"örnekle" - Translation from Turkish to Arabic

    • العينة
        
    • العينه
        
    • الأمثلة
        
    • بمثال
        
    Onda bulduğumuz meni senin verdiğin örnekle eşleşti. Open Subtitles المني وجدت داخل جسدها مباريات الحمض النووي من العينة المرجعية الخاصة بك.
    Adli tıp bu örneği saldırıdan sonra kurbandan alınan örnekle eşleştirdi. Open Subtitles المعمل الجنائي قارن العينة بالعيِّنات التي أُخذت من الضحية كجزء من اجراءات ما بعد الاغتصاب
    Merkez'den örnekle ilgili haber alana kadar yapacak bir şey yok orada. Open Subtitles لا يوجد شيء للقيام به هناك حتى نسمع مجدداً من المركز حول العينة
    Bu spermleri, kurbandan aldığımız örnekle karşılaştır. Open Subtitles طابقي عينة المني تلك على العينه التي أزلتها من ضحيتنا
    Olay yerinden aldığımız örnekle uyuşacak mı bakalım. Open Subtitles دعنا نرى إن كان بإمكاننا مطابقتها مع العينه الموجودة قي موقع الجريمة
    Binlerce örnekle öncülük edecek Afrikalı mimarlar ve tasarımcılardan oluşan bir topluluğa ihtiyacımız var. TED نحن بحاجة إلى مجتمع كامل من المهندسين المعماريين والمصممين الأفارقة ليتولوا آلاف الأمثلة الأخرى.
    Ve siz bunu düşünürken benim beyinle ilgili bir örnekle kapamama izin verin. TED وفي حين تفكر في ذلك، دعني أختم بمثال للدماغ.
    Hey. Konu benim gönderdiğim örnekle mi alakalı? Open Subtitles ‫مرحباً، هل هذا يتعلّق عن العينة ‫التي أرسلتها؟
    Teal'c'ten aldıkları örnekle Doktor Reimer ve benim yaptığımız araştırma arasında asalağı hemen izole edip aç bırakan bir serum üretebilmişler. Open Subtitles "مابين العينة التي جلبها "تيلك "وبحوث "د.رايمر كنا قادرين على إنتاج المصل الذي قام بالتأثير على الطفيلي
    İkinci ses, McCarthy'nin sesli mesajından aldığımız örnekle uyuşuyor. Open Subtitles .. الصوت الآخر يطابق العينة التي أخذناها من بريد "ماكارثي" الصوتي
    Ve bu örnekle eşleştirmemiz iyi olacak. Open Subtitles وهذا جيد ، مقارنة بالحالة الى كانت عليها العينة وهذا جيد ، مقارنة بالحالة الى كانت عليها العينة ....
    Lance de bundan kuşkulanıp o örnekle babalık testi yaptırmış. Open Subtitles ربما " لانس " كانت له شكوكه لأنه أجرى فحص قرابة لتلك العينة
    Philip'in DNA'sını suç mahallinde bulduğumuz örnekle karşılaştırıyoruz ve eğer uyuşursa Sinclair size karşı olan suçlamaları düşürecek. Open Subtitles نحن نقوم بفحص الحمض النووي ل(فيليب) ضد العينة التي وجدناها بمسرح الجريمة وإن تطابقا
    Mina'nın 2004'teki diş fırçasından alınan örnekle DNA'sı tam uyum sağladı. Open Subtitles حمضها النووي تطابق مع العينة المأخوذة من فرشاة أسنان (مينا) من عام٢٠٠٤
    Mina'nın diş fırçasından alınan örnekle uyuştuğunu gösteren orijinal raporla aynı sonuçları verdi. Open Subtitles إنها نفس النتيجة التي طابقت حمضها النووي مع العينة من فرشاة أسنان(مينا)
    Normalde, DNA eşleştirmeleri kısa bir çizgiden alınan örnekle karşılaştırılır. Open Subtitles فالحمض النووي عادةً يقارن في نقاط قليله من العينه
    Ve bunun hakkında biraz konuşmak isterim, bir kaç örnekle böylece ne yapıyor olduğumuzu görebilirsiniz. TED وأريد الحديث قليلاً حول ذلك، وبعض الأمثلة بحيث يمكنكم رؤية ما نقوم بفعله.
    Ufak bir örnekle babamı örnek gösteririm Open Subtitles بالأمثلة، لطالما آمنت بالقيادة عن طريق الأمثلة يا سيدي
    Bulgularını bir örnekle göstereyim. TED دعوني أوضح هذه النتيجة بمثال.
    Doğru, açık ve tarafsız bilgiyi elde etmenin neden bu kadar zor olduğunu bir örnekle size göstermek istiyorum. Konu üzerinde düşünmek için. TED لذا، لقد وعدتكم بمثال فقظ لأريكم لماذا هو من الصعوبة بمكان الوصول إلى نقظة المعرفة الخالصة، الموضوعية -- كغذاء للفكر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more