"şükran günü'" - Translation from Turkish to Arabic

    • عيد الشكر
        
    • عيد شكر
        
    • بعيد الشكر
        
    • لعيد الشكر
        
    • وعيد الشكر
        
    • لمنزلي لقضاء عيد الفصح
        
    Ve ben de Şükran Günü'nü ailem, şu alternatif müzik grubu ve en sevdiğim barmenle geçirdiğim için mutluyum. Open Subtitles و أنا شاكر لأنّي سوف أقضي عيد الشكر مع عائلتي و مغنّي الروك هؤلاء، و مع السّاقي المفضّل لدي
    Şükran Günü ikisinin de beni öpmeye çalışması benim suçum değildi. Open Subtitles . هذا ليس خطأى , كلاهما حاولوا تقبيلى فى عيد الشكر
    Şükran Günü için beni eve çağırırken bunu kullanmaz inşallah. Open Subtitles ربما من الأفضل أن لا تفعل هذا في عيد الشكر
    Çocukların bu dairede ilk Şükran Günü ve her şeyi doğru yapmalıyız. Open Subtitles هذا أول عيد شكر للفتى في هذه الشقة وسنحتفل به كما ينبغي
    İşte Kızılderililer, bize Şükran Günü nasıl kutlanırı öğretenler selam veriyor. Open Subtitles وهذه عربة تحيي الامريكيين الأصليين الذي علمونا كيف نحتفل بعيد الشكر
    Şükran Günü'nde evde olmak için sabırsızlanıyorum. Sen gidiyor musun? Open Subtitles لا أطيق الإنتظار للعودة للبيت لعيد الشكر هل ستذهب للبيت؟
    Kocam Şükran Günü'nde çalışmamdan hoşlanmadı ama o cerrah olmadığı için anlamıyor. Open Subtitles زوجي لا يهمه عملي في عيد الشكر لكنهليسجراحاً، لذلك لن يفهم شعوري
    Her güz döneminde, onlara Şükran Günü yemeği hazırlamayı öğretirdim. Open Subtitles تعودت أن أعلمهم كيفيفة تحضير وجبة عيد الشكر كل خريف
    Aradığım için üzgünüm muhtemelen Şükran Günü'nden sonra sesimi duymak istemezsin. Open Subtitles آسفة لإتصالي بك من الأرجح أنك لاتودّ سماعي بعد عيد الشكر
    Tessa Marchetti'nin Şükran Günü hakkında neden yalan söylediğini buldum sanırım. Open Subtitles أعتقد أنني أدرك لماذا كذبت تيسا ماركيتي علينا حول عيد الشكر
    Şükran Günü gecesi hakkında Patty Hewes sana sorular sormuş. Open Subtitles قالت لي أن باتي هيوز سألتكِ حول ليلة عيد الشكر
    Yaz gelmek üzere sonra Cadılar Bayramı sonra da Şükran Günü var. Open Subtitles الصيف على بعد رمية حجرة ثم عيد الهالوين ومن ثم عيد الشكر
    Muhtemelen sizin iki öğretmeninizle geçireceğiniz bir Şükran Günü garip gelebilir. Open Subtitles على الغالب تشعران بالغرابه لإمضاء عيد الشكر مع مدرسين من مدرسيكم
    Şükran Günü sonrası dönmem için birinin beni araması Şükran Günü sonrası bir alışveriş merkezine gitmek kadar eğlencelidir sanırım. Open Subtitles إيجاد شخص يرد عليك مكالماتك في اليوم الذي بعد عيد الشكر به نفس مقدار المرح كالذهاب للمول بعد عيد الشكر
    Bu da sanki büyük bir Şükran Günü Yemeği gibiydi. Open Subtitles تبدو كأنها تتناول وليمه عشاء ضخمه في يوم عيد الشكر
    Tam da en iyi Şükran Günü olacaktı ki. Ta ki... Open Subtitles كان كل شيء معد ليكون أفضل عيد شكر على الإطلاق حتى..
    Buna saygı duyuyorum ama bu benim ilk Şükran Günü'm-- Open Subtitles وأنا أحترم هذا لكن هذا هو أول عيد شكر لي
    Aranızdan onun Şükran Günü partilerine giden oldu mu hiç? Open Subtitles هل سبق و أن كنت في واحدة من حفلاته الخاصة بعيد الشكر
    Şükran Günü yediklerinin hepsini çıkartınca, unutulmuyor. Open Subtitles يصعب الاستمتاع بعيد الشكر عندما تراه مرارا وتكرارا
    Ben söyleyeyim. Kasım'ın ortasındayız ama hiç Şükran Günü süslemesi yok. Open Subtitles سأقول ، بأنه منتصف نوفمبر ولا أري أية زينة لعيد الشكر
    Birçok kişinin Macy'nin Şükran Günü geçit töreni hakkında bilgisi yoktur. Open Subtitles الذي لا يعرفه معظم الناس عن يوم الاستعراض العسكري لعيد الشكر
    Bu Şükran Günü'nde, bağırmak yok, histeri yok, özellikle de büyükbabanız burada değilken. Open Subtitles وعيد الشكر هذا، لا صراخ ولا هستيريا وخاصة في ظل غياب جدكما
    Şükran Günü'nde bana gelsenize. Open Subtitles عليكم أن تأتوا لمنزلي لقضاء عيد الفصح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more