"şoku" - Translation from Turkish to Arabic

    • صدمة
        
    • الصدمة
        
    • الصدمات
        
    • الصدمه
        
    • صدمات
        
    • صدمتي
        
    • صدمته
        
    • صدمه
        
    • بصدمة
        
    • الصدمةَ
        
    • الصدمةِ
        
    • اصعقه
        
    • سيصعق
        
    Kafeste bir hayvanınız varsa ya yiyecek ya da elektrik şoku verirsiniz. TED إذن إذا كان لديك حيوان في قفص فقد تعطيه حلوى أو صدمة كهربائية خفيفة.
    Yani, bir şeyi unutmamalısın, büyük şoku. Open Subtitles أعني كل ما تتذكر هو شيء واحد إنها صدمة كبيرة
    Şimdi ilk şoku atlattığına göre, ben araya girip işi bağlayabilirim. Open Subtitles إذاً تخطّى هو الآن الصدمة الأولى يمكنني التدخل و إتمام الصفقة
    - Zaten hizmetkâr. - Bunu sakın söyleme, o şoku atlatamaz. Open Subtitles لكنها خادمة، لا تخبره بذلك وإلا لن يتخطى هذه الصدمة أبداً
    Dinamik yapı şoku emiyor; ama kıkırdakta daha fazla yapı var, Open Subtitles البنية الديناميكية باستطاعتها امتصاص الصدمات فالغضروف يحتوي علي العديد من الإنشائات
    Bu, vanaları korur. Elektrik şoku verildi diye oluştu sanırım. Open Subtitles هذا يعالج الصمام اعتقد انه حدث بسبب الصدمه الكهربائيه
    Hatırlamanın şoku ile kendini cezalandırabilir. Open Subtitles صدمة الاسترجاع يمكن ان تؤدى الى نتيجة اسوأ
    Uzun zaman sonra yemek yemenin şoku sanırım çok uzun zaman sonra enzimlerin çalışmaması... Open Subtitles اعتقد ان هذه صدمة الأكل بعد وقت طويل بدون دخول الانزيمات الى جسمي بعد هذه الفترة الطويلة
    Gerçek amnezi çok nadirdir. Büyük bir ihtimalle travma şoku. Open Subtitles فقدان الذاكرة الحقيقي نادر جداً، أعتقد أنها صدمة مؤلمة
    Sevgilisiyle kaçan birinin şoku duyması farklı piyangoyu kazanan bir dilenci için farklı olur. Open Subtitles صدمة رجل فقد عزيزاً لديه تختلف عن صدمة رجل سمع عن فوز متسول بجائزة يانصيب ضخمة
    Bej, gri bir köşede bir renk şoku olabilir, turuncu bir lamba mesela ya da onun gibi bir şey. Open Subtitles رُبَّمَا صدمة اللونِ في مكان ما، مثل مصباحِ برتقاليِ في الزاويةِ أَو شيء ما مثل ذلك، تَعْرفُ؟
    İşin püf noktasını gerçekten görmen gerekir, şoku atlatmak için vücudun kendini ayarlar. Open Subtitles أنظر، الخدعة هي أن تدخل حقاً بسرعة جداً تتجاوز الصدمة وسيتكيف جسدك فقط
    Piyasanın ani çöküşünün getirdiği şoku takip eden artçı sarsıntılarla, her şeyini kaybeden milyonlarca insan açlık sınırına itildi. TED فكان هناك الصدمة من انهيار سوق الأسهم فجأة والتي تبعها العديد من الصدمات، بينما أصبح الناس الذين فقدوا كل شيء فقراء.
    Ve düğmeye değdiği anda elektrik şoku kesiliyormuş. TED وعندما يضغط الزر بأنفه تتوقف الصدمة الكهربية
    Küçük yaşta olduğundan şoku hala atlatamamıştı, Muhammed yeni vücuduna alışmaya çalışıyordu. TED كان لايزال يعاني من الصدمة في تلك السن المبكرة، كان محمد يكافح لكي يتأقلم مع جسمه الجديد.
    "Müşterilerde, yani kültürlü ve nazik kadınlarda oluşturduğun şoku bir düşün." Open Subtitles فكر فى الصدمة التى ستسببها للزبائن ولثقافة النساء وسلوكهن
    Programda halüsinojen uyuşturucu maddeler... ve insanları bitkiye çeviren elektrik şoku kullanıldı. Open Subtitles .. لقد تضمن البحث الهلوسة .. استخدام الصدمات الكهربائية لاحداث حالة من السكون
    Birden bir kültür şoku yaşadı. Ama her iyi denizci gibi o da uyum sağladı. Open Subtitles هناك بضع من الصدمه الثقافية لكن مثل أي بحار جيد, لقد تكيّف
    Savaş şoku kurbanları için hiç kimse ne yapacağını bilmiyordu. Open Subtitles لا أحد عرف حقاً ما العمل مع ضحايا صدمات القذائف
    Bir gün iş yerini görmeye gittiğimde babamın orada saygıdeğer biri olduğunu öğrenip yaşadığım şoku bir düşünün. Open Subtitles لذا تخيلوا صدمتي عندما زرت والدي في العمل واكتشفت أنه محط إعجاب النساء
    O insanların güvenini hissettiğinde travma ve şoku azalacaktır. Open Subtitles بهم يثق الذين الاشخاص مع يكون عندما اقل ورضوضه صدمته ستكون
    Kalp şoku için hazırlanın. Radarı kaldırın. Open Subtitles استعد لاحداث صدمه للقلب اوقف الرادار
    Eğer açılma şoku olmazsa paraşütünüz de olmaz -- yeni bir problemler diziniz olur. TED وان لم تمر بصدمة فتح المظلة .. لن تفتح المظلة وهنا ستواجهك مشكلة اخرى
    Kendini cezalandırırcasına şoku içine atmış. Open Subtitles هو يحتمل عُمقَ الصدمةَ ضمنا كما لو أنّه يعاقب نفسه
    Belki bir şoku daha kaldıramaz. Open Subtitles هو قَدْ لا يَستطيعُ تَحَمُّل الصدمةِ الأخرى
    - Tekrar. Ver şoku. - Hazır. Open Subtitles مرة أخرى, اصعقه ابتعدوا
    Evden çıkmaya kalkışırsa elektrik şoku yiyor. Open Subtitles سيصعق إذا حاول مغادرة الممتلكات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more