"ülkesi" - Translation from Turkish to Arabic

    • أرض
        
    • بلد
        
    • دولة
        
    • بلاد
        
    • بلاده
        
    • بلده
        
    • وطنه
        
    • وطن
        
    • ارض
        
    • دول
        
    • دولته
        
    • أمة
        
    • الدول
        
    • موطن
        
    • بلادهم
        
    Görüyorsunuz özgürlükler ülkesi ve cesurların anavatanı olmak fikri Amerika'nın kumaşını örüyor. TED لفكرة كون أمريكا أرض الأحرار وموطن الشجعان، قد نُسجت في بِنية أمريكا.
    Her şey Fransa da başladı, peynirin ve hainlerin ülkesi. Open Subtitles بدأ كل شيء في فرنسا , بلد الجبن و الخونة.
    2006'daki ölümününe kadar, Orta Asya'nın doğal gaz bakımından zengin bir ülkesi olan... ...Türkmenistan'ın mutlak güce sahip lideriydi. TED إلى أن توفى في عام 2006، حيث كان يمثل القوة العظمى في تركمانستان دولة غنية بالغاز الطبيعي بآسيا الوسطى.
    Barbarlar diye adlandırılan insanlar, diğeri de Doğu'da, Pers ülkesi. Open Subtitles عن الذين يسمون بالبرابرة و الأخرى فى الشرق ، بلاد فارس
    Hector ülkesi için savaşıyor! Achilles sadece kendisi için savaşır! Open Subtitles ان هيكتور يقاتل من اجل بلاده اما اكيليس فيقاتل لنفسه
    1972'de Thomas Sankara, kendi ülkesi dışındaki bir devrimin içine sürüklendi. TED في عام 1972، انخرط توماس سانكارا في ثورة ليست في بلده.
    Bu genç adam Vietnam'a gidiyor ülkesi adına savaşmak için. Open Subtitles إذاَ... ذهب هذا الشاب إلى فيتنام للقتال من أجل وطنه
    Japonya'nın doğan güneş ülkesi olduğunu biliyoruz. TED نحن نعلم أن اليابان هي أرض الشمس المشرقة.
    Pi ülkesi elbette en huzurlu yer değildi ve bu yüzden krallığın sayılarının, silahşörlere ihtiyacı vardı. TED أرض باي لم تكن بالضرورة المكان الأكثر سلمية، ولهذا السبب احتاجت أرقام المملكة للفرسان.
    Ülkemiz, her zaman olduğu gibi bugün de, bireysel özgürlükler kalesi ve sınırsız fırsatlar ülkesi olmaya devam etmeli. Open Subtitles يجب أن تظل دولتنا كما كانت دائماً قلعة المبادرة الفردية أرض الفرص غير المحدودة للجميع
    Fakat Mısır en büyük Arab ülkesi ve etkisi çok geniş olanlardan biri. TED لكنها أكبر بلد عربي وهي كذلك بلد له الشيئ الكثير من التأثير.
    Ve bu sahip olduğu en büyük proje, dünyanın en fakir ülkesi. TED و هذا هو أكبر مشروع حصل عليه، و في أفقر بلد في العالم.
    Hindistan öyledir ve öyle kalmalıdır. Benim gözümde en iyi hikayenin ülkesi. TED والهند كانت، وستظل، في إعتقادي، بلد القصص الأفضل.
    Birisi Hindistan'ın şaşılacak derecede bir iletişim ülkesi haline geldiğini iddia edebilir. TED قد يناقش شخص ما أن الهند قد أصبحت دولة متصلة بشكل مذهل.
    Eylül 1947, 16 Avrupa ülkesi 293 00:16:39,858 -- 00:16:41,149 Marshal Planını imzaladı. Open Subtitles ،في سبتمبر من عام 1947 وقعت ستة عشر دولة أوروبية على مشروع مارشال
    Minik Bayan Springfield olarak, fırsatlar ülkesi Amerika`ya hoşgeldiniz demekten memnuniyet duyarım. Open Subtitles بصفتي ملكة جمال سبرنغفيلد فمن واجبي أن أرحب بكم في امريكا ، بلاد الفرص
    Hala Mondale'i aday gösteren Jerry Brown ve Tom Hayden'in ülkesi. Open Subtitles بلاد جاري براون وتوم هايدن والتي ترشح مونديل
    ülkesi olan Burkina Faso'da çalışıyor. TED يعمل في بلاده التي أتى منها، بوركينا فاسو.
    Ah, bir adam ülkesi ya da midesi için hayatını verebilir hatta atı için bile. Open Subtitles من أجل بلده أو معدته يمكن أن يضحي الرجل بحياته
    ülkesi için kan döküyor ve geride bıraktıkları mutlu olsun diye para gönderiyor. Open Subtitles لأنه ينزف دماً لأجل هذا الوطن ويدفع من أجل تمتع وطنه
    Steppenwolf Tiyatrosu, meşhur "ülkesi Olmayan İnek" oyunlarından bazı sahneleri bizlere icra edecek. Open Subtitles مسرح ستيبنوولف سيُمتعنا الآن بمشاهد من مسرحيتهم, البقرة بدون وطن
    Sen Rachel ülkesi'ne çekilmiş, Rachel işleriyle uğraşıyorsun insanların maymunlarına veya hislerine karşı tamamen unutkansın. Open Subtitles انت في ارض رايتشل تفعلين اشياء رايتشل تغفلين عن قرود الناس ومشاعرهم
    Kendi ülkesi sınırları içinde daha güvende hisseden Castro Latin Amerika'nın geri kalan kısmına devrimi ihraç etmenin yollarını aradı. Open Subtitles ومع تواجده الآمن داخل بلده، سعى إلى تصدير الثورة لبقية دول أميركا اللاتينية
    - Lee bir şirket için casusluk yapmıyordu ülkesi için casusluk yapıyordu. Open Subtitles لم يكُن لي يتجسّس من أجل شركة. لقد كان يتجسّس من أجل دولته.
    Prenses Azula, Avatar'ı yakalar yakalamaz Ateş ülkesi'ne döneceğimize dair bize söz verdi. Open Subtitles أميرة أزولا وعدتنا أننا سوف نعود إلى أمة النار عندما نمسك بالأفاتار
    Ve bunu hiç bir yerde Avrupa Birliğinde olduğundan daha açık biçimde göremeyiz. onun 27 üye ülkesi 23 resmi dil konuşur. TED ونحن الآن نرى هذا بوضوح في الإتحاد الأوروبي الذي تتحدث الدول أعضاؤه السبعة والعشرون 23 لغة مختلفة.
    Kendi ülken, başkasının ülkesi ya da kendi kişisel kurallar kitabın. Open Subtitles موطنك، موطن شخص آخر، أو كتاب قوانينك الخاص.
    Burası LA, umudu ve ülkesi olmayanların halkı. Open Subtitles انها لوس انجلوس انها لفاقدين الامل وفاقدين بلادهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more