- Dinle, başka bir şey hakkında seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | إسمع يا رجل، أحتاج إلى التحدث إليك بشأن شيء آخر. |
Güzel, temiz ve steril mi olacak böylece yaptığımız şey hakkında kendimizi kandırabilelim. | Open Subtitles | ماذا ؟ جميلة ونظيفة حتى نخدع أنفسنا حول ما سنقوم به ؟ |
Bugünki konuşmam belki birkaçınızın çoktan duyduğu bir şey hakkında. | TED | حديثي اليوم حول شيء ربما إثنان منكم سمعوا به من قبل. |
Söylediğin şey hakkında düşünüp duruyordum... Ve sanırım benden vazgeçtin çünkü... | Open Subtitles | كنت افكر مليّاً بشأن ما قلته لي وأعتقدأنكتخليتعني فقط لأن .. |
Benim Dünya'daki en büyük numara(dublörlük) olarak değerlendirdiğim şey hakkında bugün sizinle konuşma şansını elde edebildiğim için inanılmaz derecede heyecanlıyım. | TED | أشعر بحماس شديد للفرصة التي أُعطيت للتحدث هنا اليوم عن ما أعتقد أنه سيكون المغامرة الأكبر على وجه الارض |
Seninle bir şey hakkında konuşmam lazım. | Open Subtitles | أحتاج للتحدث إليك بخصوص شيء ما |
Neyse dinle evlat, seninle bir şey hakkında konuşmam lazım. | Open Subtitles | إذاً، فلتستمع أيها الفتى أريد التحدث معك بشأن أمر ما |
Anlayacağı bir şey hakkında konuş. Büyük hayvan avı mesela. | Open Subtitles | تحدث معه عن شئ يفهمه مثل الصيادين المحترفين , على سبيل المثال |
Doktorlar bir mucize olduğunu düşünüyorlar. Bir şey hakkında sizinle konuşabilir miyim? | Open Subtitles | الأطباء يعتقدون أنها معجزة هل أستطيع أن أتحدث معك عن أمر ؟ |
Öğrenciler, o kalan tek alanın içerisinde de gün geçtikçe daha dar bir noktaya odaklanmak zorunda kalmaktadır. Daha az şey hakkında daha çok bilgi edinmedir bu bakış açısının daralmasıdır. Etrafımızdaki her şeyin bu kadar birbirine bağlantılı olmasına karşın böyle izole olmak nasıl mümkün olabilir diyebilirsiniz | TED | وضمن ذلك الواحد، بمواصلة تضييق التركيز. تعلم أكثر وأكثر عن أشياء أقل وأقل. هذا، على الرغم من الأدلة في كل مكان حولنا تشير الى الترابط بين الأشياء. |
Yapmak istemediğiniz bir şey hakkında fikrinizi değiştirmeye çalışacak en son kişi benim ama tamamen reddetmeden önce bu kampanya ile ne yapmaya çalıştığımız hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. | Open Subtitles | سأكون آخر رجل في العالم يحاول تغيير رأيك ـ ـ ـ ـ ـ ـ بشأن شيء لا تريده أود أن أوضح لك |
Şimdi gerçekten başka bir şey hakkında konuşmalıyım. | Open Subtitles | أنا حقا بحاجة إلى التحدث بشأن شيء آخر الآن |
Ve biz bir şey hakkında size konuşmak istedim Sanýrým bunun için iyi bir kelime olur, aldı. | Open Subtitles | .. و أردنا أن نتحدث معك بشأن شيء أنت . تلقيته ، أعتقد أن هذه ستكون كلمة جيدة له |
Söylediğin şey hakkında düşündüm ve haklısın sanırım. | Open Subtitles | لقد فكرت كثيرا حول ما قلته واعتقد انك على حق |
Hayır, seni görmek istiyoruz, ve yaptığın şey hakkında konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | لا ، نحن نريد رؤيتك مجددًا و لكن يجب علينا التحدث حول ما فعلتِ |
Çünkü bir şey hakkında bir argümana ya da ayrılığa sahip olabilirsiniz, birine sinirlenebilirsiniz. | TED | لأنه يمكن أن يكون لديكم جدال أو خلاف حول شيء ما، يمكنكم أن تغضبوا على شخص ما. |
Gördüğüm şey hakkında bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أقول أي شىء بشأن ما رأيته ، أنتَ و لولو |
Sizinle burada yazanlar hakkında konuşabilirim, ama bunun dışında hiçbir şey hakkında konuşamam. | Open Subtitles | يمكنني أن أحدثك عن ما هو موجود هنا ولكنني لاأستطيع أن أحدثك عن أي شيء آخر |
Beni bir şey hakkında uyarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | يحاول أن يحذرني بخصوص شيء ما |
Bir şey hakkında haklısın. Bu adam tam bir rezalet. | Open Subtitles | أنت محقة بشأن أمر واحد هذا الرجل في حالة مزرية |
Seninle beni ilgilendirmeyen ama aynı zamanda ilgilendiren bir şey hakkında konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | اريد أن اكلمك عن شئ ربما ليس من شأني ولكن نوعاً ما إنه من شأني |
Bu grafik, bildiğin şey ile o şey hakkında ne kadar şey bildiğini sorguluyor. | TED | ويحاول هذا الرسم البياني الربط بين ما تعرفونه عن أمر ما وحجم المعرفة التي لديكم عن ذلك الأمر. |
Kolejde onunla bir çok şey hakkında konuştum ve o kesinlikle.. | Open Subtitles | ... سأتكلم معها عن أشياء كثيرة في الكلية ولكنها بالتأكيد |
- Birisi veya bir şey hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف أي شيء عن أي شيء أو أي شخص. تبا. |
Yani neden böyle bir şey hakkında yalan söylesin ki? | Open Subtitles | حقاً؟ أقصد, لماذا يكذب بشأن شيءٍ كهذا؟ |
Oh, hiçbir şey hakkında hiçbir şey bilmiyorum ben. | Open Subtitles | أوه , أنا لا أعلم أى شئ عن أى شئ |
Sadakatinle, gördüğün şey hakkında sessiz kalmandan bahsediyorsun. | Open Subtitles | وفائك تعني به أن تبقى صامتًا بخصوص ما قد رأيته |
Çünkü her zaman kendimizi bir şey hakkında suçlu veya endişeli hissetmemizi istiyor. | Open Subtitles | 'لانها دوماً تريد ان تشعر بالذنب، أو القلق حيال شيء. |