"ülkemizde" - Translation from Turkish to Arabic

    • بلادنا
        
    • بلدنا
        
    • أرضنا
        
    • أمتنا
        
    • دولتنا
        
    • في وطننا
        
    • إلى الأمة
        
    • البلد
        
    ülkemizde kabul edilen aşırı derecedeki özgürlük düzeni saçmalığı gibi değil. Open Subtitles ليس هذا على الكلام الفارغ المنظّم الذي يعبر الحريّة في بلادنا
    Evet, hanımefendi. Seyirci: Amerikan halkı ülkemizde şu an acı çekiyor. TED سيدة: الشعب الأمريكي يعاني في بلادنا حاليًا.
    Bugün ülkemizde aktif siyaset yapan insanların çoğu kendisinin sevgiden, karşısında olanların nefretten yola çıktığına inanıyor. TED أغلبية الأشخاص اليوم من الناشطين سياسيا في بلادنا يعتقدون بأنهم يتحركون بدافع الحب بينما دافع الجهة الأخرى هو الكره.
    Yakında bu güzel ülkemizde, ...yüz tane yeni aile olacak. Open Subtitles قريباً، سيكون هناك مئة عائلة جديدة في بلدنا العظيم هذا
    Ve modern ülkemizde bilimin zenginlik ve güç arasındaki dengeyi sağlama durumu ortadan kalkmıştır. TED وفي بلدنا الحديث، دور المنطق لم يعد يضم التفكير بين الثروة والسلطة بالشكل الذي كان عليه.
    Eğer ülkemizde bir nükleer saldırı gerçekleşirse çok büyük trajedilere neden olacaktır. Open Subtitles إذا حدث الهجوم النووي على أرضنا ستتبعه مأساة هائلة أخرى
    Devlet ve politikacılar, uyuşturucuyla savaş ve 3 hata hakkı gibi ülkemizde birçok insanı hapse attıran kararları veriyorlardı. TED الحكومة والسياسيين هم من اتخذوا القرارات، مثل مكافحة المخدرات وقانون الثلاث ضربات، والذي أدان العديد من الناس في بلادنا.
    Bizim ülkemizde de benzer bir düşünce süreci veya program var mı, konuşmalarınızdan ve etrafınızdaki kişilerden esinlenen? TED أهناك فكرة مماثلة أو برنامج في بلادنا أيضًا مستوحى من أحاديثك، وأولئك الذين حولك؟
    Ayrıca aslında hiç de iyi olmayan birsey olan işsizliğin yan ürünü olan başka bir şey ise, ülkemizde daha çok görülmeye başlayan gönüllülük akımı. TED كذلك الناتج الثانوي للبطالة، التي تعتبر سيئة هو إرتفاع في وتيرة التطوع المشهود في بلادنا مؤخراً
    İşte bu şekilde ülkemizde boy boy onun resimleri asılacak. Open Subtitles هذا ما سيجعله فتي يتصدر البوسترات في بلادنا
    Robertson ülkemizde silah kaçakçılığına bulaşmış. Open Subtitles روبرتسن له نشاطات ممنوعة فى تجارة السلاح فى بلادنا
    İngiliz ve Amerikalıların tahrikleriyle ülkemizde karışıklık çıkarmaya çalışıyorlar. Open Subtitles إنهم يؤججون الفوضى في بلادنا التي أثارها الانجليز والامريكان
    Benden bu kadar ülkemizde demokrasi için başka bir muhteşem günde görüşmek üzere. Open Subtitles هذا كل شيء. يومٌ عظيمٌ آخر من الديمقراطية في بلادنا
    Ve bu beceriyi dünyayı bırakın, kendi ülkemizde kasaba kasaba hayattaki herkese ulaştırmaya çalışıyoruz. TED ونحاول أن نشر هذه القدرة، مدينة بالمدينة، لكل شخص على قيد الحياة في بلدنا بالذات، وحدها العالم.
    21. yüzyılda buna devam edemeyiz; 21 yıllık demokrasiden sonra, kendi ülkemizde sömürgecileri tutamayız. TED لا يمكننا الإستمرار في القرن الحادي والعشرين وبعد 21 عاما من الديمقراطية، أن يكون لدينا مستعمرون في بلدنا.
    Pilot proje günleri bitti, insanlar, "Peki, nasıl olduğunu görmek için ülkemizde üç ya da dört bin uygulama yapabiliriz." TED أيام المشاريع التجريبية انتهت، حينما يقول الناس، "حسنًا، نرغب في اختبار ثلاثة أو أربعة آلاف في بلدنا لنرى كيف سيعمل."
    Bu deneyim pek çok soruya neden oldu aralarında ırk ve eşitlik ile ilgili, ve fırsatların ve seçeneklerin bizim ülkemizde kimlere sunulduğu ile ilgili sorular da vardı. TED أثارت هذه التجربة الكثير من الأسئلة، بينها أسئلة حول العرق والمساواة ولمن في بلدنا تتاح الفرص والخيارات.
    Açlığın anlamı uluslararasından farklı olarak, Amerikada bir parça farklıdır, fakat ülkemizde açlıktan bahsetmek korkunç derecede önemlidir. TED صحيح ان الجوع في الولايات المتحدة يختلف عن الجوع في الدول الاخرى ولكن هذا لا يعني ان يتم اهماله في بلدنا
    ülkemizde başka hiçbir muhabirde bu hastalığın olmadığını biliyor musunuz? Open Subtitles هل أنت على علم بأن ليس هناك مراسل في بلدنا لديه هذه المتلازمة؟
    Ama kendi ülkemizde güneş batımı daha güzeldir Open Subtitles ولاكن شروق الشمس أكثر جمالاً على أرضنا
    Yarın ülkemizde mühim, tarihî bir an yaşanacak. Open Subtitles سيشهد الغد مناسبة بالغة الأهمية في تاريخ أمتنا
    Dürüst olmak gerekirse, zaten epeydir kendi ülkemizde yaşıyoruz, değil mi? Open Subtitles و إذا صدقنا القول، ألم نكن نحن دولتنا لوقت طويل؟
    ülkemizde iki kültürün bir araya gelişini kutladığımızda tatil yaparız. Open Subtitles لدينا عيد راس السنه في وطننا يحتفلون به هذا الاحتفال بسبب تحالف ثقافتين
    Sayın Başkan, eminim sizde bu sevdiğimiz ülkemizde herkesin evlerinde olmasını istersiniz. Open Subtitles سيدي الرئيس أعرف إنك تريد أن تجلب رجالنا ونساءنا لديار إلى الأمة المحبة
    Bu nedenle bundan bahsetmek istiyorum ve bu konuyu ülkemizde ve hatta bütün dünyada insanları için içine çok iyi sokamadığımızı göstermek için bir fırsat olarak görüyorum. TED وانا اريد ان اتحدث عن هذا وهذه فرصة لكي اوضح فشلنا تماما في الخوض فيما يخص الناس حقا في هذا البلد وفي العالم اجمع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more