"özgüven" - Translation from Turkish to Arabic

    • الثقة
        
    • ثقة
        
    • بالثقة
        
    • ثقته
        
    • إحترام
        
    • للذات
        
    • ثقتها
        
    • احترام الذات
        
    • الوقار
        
    özgüven eksikliği Brezilya açısından büyük bir sorun ve 17 yaşında bir gençle maça başlanmasını gerçekten anlamak zor... Open Subtitles لان نقص الثقة هي المشكلة الحقيقية بالنسبة للبرازيلين و البدء ب 17 عام كلاعب اساسي سوال يصعب الاجابة عنه
    Şimdi kendinizi uyanmaya hazır, ...enerji ve özgüven dolu hissediyorsunuz. Open Subtitles انت تشعر بنفسك تستيقظ الأن ملئ بالطاقة و الثقة بالنفس
    Ben özgüven dansı yapıyorum çünkü seks öncesi gergin oluyorum. Open Subtitles ينتابني خوفٌ ما قبلَ العلاقة حيثُ اضطرّ لأداءِ رقصةِ الثقة.
    başarısızlık karşısında kendilerini daha çabuk toparlayabildiler. Yani yeni bir özgüven kazandılar. TED وأصبحوا أكثر إصرار على مواجهة الفشل فقد ربحوا ببساطة ثقة جديدة بالنفس
    Bulmak kolay. Beyaz saçlı, ince bıyıklı özgüven saçıyor ve tamamen kayıp. Open Subtitles و من السهل التعرف عليه شعره أبيض و شارباً نحيلاً ممتلئ بالثقة بالذات
    Kızda ego tavan ama özgüven eksikliği olduktan sonra neye yarar? Open Subtitles كانت شخصيتُها قوية. لكنّها تفتقر إلى الثقة بالنفس التي تدعمُ شخصيتها.
    özgüven eksikliği Brezilya açısından büyük bir sorun ve 17 yaşında bir gençle maça başlanmasını gerçekten anlamak zor... Open Subtitles لان نقص الثقة هي المشكلة الحقيقية بالنسبة للبرازيلين و البدء ب 17 عام كلاعب اساسي سوال يصعب الاجابة عنه
    Gerçek özgüven sürekli öğrenmeyi model almakta saklı. TED الثقة الحقيقية في تصميم طرق للتعلم المستمر.
    Bu, boynumuzu dik tutmakla ve özgüven kazanmakla başlıyor. TED الأمر كله يبدأ عندما نقف شامخات الرأس. ونبني هذه الثقة بالنفس.
    Ve özgüven neredeyse geri geliyor ama tam değil. TED ويمكنكم أن تروا كيف ترجع الثقة بالنفس إلى حد ما٬ ولكن ليس تماما.
    ...sağlam özgüven, inisiyatif kullanma becerisi, üstlere saygı ve şerefli olmayı gerektirir. Open Subtitles للسيطرة و توجيه الثقة بالنفس على أساس المبادرة و الولاء للرؤساء و الإحساس بالفخر
    Bu Brezilyalıların çoşkusunu arttırmak için aradıkları özgüven kaynağı olmasa gerek.. Open Subtitles ليست الثقة وحدها هي الدافع البرازيل لتمني
    Seçmelerde ihtiyacın varken bu özgüven nerelerdeydi? Open Subtitles أين كانت كل هذه الثقة عندما احتجتيها في تجربة الأداء؟
    Bu karakter, özgüven eksikliğinin onu, içinde yaşlanmış ve yalnız bir şekilde ve doğru düzgün bir çantaya bile sahip olamadan öleceği bir hücreye Open Subtitles الشخصية عبارة عن مختبرة منتجات عديمة الثقة بنفسها تحصر نفسها في مكتبها الحزين حيث تموت عجوزة ووحيدة
    Eğer oyunda kalmak istiyorsan, demin gösterdiğinden çok daha fazla özgüven göstermen gerekecek. Open Subtitles لو أردتي أن تظلي في اللعبة عليكي إظهار المزيد من الثقة
    Nedir bu bilemiyorum. Yüksek özgüven mi yoksa aptallık mı. Open Subtitles لا أعرف أذا كانت هذه ثقة عالية بالنفس أو حماقة
    Çocukları bizim çocuklarımızdan çok daha özgüven sahibi, bağımsız, ve sosyal olarak daha yetenekli. TED أطفالهم أكثر ثقة بالنفس، أكثر استقلالية، وماهرون اجتماعيا أكثر من أطفالنا.
    Maske içinde özgüven kazandıkça maskenin isteklerine daha çok boyun eğeceksin. Open Subtitles ،كلّما كسبتَ ثقة القناع كلّما لبّيت المزيد من مطالبه
    Artık özgüven yayıyorum... ve dünya bunu fark ediyor. Open Subtitles انا أفيض بالثقة الآن والعالم يمكنه الشعور بذلك
    Eğer bir stajyer her hata yaptığında ümüğüne basılıp, ellerinde kalan son özgüven de çekip alınsaydı, geriye stajyer kalmazdı. Open Subtitles لو عوقب متدرب من قبل طبيبه المشرف وسلب القليل من ثقته بنفسه... كلما أخطأ فلن يتبقى أي متدربين
    Onu bir lağım çukurundan kazıyarak temizlesen ve içine biraz özgüven aşılasan da o, her defasında yine o çukura düşer. Open Subtitles و انتشلته من الوحل و منحته بعض إحترام النفس و لكنه يسقط ثانية يسقط كل مرة
    Çok oranız korku, az özgüven, ham duygular hissediyor. Open Subtitles إنها تشعر بالكثير من الخوفِ اللاعقلانيِ وعتاب قاسى للذات .. وغضب
    Çocuk haklı. özgüven işine yarayabilir. Open Subtitles حسنا , هذا الصبى محق ربما ستستعيد ثقتها حينها
    Bu hikayede çıkarımların maddiyattan çok öte özgüven ve öz saygıya kadar uzandığını fark etmişsinizdir. TED يمكنك أن تفهم من هذه القصة أن الآثار المترتبة على ذلك، تتجاوز الأمور المالية لتصل مجال احترام الذات والثقة في النفس.
    Mayolu geçiş, gece elbisesi, yetenek ve özgüven! Open Subtitles أزياء السباحة، رداء السهرة، الموهبة، الوقار!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more