Defterler üzerinde çalışma niyeti olmadığını bilmiş olmalısınız. | Open Subtitles | بالطبع تعلم أنه ليس ينوي العمل على السجلات |
Güzel. Şimdi senin röportajların üzerinde çalışma zamanı. | Open Subtitles | حسن, لقد حان وقت العمل على مقابلاتك الصحفية. |
Evet ve şimdi muhtemelen Ajan London'un soygunlar üzerinde çalışma teklifini kabul ediyordur. | Open Subtitles | نعم و بإستثناء انها الآن ربما تقبل عرض العميلة لندن بإستمرار العمل على تلك السرقات اللعينة |
Ve sağlıklı hücreler ile sağlıksız kanser hücrelerini ayırt etmede daha iyi bir iş çıkarabilecek yeni bir yaklaşım üzerinde çalışma fırsatı buldum. | TED | وباشرت العمل على طريقة جديدة لمعالجة مرضى سرطان الثدي علاج يقدر على التعرف على الخلايا غير السرطانية والخلايا المصابة أو السرطانية. |
Hayır, dava üzerinde çalışma bahanesiyle gideriz. | Open Subtitles | لا، سوف نذهب تحت ستار العمل على القضية. |
Geç saatlere kadar çalışmanın Trixie adındaki kızın üzerinde çalışma anlamına geldiğini fark etmediğim içim yazıklar olsun bana. | Open Subtitles | عار علي لعدم الإدراك أن "العمل في وقت متأخر) تعني العمل على فتاة تدعى (تركسي). |
Umarım bir gün Lola üzerinde çalışma fırsatını kaybetmemişimdir. | Open Subtitles | أنا آمل أني لم أفسد فرصتي في العمل على (لولا) يوما ما. |