"şöhreti" - Translation from Turkish to Arabic

    • سمعة
        
    • الشهرة
        
    • السمعة
        
    • شهرة
        
    • شهرته
        
    • سمعتهم
        
    • الدعاية
        
    • بسمعة
        
    • للشهرة
        
    • الشُهرة
        
    Elliot Cole'un detaycı bir yönetici şöhreti var, değil mi? Open Subtitles أليوت كول لديه سمعة كبيرة كمدير دقيق ، أليس كذلك؟
    Endişem, erkeklerle dolu bir ev Matt ve oğullarının kötü bir şöhreti var. Open Subtitles انا خائفة انه لايوجد هناك سوى الرجال ومات وابنائه لهم سمعة غير جيدة
    Muhtemelen her zaman şan şöhreti düşünmüştür. Open Subtitles احتمال كبير أنه كان يحلم بمثل هذا المشروع، ورسالتك كانت المفتاح إلى باب الشهرة.
    Olimpiyat altını kazanarak Rewari'ye şöhreti Sultan Ali Khan getirdi. Open Subtitles سلطان علي خان حقق الشهرة ل ريواري بفوزه بميدالية أولمبية ذهبية
    Son gördüğümde hafızam beni yanıItmıyorsa, kötü bir şöhreti olan ölümsüz bir kadına kanını emdiriyordun. Open Subtitles كنت تجعل نساء سيئات السمعة وميتات تمتص ما لديك من عصير
    King'in şöhreti arttıkça Rustin onun baş danışmanı oldu ve Sivil Haklar Hareketinde önemli bir stratejist konumuna yükseldi. TED ومع تصاعد شهرة لوثر كينغ، أصبح روستن مستشاره الرئيسي، فضلًا عن أحد الاستراتيجيين الرئيسيين في حركة الحقوق المدنية الأوسع.
    Dillere destan şöhreti sayesinde, Daedalus Girit kralı Minos tarafından iyi bir şekilde karşılandı. TED ولأن شهرته وسمعته سبقته هناك، استقبله ملك جزيرة كريت، الملك مينوس، ورحّب به أحسن ترحيب.
    Seni daha iyi yerlerde görmek isterim ama ikimizinde şöhreti bu olayda kazığa oturdu. Open Subtitles أريدك أن تحصل على المراتب العليا عند خروجك من الخدمة لكن سمعة كلانا أصبحت.. على المحك بسبب هذه القضية
    Evet, beyazlar buraya yerleşmeden önce bile buranın kötü bir şöhreti vardı. Open Subtitles نعم، لكن حتى قبل ما استعمر رواد البيض المنطقة هذه الأراضى لها سمعة سيئة
    Siyah ayının kötü bir şöhreti vardır ama aslında en oyuncu ayı türüdür Open Subtitles الدبّ الأسود له سمعة مخيفة لكنّه الأكثر لعبا من أنواع الدبّ
    Orası Rory'nin okulu. Koruması gereken bir şöhreti var. Open Subtitles روري تذهب إلى المدرسة في ذلك المكان لديها سمعة لتحفظها
    Sosislinin kötü bir şöhreti var. Open Subtitles أتعلمون؟ النقانق الساخنة لديها سمعة سيّئة
    Hayatı boyunca babasının şöhreti ardına saklanan bir şerefsizsin. Open Subtitles أنت مجرد وغد عاش طوال حياته إعتماداً على سمعة والده.
    şöhreti şişelemeyi zaferi yakalamayı, hatta ölümü nasıl durduracağınızı söyleyebilirim. Open Subtitles يمكنني إخباركم كيف تعبئون الشهرة وتخمّرون المجد وحتى كيف تتعاملون مع الموت
    Seninle yanlızca şöhreti paylaşmadı, ilk başarında sana... yatağını açan kişi aynı zamanda! Open Subtitles اشترك معك ليس فى الشهرة فقط . لكن الجنس أيضاً . ثم تركك فى الوقت المناسب
    Seninle yalnızca şöhreti paylaşmadı, Open Subtitles اشترك معك ليس فى الشهرة فقط . لكن الجنس أيضاً
    Şu anda epey şöhreti kötü bir kızla kaçıyorsun. Open Subtitles لقد هربت تواً مع إمرأة سيّئة السمعة جداً
    şöhreti bilirsiniz.Yaratmak bir ömür sürer, Yıkmak ise saniyeleri alır. Open Subtitles ان السمعة تستغرق عمرا لبنائها لكنها تضيع في ثوان
    Bohr'un köklü değişim yaratan ve alışılmamış fikirlerinin şöhreti genç ve azimli fizikçiler için Kopenhag'ı bir çekim merkezi haline getirdi. Open Subtitles شهرة بور بالأفكار المتطرفة و الغير تقليدية جعلت من كوبنهاجن مغناطيس للفيزيائيين الشباب الطموحين
    Yarım düzine zaferden sonra şöhreti öyle büyüdü ki savaşlar sona erdi. Open Subtitles بعد 6 إنتصارات شهرته كانت مثل أن القتال توقف , إلتقينا مع الهدايا
    İnsanların hayatı ve şöhreti tehlikede. Senin elinde bir haber bile yok. Open Subtitles حياة الناس و سمعتهم على المحك و انت حتى ليس لديك قصة
    şöhreti kaldıramadılar. Open Subtitles هم لا يستطيعون أن يشتروا تلك الدعاية والإعلان.
    Tüm şahane sanatçıları seçme konusunda inanılmaz bir şöhreti vardı. Open Subtitles كانت تتمتع بسمعة رائعة في كسبها كل أولئك الفنانون العظماء.
    Fark edilmek istedi serveti ve şöhreti olan insanlara, işler yolunda gitmedi ve en kısa sürede bırakmaya çalıştılar, biraz kötü durumda olduklarını saymazsak tabi, haksız mıyım? Open Subtitles ,وتلك الفئة تسعى للشهرة والثراء .. ثم لا تسير الأمور حسب ما كانوا يتوقعوه بقدومهم إلى هنا, فتسوء الأمور فحسب
    şöhreti sevdim. Open Subtitles انا احب الشُهرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more