Ve bu araç, çok basitçe, Chris'in de önerdiği gibi, bizi, bize bitkilerin ve hayvanların gözünden baktırıyor. | TED | وهذه الأداة هي ، ببساطة شديدة ، كما اقترح كريس ، تنظر إلينا والعالم من وجهة نظر النباتات أو الحيوانات. |
Bu demek oluyor ki doktorunuz, önerdiği her on şeyden üçünde size tamamen gereksiz bir şey öneriyor. | TED | أي أنه في ثلاثة من كل 10 مرات، وصَف الطبيب فيها دواءً أو اقترح شيئًا ما، كان ذلك لا داعي له إطلاقًا. |
Belki de banliyöleri fırtınayla almak doktorun önerdiği bir şeydir. | Open Subtitles | ربما هجمة خاطفة على الضواحي هي ما أوصى به الطبيب |
Arkadaşlarının önerdiği her şeyi denedi. | TED | وقام بفعل كل شئ اقترحه أصدقاؤه |
Bana önerdiği tüm bu saçmalıkları. | Open Subtitles | بكل هذا الهراء الذي يعرضه عليّ؟ |
Beşinci'nin anlamadığı şey seni ona çeken şeylerin senin onu reddetmene neden olanların onun bana önerdiği hayattan ayrılamaz oluşuydu. | Open Subtitles | ما لم يدركه العضو الخامس ان الاشياء التى يسحبها منه لكى كانت لاتنفصل من تلكى الاشياء التى حدثت انتى رفضته و الحياه التى عرضها لكى |
Danışmanlık firmasının önerdiği stratejilerden biriydi ama uygulamadık. | Open Subtitles | هذه احد الاستراتيجيات التي اقترحتها شركة الاستشارات الخارجية... نحن لم نتبع هذا الإستراتيجية هل كنتي تعلمين... |
Profesörün önerdiği bölümler işaretli. | Open Subtitles | ستجدين الفصول التي اقترحها البروفيسور مؤشراً عليها |
Sana yardım etmemi Lindsey'nin önerdiği markayı kastediyorsun. | Open Subtitles | أتعنين الشركة التي أوصت (ليندسي) أن أساعدكِ فيها |
İnanıyorum ki, eğer bir çok insanın onun kafasındaki büyük... mor şeyi aldırmasını önerdiği şeyi yapmış olsaydı hala güçlü olurdu. | Open Subtitles | أَعتقدُ بأنّه كان سَيبْقى في السلطة إلى اليوم إذاُ... فعل ما أقترحه علية العديد من الأشخاص و نزع الشيء الإرجواني الكبيرفى جبهته |
Bu cihaz, Eliam'ın önerdiği gibi gemiyi durdurmaya mı çalışıyor? | Open Subtitles | هذه الأداة محاولة لإيقاف السفينة كما اقترح الإنكاران اليام |
Ya da bilgili meslektaşımın saf bir şekilde önerdiği gibi Kalipso'yu bırakır ve merhametli olsun diye dua ederiz. | Open Subtitles | وكما اقترح بسذاجة صديقي المثقف نستطيع تحرير كاليبسو وندعو أن تكون رحيمة بنا |
Ishihara'nın önerdiği liyakate dayalı sisteme geçeceğiz. | Open Subtitles | سنقوم بتبني نظام الجدارة مثل ما اقترح إيشيهارا |
Bu kimlik bazlı okuma programı, zenci erkek çocuklarının önerdiği düzenlenmiş bir çocuk kitapları listesi. | TED | هذا البرنامج القائم على الهويّة يستخدم قائمة مختارة من كتب الأطفال التى أوصى بها الأولاد السّود. |
Hmm, Amcan büyük ihtimalle işe erken başlamış ve doktorunun önerdiği 2 günlük izni kullanmamış. | Open Subtitles | حسنا، على الأرجح عمّكِ عاد إلى العمل مبكرا ولم يأخذ إجازة اليومين التي أوصى بها الطبيب. |
Bu girişim için kaptanın önerdiği sahil hattını inceledim ve eldeki göreve göre uygun olmadığını gördüm. | Open Subtitles | لقد تفقدت الشاطئ الذي اقترحه القبطان، لهذا المشروع ولكنه ببساطة غير مناسب، لهذه المهمة التي بين يدينا المرسى سيء للغاية، |
Teorik olarak ama Graham'ın önerdiği şey çok fazla ve çok yakın zamanda. | Open Subtitles | نظرياً , لكن ما يعرضه (جراهام) سابق لأوانه |
Patronunun önerdiği bütçe hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | لم ترق لي الميزانية التي عرضها رئيسك |
Ynette'nin önerdiği yere sırf bu sebeple, gidiyorsunuz diye sanıyordum. | Open Subtitles | .. ظننتُ أن هذا سبب أنّكَ تأخذه (لحصص الكاراتيه التي اقترحتها (إيفيت - .. اسمعي - |
Hatta avukatınızın önerdiği gibi İncil'deki bazı bölümleri bile ekledim. | Open Subtitles | ... حتى اني وضعت بها ايات الكتاب المقدس التي اقترحها محاميك |
Toria'nin önerdiği genç adam sensin demek. | Open Subtitles | (أنت الشاب الذي أوصت به (توريا |
Spor salonunda, Tobias ajanın önerdiği projeyi daha iyi öğrenmek üzereydi. | Open Subtitles | و عودة إلى الجمنازيوم, كان (طوباياس) يعرف المزيد عن المشروع الذي أقترحه العميل بربّك! |
Eve döndüğümüzde babanın önerdiği işi kabul edeceğim. | Open Subtitles | عندما نعود لن أعمل فى تلك الوظيفة عند أبيك |
Ollie, bu Alex Davis, Walter'in önerdiği yeni politika strateji uzmanı. | Open Subtitles | (أولي)، أعرّفك بـ (ألِكس ديفيس) المستشار السياسيّ الجديد الذي رشّحه (والتر). |