقاً.
    Sonra çok önemli bir şeyi hatırladım. Open Subtitles ... ومن ثم تذكرت شيئا مهم جدا
    Artık kıpırdama yoksa çok önemli bir şeyi kaybedebilirsin. Open Subtitles ! أثبت وإلا سنفقد شيئاً مهم جداً
    Yani gelir düzeyi, toplumlarımızın içinde çok önemli bir şeyi ifade ederken toplumlar arasında hiçbir şey ifade etmiyor. TED لذا فالدخل يعنى شيئاً هاماً جداً فى مجتمعاتنا ، ولكن لا يعني شيئاً ولا يؤثر فيما بينها.
    Ama bu kadar önemli bir şeyi nişamlımla yapmak için beklediğim için mutluyum. Open Subtitles لكنى سعيدة جداً أننى انتظرت لأفعل شئ مهم مع خطيبى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more