| 1980'lerde Çin'de Özgürlük olmadığı için eşim ve ben oğlumuz ve kızımızı alarak buraya geldik. | TED | زوجي وأنا أحضرنا أبني وإبنتي هنا عام 1980 لنحصل علي الحريه التي لم تتوفر في الصين في ذلك الوقت. |
| Ülkemizde kabul edilen aşırı derecedeki Özgürlük düzeni saçmalığı gibi değil. | Open Subtitles | ليس هذا على الكلام الفارغ المنظّم الذي يعبر الحريّة في بلادنا |
| - Kelepçeler son kez kontrol edilsin. - Tatlı Özgürlük kuşum. | Open Subtitles | . ـ الفحص النهائي, كل القيود . ـ الطائر الجميل للحرية |
| Bir ölü ve birden çok yaralı olan saldırıyı Cihatçı Özgürlük Cephesi üstlendi. | Open Subtitles | واحد من القتلى والعديد من المصابين من العملية التي نفذتها جبهة التحرير الجهادية. |
| Daha şimdiden Özgürlük Heykeli'ni görüyorum. Biraz küçük ama olsun. | Open Subtitles | بوسعي رؤية تمثال الحرّية من هنا، يبدو صغيراً جداً بالتأكيد. |
| Ve her ne kadar ne yapacağıma dair en küçük bir fikrim olmamasına rağmen bu belirsizlik bile bana Özgürlük hissini veriyordu. | TED | وبالرغم من أنه لم يكن لدي أي فكرة ما الذي كنت أنوي القيام به ، في هذا الغموض شعرت بالحرية. |
| Şimdi, Japon Özgürlük Cephesi olarak, bizim de harekete geçmemiz lazım. | Open Subtitles | الآن هو وقت جبهة تحرير اليابان , يجب أن تتخذ موقفاً |
| Özgürlük: hiçbir şey istememek, hiçbir şey beklememek, hiçbir şeye bağlı olmamak. | Open Subtitles | الحريه: لأريد لاشئ، أتوقع لاشئ أعتمد على لا شئ |
| Soluk almadan sana kişisel Özgürlük hakkında saatlerce vaaz verecektir. | Open Subtitles | سيتحدثون معك وسيخبرونك عن الحريه الفرديه |
| "Özgürlük... "Özgürlük iki artı ikinin dörde eşit olduğunu söylemektir. | Open Subtitles | "هل من الحريه القول أن إثنان زائد إثنان يساوي اربعه |
| Bu kötü zamanlarda hepimiz Özgürlük için fedakarlık yapmak zorundayız hanımefendi. | Open Subtitles | ،في هذه الظروف الصعبة، سيدتي .علينا جميعاً التضحيّة من أجل الحريّة |
| Hayır, çünkü tamamen izleme üzerine kurulu bir dünyada gerçek Özgürlük görülmemekte yatıyor. | Open Subtitles | كلّا، بل لأن في عالم مراقب بالكامل تكمُن الحريّة الحقّة في ألّا تُرى |
| Fakat Özgürlük bu savaşın sadece yarısıdır. | TED | لكن الوصول للحرية ما هو إلا نصف المعركة. |
| O, aptal durumuna düşecek ben gerçek Özgürlük yanlısı olacağım. | Open Subtitles | و سأجعله يبدو غبياً تماماً وسأبدو للعالم كمحب حقيقى للحرية والديمقراطية |
| Özgürlük, ve daha önemlisi özgürlükten sonra gelen tüm iş yüküdür. | TED | التحرير، وبشكل أكثر أهمية كل اللازم عمله بعد التحرير. |
| Yeraltında pek çok Özgürlük ordusu var ve birçok kaçırma olayı gerçekleştiriyor. | Open Subtitles | هناك الكثير من جيوش التحرير في الثورة السرية... والكثير من الوريثات المختطفات |
| Bu yer, bu toprak -evin- sevgili saydığın her şeyin son Özgürlük noktası. | Open Subtitles | هذا المكان،هذة الارض.بيتك أنها أخر محطة لنيل الحرّية لنقبض على كلّ شيء غالى |
| Dört yaşındaki bir çocuk olarak, bu, hayal edebileceğim en büyük Özgürlük hissiydi. | TED | وكطفلة في الرابعة من عمرها، كان أعظم شعورٍ بالحرية يمكنني تخيلهُ. |
| Şimdi, Japon Özgürlük Cephesi olarak, bizim de harekete geçmemiz lazım. | Open Subtitles | الآن هو وقت جبهة تحرير اليابان , يجب أن تتخذ موقفاً |
| Bu konu içimi kemirmeye başladı ve haftalar sonra Los Angeles'a Kölelere Özgürlük örgütünün başkanıyla görüşmek ve ona yardım teklif etmek üzere gittim. | TED | بدأ يؤذيني هذا الأمر، لذا وخلال أسابيع سافرت إلى لوس أنجلوس لألتقي بمدير منظمة "حرروا العبيد" وأعرض عليهم مساعدتي. |
| Houston, burası Özgürlük. Bağımsızlık'tan ayrılmaya hazırlanıyoruz. Tamam. | Open Subtitles | هيوستون هنا فريدوم ليبرتي ستنطلق , إنتهى |
| Bir kadının şu dergideki gibi bacaklarını açması mı Özgürlük? | Open Subtitles | إنها حرية لإمراء ترفع اقدامها وتفرقها هكذا في مجلة ؟ |
| Romalılar. Özgürlük için beni seçin. | Open Subtitles | ويا أيها الرومان، قاتلوا لأجل حقكم باختيار حر |
| Bizler, Özgürlük için mücadele etmek istiyoruz ama bu fedakârlık gerektirir. | Open Subtitles | نريد الكفاح من أجل حريتنا لكن ليس هناك حرية بدون تضحية. |
| Sen ikimizi ayıracak büyük Özgürlük gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | حَسناً، أنت ِتبدين مثل امرأة كبيره حرة لى ول مجموعه طاقمى. |
| Çektiğimiz bunca sıkıntıdan sonra, yaşamın Özgürlük ve güzellik özlemini haykırmak için. | Open Subtitles | ,لنطلق صرخة حريه الجمال والحياه بعد أن الطريق جاء بنا إلى أسفل |
| Birlikte her türlü varlık adına Özgürlük için savaşıyoruz. | Open Subtitles | معاً نستطيع الكفاح من أجل حريات جميع المخلوقات الحية، الكبيرة منها والصغيرة. |