"şahıs" - Translation from Turkish to Arabic

• طرف
• الجاني
• الغائب
• التابع
• موضوعك عن

Eğer olaya, üçüncü bir şahıs karışmamış ise cinayetleri büyük ihtimal bu kadın işledi.
لذا إذا لم يكن هناك طرف ثالث في القضية، ستكون هي المشتبه بها بقوة

Yarattığım teoriye göre, senin gibi bir üçüncü şahıs kendine bakarak nasıl bir alçak olduğunu belirleyebiliyor.
انا لدى تلك النظرية إن طرف ثالث نزيه مثلك يستطيع ان يُحدد لأى درجة من الغباء وصل لها بنظره إلينا

Sanırım beni endişeli bir üçüncü tekil şahıs olarak adlandırıyorsun.
أعتقد أن بإمكانك أن تُسميني طرف ثالث معني بالأمر

Bilinmeyen şahıs kurbanları öldürüp kendini kötü hissediyor, bu yüzden bu şekilde bırakıyor, yani huzur içinde yatıyorlar.
يقوم الجاني بقتل الضحايا ثم فورا يشعر بالندم لفعلته فيقوم بوضعهن هكذا ليرقدن بسلام

Bilinmeyen şahıs kampüstense kapatılacağını duyar.
ان كان الجاني جزء من حياة الجامعة قسيعرف انها على وشك الاغلاق

Kendisinden üçüncü tekil şahıs olarak söz eden biri olup çıkacağım.
ربما أحد هؤلاء الرجال الذي يتكلم مع نفسه بصيغة الغائب وما شابة

ŞAHIS:
"التابع : ايه كيو"

Meraktan soruyorum, şahıs travma kurbanı mı?
من باب الفضول... أكان موضوعك عن ضحية صدمة؟

Bana endişeli bir üçüncü şahıs diyebilirsin.
أعتقد أن بإمكانك أن تُسميني طرف ثالث معني بالأمر

Bununla ilgilenen bir şahıs, bu yüzüğü parmağına geçirirse ikimizin sonuda tam düşündüğümüz gibi olacak.
إن حصل طرف مهتم على ذلك الخاتم فأن نهاية العالم بالضبط هي ما تنتظرنا,انا و أنت

Eğer ortada bir 3. şahıs varsa asla o ilişkiye bulaşma.
لا تتورطي مع أحد إذا كان هناك طرف ثالث بينكم

Bazı araştırmalar üçüncü şahıs hakkında olumsuz tutum paylaşmanın iki arkadaş arasında güçlü bir bağ oluşturabileceğini gösteriyor.
أتعلمين، هناك بحث يشير إلى أن مشاركة المواقف السلبية من طرف ثالث يمكن أن يكون طاقة قوية لتوطيد علاقة صديقين.

- Yapamam. Kanıtım yok. Üstü kapalıydı ve üçüncü şahıs konuşmasıydı.
لقد كان الحديث مبهماً، وكان طرف ثالث بالمحادثة

Çünkü farklı insanlara farklı yalanlar söylediğin zaman bir şey beni üçüncü bir şahıs aracılığıyla geri getirdiğinde kimin kiminle konuştuğunu biliyorum.
حينما يحدث شيء لي من قبل طرف ثالث أعرف مَن أخبر مَن

Sadece ben oradan buradan haber vermiyorum, ayrıca üçüncü bir şahıs da var, bağımsız bir üçüncü şahıs, bankam, gerçekten o vakitte, orada bulunduğumu kanıtlıyor.
فلم أكتفي فقط بإعطاء هذه المعلومات هنا وهناك ، ولكن الآن هناك طرف ثالث، طرف ثالث مستقل، مصرفي، والذي يؤكد، أنه نعم في الواقع ، كنت هناك في هذا الوقت.

İyi dinle, üçüncü şahıs olarak onun tüm o cazibesini, yalvarmaları ve acınası ağlamalarına karşı tamamen bağışıklık kazanmış olacağım.
اسمعي, بصفتي طرف ثالث ومستقل... سوف أكون مُحصّنة بالكامل ضد كل جاذبيته و رجاءاته وبكاءه المثير للشفقة.

Ama tabii üçüncü bir şahıs bulmamda sen bana yardımcı olabilirsin.
إلا إذا... بوسعك مساعدتي للعثور على طرف ثالث.

Bilinmeyen şahıs, kadınları kalabalık yerlerden tanık olmaksızın kaçırıyor.
هذا الجاني يقوم بإختاف النساء من أماكن علنية جدا بدون وجود شهود

Bu da Bilinmeyen şahıs Wauwatosa veya Third Ward'da oturuyor demek. Bu bölgede bir yerde.
مما يعني ان الجاني غالبا يعيش في واوتوسا او القطاع الثالث

Burada yaşayanlar Bilinmeyen şahıs'ı tanıyor.
في مكان ما من تلك المنطقة الناس الذين يعيشون هناك يعرفون الجاني

Kendimizi üçüncü şahıs gibi mi tanıtıyoruz?
إذاً , هل أصبحنا نشير لأنفسنا بضمير الغائب ؟

ŞAHIS:
"التابع :