"övgüleri" - Translation from Turkish to Arabic

    • الفضل
        
    • الثناء
        
    • المديح
        
    • التقدير
        
    • الفضلُ
        
    o olmasaydı bu gece de olmazdı. Bütün övgüleri alamam. Open Subtitles لن تكن ممكنة بدونة لا يمكننى ان اخذ كل الفضل
    Keşke tüm övgüleri ben alabilseydim ama ona ihanet hakkında ilk ders veren ben değildim öyle değil mi? Open Subtitles حسنا، أتمنى لو أستطيع أن أعيد ...الفضل إلي، لكن لم أكن الشخص الأول الذي علمها الخيانة الآن، هل كنت؟
    övgüleri kabul etmeden önce istediğinin bu olduğuna emin misin? Open Subtitles .. حسناً، قبل أن يُنسب لي الفضل في ذلك هل أنتِ متأكدة أن هذا ما ترغبين به؟
    Ama bizi kurtardın. Bütün övgüleri ben alacağım, tabii ki. Open Subtitles لكنك جعلتنا نبدو بصور جيدة سأحصل على كل الثناء بالطبع
    Eminim ki isteseydin bu tür övgüleri her erkekten alırdın. Open Subtitles أنا متأكد من أنك يمكن أن يكون كان ذلك الثناء من الرجال إذا كنت قد رغب في ذلك.
    Sadece bir gece oynadı ama övgüleri topladı. Open Subtitles وقد اُغلق بعد ليلة واحدة ولكن اصابها بعض المديح
    Hayatta olmaz. O tembel piç iş bittikten sonra bütün övgüleri toplar. Open Subtitles لايمكن ذلك الوغد الكسول سينال كل التقدير فيما بعد
    Orada öylece durup bütün övgüleri almasını izlemek zorunda kaldım. Open Subtitles وقد كان علي الوقوف هناك ومشاهدته يأخذ كل الفضل على ذلك هذا مريع , اوه , هذا ليس ملحاً
    Orada öylece durup, benim yaptığım bir şey için övgüleri topluyorsun? Open Subtitles كيف تستطيع الوقوف هناك وأخذ الفضل على شيء عملته انا؟
    Benim yok. Tüm övgüleri ailedeki şefe söyle. Open Subtitles أنا لا أفعل ذلك كل الفضل يذهب لطباخ العائلة
    Oraya gidip yine her zamanki gibi övgüleri alacaksın. Open Subtitles يمكنك الذهاب هناك وأخذ الفضل عليه كما تفعل عادة.
    Neler döndüğünü anlayan sensin hâlbuki övgüleri o alacak. Open Subtitles سينال الفضل في حين أنّكِ أنتِ من إكتشف ما الذي كان يجري.
    Bütün övgüleri ben hak etmiyorum tabii. Open Subtitles حسناً, لا يعود كل الفضل لي في هذا التخمين.
    Bu durumda sanırım övgüleri kabul edemem. Gerçi biraz ustaca çözüm olsa da. Open Subtitles في هذه الحالة، الفضل ليس لي بالرغم من أن هناك شيء ما في صدري
    Neden ne zaman iyi bir şey olsa tüm övgüleri Tanrı alıyor? Open Subtitles لم يحصل الله علي الثناء حينما يحدث شئ جيد؟
    Neden ne zaman iyi bir şey olsa tüm övgüleri Tanrı alıyor? Open Subtitles لم يحصل الله علي الثناء حينما يحدث شئ جيد؟
    Düşüncelerini, onun dosyasına eklerim sana yapılan övgüleri de dosyana ekleyeceğim gibi. Open Subtitles سأضع مشاعركِ الخاصة في ملفّه فضلاً عن الثناء عليكما
    - Gösteri övüldüğünde övgüleri kim alacak? Open Subtitles وهذا الأسبوع عندما اُشيد بكِ لأجل العرض من تعتقديه يستحق المديح ؟
    Faydalı olabilir ve eskiden aldığın övgüleri hak ettiğini umut vaat eden birisi olduğunu gösterebilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تكون عونـاً لنـا هنا و ترينـا أنك ما زلت تستحق كل هذا المديح و الوعود المبكرة
    Ama övgüleri tek başıma üstlenemem. Hayır, efendim. Open Subtitles لكن، لا يُمكن أن أنال التقدير وحدي، لا يا سيدي
    Eğer hastalarınızın en az yarısında başarılı olursak bütün övgüleri siz alacaksınız. Open Subtitles إن حققنا نصف النتائج المرضية مع مرضاك الفضلُ سيعودُ إليك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more