| şehir dışında oturduğunu biliyordum ama tam olarak nerede olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أنها تعيش خارج المدينة و لكنى لم أعرف أين |
| Noel gecesi bize gelecek çünkü annemle babam şehir dışında. | Open Subtitles | هو سوف يأتى عشية عيد الميلاد لأن أبواى خارج المدينة |
| Dün şehir dışında, ormanlık alanda bir ceset bulunmuş. Ensesinde barkodu olan biri. | Open Subtitles | بالأمس عثر على جثه في الغابة خارج المدينة كان لديها رمز على الرقبة. |
| Yemek için şehir dışında bir yere gitmek ister misin? | Open Subtitles | أتريدين الذهاب إلى مكان ما خارج البلدة لتناول العشاء ؟ |
| Geç saate kadar çalışabilirdim. Sorun olmaz çünkü sevgilim şehir dışında. | Open Subtitles | يمكنني العمل لوقت متأخر, هذا لا يهم لأن صديقتي خارج البلدة |
| Tammy bu gece şehir dışında. Bana gelmek ister misin? | Open Subtitles | ، تامي خارج المدينة الليلة هل تريد أن تأتي ؟ |
| Sonra şehir dışında ki... ameliyatlara katılmak daha kolay geldi. Dersler vermek. | Open Subtitles | وكان من الاسهل أن أقوم بالعمليات الجراحية خارج المدينة, او إلقاء المحاضرات |
| şehir dışında bir köprüde 6 ceset asılı halde bulunmuş. | Open Subtitles | تم العثور على ست جثث معلقة على جسر خارج المدينة. |
| İşe gitmiyorsun, kocan şehir dışında... ve ne zaman döneceğinden haberin yok. | Open Subtitles | ،أنتِ تغيبين عن العمل زوجكِ خارج المدينة و لا تعلمين متى يعود |
| Kiramı ödeyen bir arkadaşım var şehir dışında ayda 1 ya da 2 kez bana ziyarete gelir. | Open Subtitles | عندي صديق يدفع ليّ الآجار حياة خارج المدينة يزورني مرّة أو مرّتين في الشهر |
| Doğal olarak, cesetten biz kurtulacağız size şehir dışında olduğunuza dair kuşku götürmez bir mazeret sağlayacağız. | Open Subtitles | و بالطبع نحن سنتخلص من الجثة و سوف نتدبر حجة غيابك خارج المدينة |
| Bunu şehir dışında yapacaksan, yap ama bu şehirde yapma. | Open Subtitles | إن أردت ممارسة الحركة خارج المدينة فلا بأس، ولكن ليس داخل المدينة. |
| Bir daha araban bozulunca, sen de arabanı şehir dışında tamir ettir. | Open Subtitles | عندما تتعطّل سيارتك المرة القادمة، خذها خارج المدينة. |
| Bu büyük skandal sırasında mı? Belki Belediye Başkanı şehir dışında olmasını istemiştir. | Open Subtitles | اثناء هذه الفضيحة ربما اراده العمدة خارج المدينة |
| Yani, belki de şehir dışında olurum, nereye gideceğim belli değil. | Open Subtitles | تعرفين انا ربما اكون خارج البلدة لا اعلم اين سوف اذهب |
| Bart, seni bir okula göndereceğim. şehir dışında olan bir yere. | Open Subtitles | بارت، اننى سأقوم بإرسالك الى مدرسة خارج البلدة |
| Anladığım kadarı ile Ackerman şehir dışında. Ne zaman döner? | Open Subtitles | علمت ان اكريمان خارج البلدة متى تتوقع عودته ؟ |
| Galiba 17'sinde şehir dışında olacağız. | Open Subtitles | في ال17 من نوفمبر اعتقد اني سأكون خارج المدينه |
| Bir daha geldiğinde, O'na iş için şehir dışında olduğumu söyle. | Open Subtitles | في المرة القادمة عندما يَجيءُ،أخبره بأننى خارج البلدةِ |
| O zaman şehir dışında kalmalısınız. Sakın şehre geri dönmeyin. | Open Subtitles | يجب أن تبقوا وقتها في الريف و لا تعودوا للمدينة |
| - Özür yok! Annemin şehir dışında olması işleri gevşetmeniz anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ليس لان امي خارج البلاد فسيعني هذا اني سأتهاون معكي |
| Evet, belki de ona şehir dışında olduğunuzu söylemelisiniz. | Open Subtitles | اجل , ربما كان عليك ان تقول له انك كنت خارج البلده |
| şehir dışında dede ve ninesiyle kalan bir kızı var. | Open Subtitles | لديه ابنة تقيم مع جدّيها في شمال الولاية |
| Bana dedesini ziyaret etmek için şehir dışında olduğunu, yarın döneceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرني أن الطفل خارج الولاية يزور أجداده و سيعود في الغد |
| 06.00'da beni alacaklar ve birkaç gün şehir dışında olacağım. | Open Subtitles | سأغيب عن المدينة لبضعة أيام وسيتم أخذي على الساعة 6 |
| "şehir dışında"dan kastınız, "Summerholt Enstitüsü'nde tedavi görüyor" olmalı. | Open Subtitles | بكلمة مسافر تعني أنه يخضع لعلاج في معهد سامرهولت |
| Bu hafta şehir dışında olduğu doğruydu ama seyahat etmiyordu. | Open Subtitles | بالفعل أنها خارج البلدة هذا الأسبوع، ولكنها ليست مسافرة |
| Aslında, Ellie ve muhteşem düğün yeri bakmak için şehir dışında. | Open Subtitles | فى الحقيقة ، (أيلى) و(الرائع) خارج البلد يبحثون عن مكان الزواج |
| Bu şehir dışında 45 dakikalık bir piyasa araştırması olacak. | Open Subtitles | اعتقد أن التنمية السكنية على بعد 45 دقيقة من المدينة |
| Ya da şehir dışında yaşıyorsan, o ölümden beter. | Open Subtitles | أو تعيش في الضواحي , وهذا أسوأ من أن تكون ميت |