"şansı var" - Translation from Turkish to Arabic

    • لديه فرصة
        
    • هناك فرصة
        
    • لديها فرصة
        
    • لديه الفرصة
        
    • لديك فرصة
        
    • لدية فرصة
        
    • لديها الفرصة
        
    • لديهم فرصة
        
    • لديها فرصه
        
    • أمامكم فرصة
        
    • أيُحتمل
        
    • هنالك أحتمال
        
    • هناك إحتمال
        
    • يتغير وعلينا
        
    • منحوس
        
    Kardeşini serbest bırakarak nazik ve hoşgörülü biri olduğunu gösterme şansı var. Open Subtitles لديه فرصة لكي يظهر انه شخص عطوف و متسامح باطلاق سراح اختك
    Şansına tıbbi yardımı çabuk aldı, o yüzden yaşama şansı var. Open Subtitles حمدًا لله أن العناية الطبيّة أدركته سريعًا، لذا لديه فرصة للنجاة.
    Yani hala Benton'ın elinde ve hayatta olma şansı var. Open Subtitles لذا هناك فرصة كبيرة أنه لازال يبقيها على قيد الحياة
    Peki bu sorunun 5 yılda değişebilmesi için gerçekçi bir şansı var mı? TED هل هناك فرصة حقيقة لأي شيء فعلي يمكنه تغيير الوضع في السنوات الخمس التالية؟
    Sanırım artık işlerin daha iyi olma şansı var ve birlikte çalışabilmemizin bir yolu varsa, o hakkı kullanmak istiyorum. Open Subtitles أعتقد أن الأمور لديها فرصة اان تصبح أفضل الآن، وإذا كان هناك أي وسيلة يمكننا أن نعمل معا، أريد ذلك.
    Danny'nin büyük ödül için bir şansı var, onu alacak. Open Subtitles حسنا ، داني لديه الفرصة ليمسك بالحلقة النحاسية سوف يأخذها
    Bütün gün size söylemeye çalıştım. Arkadaşının bir şansı var. Open Subtitles لقد كنت أحاول أن أقول لك طوال اليوم صديقك لديه فرصة واحدة
    - Ama bir şansı var mı? Open Subtitles تخرج من عوادمها النفاثة دجاج مقلى لكن هل لديه فرصة ؟
    Hala sahada ve hala kazanma şansı var. Open Subtitles لا تزال حالته خطيرة، لكن لديه فرصة للنجاة
    Burada, bir eşi etkilemek için oldukça az bir şansı var. Open Subtitles لديه فرصة ضئيلة هنا بالأسفل لاجتذاب شريكة
    Kan akışını devam ettirdiğimiz sürece hala şansı var. Open Subtitles ما دمنا حفاظ على تدفق الدم، وقالت انها لا يزال لديه فرصة.
    Ruslar'ın bize DHD'lerini verme şansı var mı? Open Subtitles هناك فرصة أذا أمكن أن يعطونا الروس جاهز الدي اتش دي؟
    Chloe' ye olanı durduramadım. Whitney' nin hala şansı var. Open Subtitles لم يمكنني منع ما حدث لـ"كلوي" هناك فرصة مع "ويتني"
    Sence bu geminin iskeleden ayrılma şansı var mıdır? Open Subtitles هل تعتقد ان هناك فرصة في ان تنفصل السفينة من المرفأ؟
    Stan Ross'tan fazla sayı yapma şansı var. Open Subtitles لديها فرصة كبيرة لتصد الضربة التي لم يستطع روس صدها هذا ليس عدلاً يا توم
    Josh, sence şansı var mı? Open Subtitles حسنا, جوش, هل تعتقد أنه لديها فرصة بالمسابقة؟
    Hepimizin kamuoyundaki yargıları ve kamuoyu düzenini değiştirme şansı var. TED وجميعنا لديه الفرصة لتغيير الرأي العام، ولتغيير السياسة العامة.
    Bunu kazanma şansı var mı dersin? Open Subtitles أتعتقد حقاً أن لديك فرصة بالفوز بهذا الشيء؟
    Tommy, iki yumruğu ve düzenli kalp atışı olan herkesin şansı var. Open Subtitles طومى،أى شخص لدية صدر وقلبة ينبض لدية فرصة
    şansı var diyorsun. Open Subtitles أتعتقد أن لديها الفرصة في المشاركة؟
    Ama erkeklerin hâlâ bir şansı var çünkü uygun olsun diye son yarışmamız 51 puan değerinde. Open Subtitles لكن الذكور ما زال لديهم فرصة لأن الحدث الأخير قيمته 51 نقطة
    BlueBell'in ikinci ligde bir beysbol takımı kurma şansı var. Open Subtitles اه, الان بلوبيل لديها فرصه للفوز بدوري لفريق بيسبول للصغار
    Ödüllerden bahsetmişken; kazanmak için toplumu tehdit eden biri olmanıza gerek yok... ..çünkü siz seyircilerimizin de ödüller kazanma şansı var. Open Subtitles على سيرة الجوائز، ليس عليكم أن تشكلوا خطراً على المجتمع لتكونوا فائزين أنتم أيضاً أيها الجمهور أمامكم فرصة أيضاً
    Acaba endüstriyel santrifüj almış olma şansı var mı? Open Subtitles أيُحتمل أنّه أخذ طارد مركزيّ صناعيّ؟
    - Senden olma şansı var. - O zaman kürtaj olursun. Open Subtitles هنالك أحتمال بأن يكون طفلك أذاً قومي بالأجهاض-
    Eğer yeteneklerine sahipse, zayıflığına da sahip olma şansı var. Open Subtitles إذا كانت لديه قدراتك، هناك إحتمال كبير بأن لديه نقطة ضعفك
    Hepmizin başlamak için şansı var Open Subtitles الزمن يتغير وعلينا أن نتغير بدورنا
    Bu çocukta bok şansı var. Open Subtitles هذا الفتى منحوس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more