"ünitesi" - Translation from Turkish to Arabic

    • وحدات
        
    • وحدة
        
    • الجاذب
        
    • الحروق
        
    Uzun menzil tarayıcı kontrol ünitesi bu gün de gelmedi. Open Subtitles وحدات تحكم مستكشفات المدى البعيد لم تأتي مجدداً اليوم
    Çatıda dokuz HVAC ünitesi var her ünite, alışveriş merkezinin farklı yerlerine hava ve ısı veriyor. Open Subtitles تسع وحدات تهوية وتكييف بالسقف تقدّم كل وحدة تكييفاً هوائيّاً وتدفئة لقسم مختلف من المجمع
    Bu da bize ülkedeki havaalanlarından 300 tane yüksek kaliteli teknoloji ünitesi getirecek. Open Subtitles ذلك يعطينا مايصل الى 300 من وحدات التصوير التكنولوجية المتقدمة في المطارات في جميع انحاء البلد
    Bulaşıcı hastalıkları ünitesi için, lütfen 23 sırasından numara alın. Open Subtitles وحدة الامراض المعدية ، المرجو التقاط الخط الثالث و العشرين
    Bu şey hayal ettiğimden de daha büyük. Sovyet CW ünitesi. Open Subtitles هذا الأمر أكبر مما تخيلته يوماً، إنّها وحدة سلاح كيمياوي سوفياتية.
    Dr Bela için bir aygıt haırlıyor, adı.... lşın ünitesi. Open Subtitles هو يصمم بعض الاجهزة للدكتور الشر لا اعرف ما هو الشعاع الجاذب هذا هو
    Yanık ünitesi için hazırlayın onu! Şimdi hallederiz bayım. Open Subtitles خذوه إلة وحدة الحروق كل شيء على ما يرام الآن يا سيدي
    Ön ve arka tamponda 3 radar ünitesi var. Open Subtitles على المصد الأمامي والخلفي، هناك ثلاث وحدات الرادار.
    Bu amaçla, insan merkezli tasarımı bir adım öteye götürüyoruz ve bir ulaşım platform modeli geliştiriyoruz. Bu, araç sahiplerine yük kabini veya ambulans ünitesi gibi farklı modülleri takma ve ürün dağıtımı veya medikal veya toplu taşıma gibi farklı hizmetleri yürütme imkanı sağlıyor. TED وبهذا الهدف، فنحن ندفع بالتصميم المتمركز حول الإنسان إلى الأمام ونطور نموذج منصة نقل، تسمح للمالكين بتوصيل وحدات مختلفة، مثل حاملة بضائع أو وحدة إسعاف، وتقديم خدمات أخرى مثل توصيل البضائع أو النقل الطبي، بالإضافة إلى المواصلات العامة.
    Malmedy bölgesinde SS ünitesi var. Open Subtitles هناك وحدات من قوى الدفاع في قطاع ـ(مالميدي)ـ
    Bir soğutma ünitesi falan olabilir. Open Subtitles لربّما نوع من... وحدات التبريد.
    Ama o benim depolama ünitesi ile bir yönlendirme adresi bırakmadı. Open Subtitles ولكن قالت انها لم يترك عنوان الشحن مع وحدة تخزين بلدي.
    Bu Kathmandu,Nepal'de bir yenidoğan yoğunbakım ünitesi. TED لذا هذه وحدة العناية المكثفة لحديثي الولادة في كاتماندو، نيبال.
    Bu ise annelerin bebeklerini ziyaret etmeye geldiği bir neonatal yoğun bakım ünitesi. TED إذاً هنا وحدة عناية مكثفة للمواليد حيث تأتي الأمهات لزيارة أطفالهن.
    Dedik ki, işe mahalle ünitesi ile başlayalım. TED لذا فقد قلنا ، دعونا نبدأ من وحدة هذا الحي.
    Aynen... lşın ünitesi için bu gerekli. Open Subtitles تحتاج الى ذلك لاستخدام الشعاع الجاذب
    Yanık ünitesi onu bekliyor. Open Subtitles وحدة الحروق تنتظره ، وسأُقابلكم في غرفة العمليات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more