"şimdi olmaz" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليس الآن
        
    • ليس الان
        
    • ليس الأن
        
    • لَيسَ الآن
        
    • ليس بعد
        
    • ليسَ الآن
        
    • لا أستطيع الآن
        
    • ليس في الوقت الحالي
        
    • لا يمكنني الآن
        
    • وليس الآن
        
    - Ver onu! Ver dedim lânet olası! - Şimdi olmaz, Stewie. Open Subtitles اعطني إياه الأن , لا ليس الآن ستيوي عندما نصل إلى البيت
    Şimdi olmaz, kurul toplantım var yarın senin için uygun mu? Open Subtitles لكن ليس الآن فلدي اجتماع إدارة مهم ما رأيك بالغد إذن؟
    Şimdi olmaz General. Her işi sırayla halledelim. Olur mu? Open Subtitles ليس الآن أيّها اللواء، لنقم بكلّ أمر على حدى، إتفقنا؟
    Şimdi olmaz. Nedir bu gülünç şey? Gitar bile çalamıyor. Open Subtitles ليس الان , هذا هراء لا يستطيع العزف على الجيتار
    Şimdi olmaz tamam mı? Open Subtitles حبيبتي ليس الأن أنت وجدتك ابقيا في الغرفة؟
    Şimdi olmaz dostum. Üzgün olduğumu söyledim. Sana yardım edemem, tamam mı? Open Subtitles ليس الآن يا صاح، لقد أخبرتك أنا آسف، لا يمكنني مساعدتك، إتفقنا؟
    Hayır, tatlım. Şimdi olmaz. Babanın bitirmesi gereken işler var. Open Subtitles لا, ليس الآن عزيزتي والدك يجب أن ينهي شيئ ما
    Ama baba, ben de seni arıyordum. Tamam anladım, ama Şimdi olmaz, acelemiz var. Open Subtitles لكن أبي بحثت عنك جيد إنما ليس الآن لأننا مستعجلون
    Benimle dalga geçme Axel. Şimdi olmaz. Haydi, evine git. Open Subtitles "لا تعبث معي "أكسل ليس الآن ، إذهب إلى المنزل
    - Seninle konuşmak istiyorum, dedim. - Şimdi olmaz, ölmüş şeyli. Open Subtitles ـ قلت بأننى أريد التحدث معك ثانية ـ ليس الآن
    Şimdi olmaz, Slink. Kötü haberlerim var. Open Subtitles ليس الآن سلينك أنا عندى بعض الأخبار السيئة
    Şimdi olmaz, Slink. Kötü haberlerim var. Open Subtitles ليس الآن سلينك أنا عندى بعض الأخبار السيئة
    - Jane, Bay Bingley, gelin bizle dans edin! - Şimdi olmaz, Lydia. Open Subtitles ـ جين,سيد بنجلى تعالى وأرقص معنا ـ ليس الآن يا ليديا
    Şimdi olmaz. Open Subtitles أنت ببساطة لا يمكنك فعل هذا له، ليس الآن
    Yok, yok. Yok, yok, yok Şimdi olmaz. Ben David'im. Open Subtitles لا لا لا لا لا لا ليس الآن أنا ديفيد ، انا الدكتور ديفيد رافيل
    Şimdi olmaz Bay Kent. Biraz meşgulüm. Open Subtitles أنت ليس الآن سيد كينت فأنا مشغولة قليلاً
    -Marty -Bir şarkı biliyorum. -Alex, lütfen Şimdi olmaz. Open Subtitles مارتي، أنا أفكّر بالأغنية أليكس رجاء، ليس الآن
    - İsterseniz şimdi konuşabiliriz. - Hayır, Şimdi olmaz genç adam. Open Subtitles قد نتحدث الآن لو أردت - ليس الآن أيها الشاب -
    Hayır, Şimdi olmaz! Dışarıda toplanıyorlarken olmaz. Open Subtitles لا ليس الان ,ليس وهم الان يحتشدون بالخارج
    - Greg, John Duncklee üçüncü hatta. - Şimdi olmaz. Onu sonra ararım. Open Subtitles جريج, عندى جون دنكلى على خط 3 ليس الأن سوف أحدثه لاحقا
    Her şeyi açıklayacağım, söz veririm, ama Şimdi olmaz. Open Subtitles سَأُوضّحُ كُلّ شيءَ، أَعِدُك، لكن لَيسَ الآن.
    - Hem aorta hem de toplardamara. - Hayır, bekleyin. Şimdi olmaz. Open Subtitles ـ عند الأورطي والوريد الأجوف ـ لا، مهلاً ليس بعد
    Lütfen, Şimdi olmaz. Open Subtitles رَجاءً ليسَ الآن
    Şimdi olmaz da Cuma günkü gemi partisinde olacaksın, değil mi? Open Subtitles لا أستطيع الآن, لكنك ستكون في حفلة الباخرة يوم الجمعة, صحيح؟
    Ama Şimdi olmaz. Open Subtitles نحن فقط ثنثبته ولكن ليس في الوقت الحالي.
    Şimdi olmaz, belki başka zaman. Görüşürüz. Open Subtitles لا يمكنني الآن لكن ربما في وقت آخر، أراكن لاحقاً
    Sadece hafta sonları gelebilirsin, Şimdi olmaz. Open Subtitles أنت تأتي فقط في نهاية الاسبوع، وليس الآن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more