Bunu duymak güzel. Bu aralar Henry'nin üzerinde çalıştığı konu hakkında ne biliyorsun? | Open Subtitles | من الجيد سماع ذلك ماذا تعلمين عن القصة التي يعمل عليها هنري الان |
Meğerse üzerinde çalıştığı kayda o ölünce bir şey kaydedilmiş. | Open Subtitles | تبين أن الاسطوانة التي يعمل عليها.. سجلت شيئاً عندما مات |
Ama IT'nin Paula'nın üzerinde çalıştığı veri akışına erişmesi gerekiyor. | Open Subtitles | وضعت الفريق للحصول على البيانات التى كانت تعمل عليها بولا |
Hükümetin üzerinde çalıştığı o yeni yakıtlardan biraz alabilirsem geçebilir. | Open Subtitles | على الأرجح، لو كان بإمكاني الحصول على قليل من الوقود الذي تعمل عليه الحكومة |
Bence, Craig Horning üzerinde çalıştığı proje yüzünden öldürüldü. | Open Subtitles | أعتقد كريج هورنينج قتل لأن المشروع الذي هو كان يعمل على. |
üzerinde çalıştığı her davanın dosyasını saklamış. | Open Subtitles | لابد أنه يحتفظ بملاحظات كل قضية عمل عليها |
Joe üzerinde çalıştığı cihazla alakalı büyük endişeler içerisindeydi. | TED | وقد كان قلقا جدًا حول الجهاز الذي كان يعمل عليه. |
şu an üzerinde çalıştığı bebekler serisi... | TED | إنها مجموعة من العرائس التي يعمل عليها الآن |
üzerinde çalıştığı büyük davayla ilgili olan bir şey? | Open Subtitles | إنها بشأن القضية الكبيرة التي كان يعمل عليها |
Bunların hepsi, babamın 15 yıl önce üzerinde çalıştığı bir davayla ilintili bir tuzak. | Open Subtitles | أعرف أن هذا الفخ له علاقة بقضية كان والدي يعمل عليها قبل 15 سنة. |
Bir kaç yıl önce bir gaz firması, üzerinde çalıştığı hikâye için tartışmak maksadıyla bir elemanı işe aldı. | Open Subtitles | قبل سنوات من الزواج شركة الغاز إستاجرت رجل لإزعاجه على القصة التي يعمل عليها |
Ofisime gelip, üzerinde çalıştığı bir dava ile ilgili sorular sormuştu. | Open Subtitles | أتى إلى مكتبي وطرح أسئلة حول قضية يعمل عليها |
üzerinde çalıştığı parça. Yardımıma ihtiyacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | إنها مقطوعة تعمل عليها, لقد قالت أنها احتاجت مساعدتي. |
Teknolojide en iyilerin, yeni teknolojileri tartıştığı, şirketlerinin ne üzerinde çalıştığı hakkında bir sempozyum. | Open Subtitles | انها ندوة حيث يقوم أعظم العقول فى مجال التكنولوجيا ببحث التكنولوجيا الجديدة التى تعمل عليها شركاتهم |
Linda sadece, son zamanlarda üzerinde çalıştığı komik bir karakteri canlandırıyordu. | Open Subtitles | ليندا كانت تمثل فقط شخصية مضحكة كانت تعمل عليها |
Ajanda gibi. Ölmeden önce üzerinde çalıştığı konu hakkında bilgi verirdi. | Open Subtitles | دفتر مواعيد، شيء يمكنه أن يخبركِ ما كانت تعمل عليه قبل يوم من وفاتها |
İskemi çalışması ile annemin üzerinde çalıştığı toplardamar olayı arasında karar vermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول أن أقرر بين الأمراض الإقفارية وموضوع الوريد الباب هذا الذي كانت أمي تعمل عليه. |
Başımdan tek savdığım kişi şu büyük bilim adamı. Şimdi üzerinde çalıştığı şey. ...gizli bir proje. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي تخلصت من هو العالم الكبير والآن هو يعمل على بعض |
Çalıştığı herkesin ve üzerinde çalıştığı her cesedin adını söylemenizi istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعطيني جميع أسماء من عمل معهم وكل جثة عمل عليها |
Albay Young, Rush'ın üzerinde çalıştığı her şeyi anlayabilmem için beni gece gündüz çalıştırıyor. | Open Subtitles | الكولونيل يونج جعلنى أعمل طوال الوقت فى محاولة أكتشاف كل شىء كان يعمل عليه الدكتور راش |
Sen ve diğerlerinin üzerinde çalıştığı kedi fare oyunu işe yaramadı. | Open Subtitles | انظري، كل هذا، القضية البطيئة التي أنتِ وبقيتنا التي كنّا نعمل عليها لم تصلُح |
Bu saldırı, kardeşinin üzerinde çalıştığı her şeyin tam tersi. | Open Subtitles | هذه الضربة عكس كل شىء كان يعمل به شقيقكِ |
üzerinde çalıştığı asıl konu neydi? | Open Subtitles | ما الذي كان يعمل عليه فعلياً ؟ |
Henry'nin üzerinde çalıştığı solüsyona yakında hepimizin ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | المحلول الذي يعمل عليه هنري كلنا سوف نحتاجه قريبا |
Ama bu Morales'in üzerinde çalıştığı şey ise kaçırılma nedeni açıklanabilir. | Open Subtitles | لكن لو أنها صحيحه فلعلها سبب إختطاف "موراليس" |