| Şu dolapta, üst çekmecede üzeri etiketsiz küçük mavi bir ilaç şişesi var. | Open Subtitles | ابحثي في الخزانة ، في الرف العلوي هناك زجاجة زرقاء صغيرة بدون ملصق |
| İşte bu yüzden. Çünkü Tic Tack içiyor. şişesi 17 cent. | Open Subtitles | هذا هو السبب, لانه شرب زجاجة تيك تاك ب 17 سنت |
| Kızarmış ekmek, sıcak süt, sıcak su şişesi, yatak, uyku. | Open Subtitles | خبز محمص ساخن، حليب ساخن، زجاجة ماء ساخنة، السرير، النوم. |
| Yasal: Kola şişesi. Talep: Bonibon. | TED | قانوني: قارورة كولا غازية الطلبية: شوكولاتة إم أند إمز |
| Lifesaver şişesi çok basit bir şekilde çalışıyor. | TED | الزجاجة المنقذة للحياة تعمل ببساطة جداً. |
| Sen uçaklardan içki şişesi çalan bir adama benziyorsun. | Open Subtitles | انت تبدو من النوع الذى يسرق زجاجات الخمر من الطائرات. |
| Bu küçük köye gelince üstünde bir coca-cola şişesi olan bir kulübe göreceksiniz. | Open Subtitles | ثم سوف تصلون لهذه القرية الصغيرة.. هناك كوخ، على قمته علبة كوكاكولا كبيرة |
| Şu kırmızı şişesi olan... çok lezzetli Likörlerden var mı hiç ? | Open Subtitles | ألديكَ من قبل أيّ فرصة خمرٌ لذيذ حقاً ومعبّأ في زجاجة حمراء؟ |
| Veya iki yılan tarafından korunan bir barbekü sosu şişesi. | Open Subtitles | أو زجاجة صلصة الشواء حراسة من قبل اثنين من الثعابين. |
| Meydan'da tek bir bira şişesi bile yoktu, bu bir gerçek. | Open Subtitles | لم يكن هناك زجاجة بيرة واحدة في الميدان حتى، هذه حقيقة |
| Bu sıradan bir saç spreyi şişesi gibi duruyor ama saatli bombaya dönüşebilir. | Open Subtitles | إنها تبدو زجاجة رذاذ للشعر عادية لكن إذا تم تدويرها ستصبح قنبلة موقوتة |
| Katı olduğundan, sadece bir delik olduğundan ve bunun normal bir kola şişesi olduğundan emin ol. | TED | تأكدي من صلابتها، هنالك ثقب واحد فهي زجاجة مياه غازية عادية |
| Bir yere sakladığı başka bir şişesi olmadığına emin misin? | Open Subtitles | هل انت متاكد انه لم يخبيء أي زجاجة أخرى؟ |
| İlk karşılaştığımızda da bir şişesi vardı. | Open Subtitles | كانت هناك زجاجة حين إلتقينا للمرة الأولى |
| Çok teşekkür ederim. Bir sıcak su şişesi istersin değil mi? | Open Subtitles | شكراً لكِ ، ربما سيروق لكِ عزيزتي قارورة المياه الساخنة هذه ؟ |
| Bildiğim kadarıyla pasta uçuşu, kıç üstü yapışma ve maden suyu şişesi numaralarının hepsi ona ait. | Open Subtitles | السقوط على الأرداف، قارورة الصودا على حد علمي |
| İlaç şişesi yerine yanlışlıkla benim sake* şişemi almış.(*sake = Japonyada pirinçten yapılan bir çeşit içki.) | Open Subtitles | مكتوب على الزجاجة دواء لقد أخطا وأخذ مشروبي المسكر بدل الدواء |
| Bir sürü de su şişesi vardı. -Bu şeyler arabanın içinde miydi? | Open Subtitles | واحد من كبار الحبال المطاطية وكثير من زجاجات الماء |
| Big Bernie'nin Oto Çöplüğünde hapis süren tamamlanana kadar hüküm giydin seni ezip, soda şişesi boyutuna getirdiklerinde | Open Subtitles | بأن تكون في ساحة خردة بيغ إلى يوم تفكيكك حيث سوف تسحق لتصبح بحجم علبة الكولا |
| Geçen yıl, şişesi 50.000 dolardan altı adet büyük şişe Chéteau Lafleur, 1947 sattınız. | Open Subtitles | في السنة الماضية , قد بعد ست زجاجات . لافتور شاتو 1947 بحوالي 50,000 دولار للزجاجة |
| O su şişesi pramidini yapmak için 40 dakika harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت 40 دقيقة أحاول أن اصنع هرم قوارير الماء |
| Bu da demektir ki, konyak şişesi kaza sırasında kırılmamış ve mantar daha önceden çıkarılmış. | Open Subtitles | الذي تلك الوسائلِ الكونياكُ القنينة لَمْ تَكْسرْ أثناء التحطّمِ والفلينة كَانَ عِنْدَها أُزيلَ قبل ذلك. |
| Cebinden bir tür cep şişesi çıkardı. | Open Subtitles | وأخرج شيئاً يشبه القارورة من جيبه |
| Dikkat et, o şişesi 100 paundluk bir şampanya. | Open Subtitles | إحترس , هذة زجاجه نبيذ بقيمة مائه جنيه إسترليني |
| Çamaşır sepetinde annemin şişesi vardır. Yıllardır böyle. | Open Subtitles | أمي دائماً تحتفظ بزجاجة في السلة التي لديها من سنين |
| Soda şişesi, teneke kutu fırlattılar, her türlü küfrettiler, ancak kimse yüzüme tükürmedi. | Open Subtitles | لقد تم ضرب بزجاجات المياه الغازية، علب، ودعا كل اسم في الكتاب، ولكن لا أحد ستعمل من أي وقت مضى يبصقون في وجهي. |
| Çünkü senin verandan, çöp kutusu boş bira şişesi ve yarısı yenmiş waffle mezarlığına dönmüş. | Open Subtitles | لأن سقيفتَكَ الأماميةَ عبارة عن مقبرة للحاوياتِ و علب البيرةِ الفارغةِ وكعك مأكول نصفه |
| Bu güzel bir su şişesi -- kiminize tanıdık -- tasarımcı Ross Lovegrove tarafından yapılmış. | TED | هذه عبوة مياه جميلة ربما يعرفها بعضكم انها من صنع المصمم روس لوفيجروف |
| Aynı birey Cuma günkü müzayedede Franklin şişesi'nin sahibi olan kişi olmayacak mı? | Open Subtitles | لن يحدث ويكون نفس الشخص في المزاد العلني لزجاجة فرانكلين يوم الجمعة |