| Eğer ben onu yapmamış olsaydım, Şimdi böyle olmazdım. | Open Subtitles | لو كان لدي هذا مرفوعا آنذاك لم أكن لأحظى على هذا الآن |
| Şimdi böyle diyorsun ama ona sarıldığında, ve o eşsiz sevgiyi hissettiğinde... | Open Subtitles | حسناً، أنتِ تقولين هذا الآن .. ولكن في المرة التي تحملين بها طفلكِ .. وشعرتِ بتلك العاصفة من الحبّ |
| Şimdi böyle diyorsun, ama temiz havaya çıkana kaya balığını oltaya çekene Tanrı'nın ülkesinin muhteşem görkemini içine çekene kadar bekle. | Open Subtitles | تقول هذا الآن, لكن إنتظر حتى تحرج وترى السمك يترنح تتنفس الهواء الرائع و ترى روعة بلاد الله |
| Şimdi böyle diyorsun ama dolunay olduğunda, dişlerin ve pençelerin ortaya çıkıp, her yerde ulumalar, çığlıklar, koşuşturmalar olduğunda işler değişiyor. | Open Subtitles | أتعرف ، أنت تقول هذا الأن لكن يأتي القمر المكتمل وتظهر الأنياب والمخالب وهناك الكثير من العواء والصراخ ، وتجري في كل مكان ، موافق ؟ |
| - Şimdi böyle mi görünüyorum? | Open Subtitles | هل أبدو هكذا الآن ؟ . كلا |
| Max'in neden Şimdi böyle bir adama ihtiyacı olsun ki? | Open Subtitles | لم قد يحتاج (ماكس) لشخص كهذا الآن ؟ |
| Şimdi böyle olduk. Her şey sana uygunsa tamamdır değil mi? | Open Subtitles | حسن ، أرى كيف تسير الأمور الآن كل شيء جيد مادام في صالحك |
| Biraz büyüdük, Şimdi böyle yapma zamanı geldi. | Open Subtitles | لقد عقِلنا قليلاً، لذا هذا الآن الوقت المُناسب لي لأفعلها. |
| Şimdi böyle diyorsunuz ama bir sene içinde çok şey değişebilir. | Open Subtitles | تقولون هذا الآن لكن العديد من الأمور تتغير خلال عام |
| Şimdi böyle diyorsun ama henüz kafana dank etmedi. | Open Subtitles | انت تقول هذا الآن ولكنك لم تدخل في الأمر بعد |
| Şimdi böyle dediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ إعتِقاد بأنّك يُخبرُني هذا الآن! |
| Şimdi böyle söylüyorsunuz ama bu programa ihtiyaç duyulduğunda... | Open Subtitles | ... أنت تقول هذا الآن ، لكن لو كان البرنامج يحتاج |
| Şimdi böyle söylüyorsun ama sonra diyeceksin ki neden böyle... | Open Subtitles | أنت تقولين هذا الآن و لكن احقاً سوف تقولين لي لماذا فعلت... |
| Şimdi böyle söylüyorsun ama... | Open Subtitles | تقولين هذا الآن و لكن |
| Tabi Şimdi böyle söylersin. | Open Subtitles | بالطبع، تقولين هذا الآن |
| Bart, Şimdi böyle söylüyorsun. Ama büyüdüğün zaman farklı düşüneceksin. | Open Subtitles | (بارت) ، انت تقول هذا الآن لكن عندما تكبر فستعيد النظر بهذا الأمر |
| Toby, Şimdi böyle diyorsun; ama o kulübe katıldıysa- | Open Subtitles | (توبي) ، إنك تقول هذا الآن --ولكن إذا انضمت إلى ذلك النادي |
| Şimdi böyle söylüyorsun. | Open Subtitles | تقولين هذا الأن |
| - Şimdi böyle konuşmak kolay. | Open Subtitles | -من السهل أن تتكلمى هكذا الآن |
| Şimdi böyle olduk. Her şey sana uygunsa tamamdır değil mi? | Open Subtitles | حسن ، أرى كيف تسير الأمور الآن كل شيء جيد مادام في صالحك |