Muhtemelen 20 ölü, en az 20 ya da 30 yaralı Iraklı. | TED | محتمل 20 قتلوا , علي الاقل 20 أو 30 عراقي جرحى . |
Bu yüzden, kendimi tanıttım Otelin lobisine geri döndüm, Kollarım kan içerisindeydi Iraklı bir otel görevlisi beni durdurdu Benden on günlük geciken ödememi istedi. | TED | إذن، قدّمت نفسي.. ذهبت إلى رواق الفندق، والدماء تغطي ذراعي، أوقفني هناك عامل عراقي طلب مني دفع ضرائب تأخير عشرة أيام |
El-Kaide'nin, Batılı haçlılara karşı İslam'ın koruyucusu olduğu iddiaları Iraklı Müslümanların kanlarına gömüldü. | TED | أي إدعاء ادعته القاعدة بأنها حامية الإسلام ضد الصليبيين الغربيين غرق في دماء المسلميين العراقيين |
Iraklı askerler öfkeden çok merhamete layık gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | يبدو ان الجنود العراقيين يستحقون الشفقة اكثر من الغضب |
Kanımızı akıttık, öldük ve çoğunlukla Iraklı insanlara şiddet koyarak zorbalık uygulayan bu örgütü durdurmak için öldürdük. | TED | سالت دماؤنا، قُتِل زملاؤنا، وقتلنا لنوقف تلك المنظمة عن العنف الذي كانت تقوم به بشكل كبير ضد الشعب العراقي. |
Bir grup Iraklı çocuk grubuyduk, o bizim neşemizdi, disneyland gibi, herkes onun etrafında toplanırdı. | Open Subtitles | كان هناك تلك المجموعة من أطفال العراق التي اعتادت استخدامه كدابّة كما في ديزني لاند تعلمين,كانوايتجمهرون حوله |
Dağ yamacındaki Iraklı askerler onları, yerleri tamamıyla saptanmış halde tuttu. | Open Subtitles | القوات البرية العراقية على ظهر الجبل شلت حركتهم تماما |
Yol kenarındaki patlamalarda 8 Iraklı sivil ve bir Amerikan askeri öldü. | Open Subtitles | انفجارات الطريق قتلت 8 عراقيين و جندي واحد. |
Olay, Time dergisi muhabirinin Iraklı bir gazetecilik öğrencisinden gelen kaseti kabul etmesiyle aydınlandı. | Open Subtitles | في اول قضيه ظهرت الي النور استلم مراسل جريده التايمز شريط فيديو من صحفي عراقي ضرب بالنار |
Sizin özgürlük operasyonunuz sırasında bir milyondan fazla Iraklı Müslüman öldü. | Open Subtitles | وأكثر من مليون مسلم عراقي فقدوا أرواحهم من أجل حريّتهم. |
Kafana takma, belki bir gün şansın yaver gider de kocan Iraklı bir diktatörün havuzunu temizler. | Open Subtitles | لاتقلقي, ربما يأتيك الحظ .. ويمكن لزوجك أن ينظف المسبح لدكتاتور . عراقي يوم ما |
Iraklı çocuklar insin! Neredeyse sınıra geldik | Open Subtitles | الأولاد العراقيين أخرجوا الآن لقد اقتربنا من الحدود |
Birkaç gün önce, birkaç Iraklı mülteci beni ziyarete geldi. | Open Subtitles | قبل أيام قليله, بعض اللاجئين العراقيين جاءوا لزيارتي |
En son sizin çocuklardan birisi ziyarete geldiğinde bizim Iraklı tarafından işkence görmüştü. | Open Subtitles | اخر شخص زارنا منكم كان في ضيافة المعذب العراقي |
Orha, Iraklı orduya hatırlatmak için eskorttur... güvenlikle uğraşmak için. | Open Subtitles | وتوترت أورها تذكر في الجيش العراقي... التي ستتعامل مع السلامة. |
Iraklı ordunun çözüldü, kelimeler boğazıma takıldı öyle kaldım. | Open Subtitles | ان الجيش العراقي قد حلت ، وبقيت من دون كلمات. |
Üç Iraklı ilticacının söylediklerinden, 1990 yılının sonlarında Irak'ta pek çok mobil biyolojik silah laboratuvarı olduğunu öğrendik. | Open Subtitles | بواسطة 3 من المعارضين العراقيين عرفنا بأن العراق في أواخر 90 لديه مختبرات أسلحة بايولوجية متنقّلة |
Dağ yamacındaki Iraklı askerler onları, yerleri tamamıyla saptanmış halde tuttu. | Open Subtitles | القوات البرية العراقية على ظهر الجبل شلت حركتهم تماما |
Erkekler, kadınlar, Iraklı askerler; kollarını bacaklarını kaybediyorlar. | Open Subtitles | رجالً، نساءاً، جنود عراقيين يفقدوا أذرُعاً وأرجُلاً لعينة. |
Bu filmde de Iraklı bir kadının öldürüldüğü bir sahne var. | TED | في هذا الفيلم , هناك مشهد حيث إمرأة عراقية تقتل . |
Rahim kanseri teşhisi konan bu Iraklı göçmen gibi. | Open Subtitles | كهذا المهاجر العراقى الذى تم تشخيصه على أنه مصاب بالسرطان |
Efendim, o esmer tenli, ama Iraklı. | Open Subtitles | بشرته داكنة يا سيدى لكنه عراقى. |
Jamal Risha, Amerika'ya iki yıl önce göç eden bir Iraklı. | Open Subtitles | (جمال ريشا) هو مُواطن عراقيّ هاجر للولايات المُتحدة قبل عامين. |
Dün Hadisada yol kenarına konulan bombanın patlamasıyla bir deniz piyadesi ve 15 Iraklı sivil öldü. | Open Subtitles | جندي امريكي وخمسه عشر مدنيا عراقيا قد قتلوا البارحه تنيجه انفجار عبوه ناسفه في احدي الطرق بالحديثه |