"- bir şey" - Translation from Turkish to Arabic

• شيئاً
• أي شيء
• شيئا
• شيء ما
• شيئًا
• أى شئ
• أي شئ
• اي شيء
• على شيء
• عن شيء
• أي شيئ
• أى شىء
• والسعة
• على شئ
• شىء ما

- Bir şey söyleme. - Ama bir şey söylememiz lazım.
ـ لا تقل أى شئ ـ علينا أن نقول للجمهور شيئاً

- Bir şey söyle. - Beş dakikadır bunu deniyorum.
حسناً ، قل شيئاً إني أحاول ذلك منذ خمس دقائق

- Bir şey olursa, yerimi biliyorsunuz.
إذا كان هناك أي شيء آخر؛ أنت تعرف أين تجدني

- Bir şey buldunuz mu?
أقترح أن نحتفظ بها لأنفسنا هل وجدتم شيئا ؟

- Bir şey izliyorum. - Aa, televizyon. Evet, fena değil.
ــ أنا أشاهد شيء ما ــ أووه, أووه, التلفزيون, حسنا, ذلك ليس سيء

İçişlerinin soruşturması onu deli etti de biraz. - Bir şey bulduğunu söylemiştin?
تحقيقات الشئون الداخليّة تقلب حياتّها رأساً على عقب، قلت بأن وجدت شيئاً بالهاتف؟

- Bir şey söylemesem de, hislerimi anlarsın sen. - Bir şey değil. Unut bütün olanları.
أنت تعرف شعورى بدون أن أقول شيئاً على الإطلاق

- Bir şey söylemeye çalışıyor. - Lütfen çekilin! Kaldıralım.
أنه يحاول إخباري شيئاً تراجع، سنحاول اسعافه

- Bir şey değil. Biraz egzersiz yaptım işte.
لم يكن ذلك شيئاً إنني بحاجة لبعض التمرين على أية حال

- Jet hücumunu deneyeceğiz koç. - Bir şey denesen iyi olur!
سنحترق بسرعة أيها المدرب يجب أن تفعل شيئاً

- Ateşe devam et! - Bir şey göremiyorum!
اخرج من هناك وواصل الإطلاق لا استطيع رؤية أي شيء

- Bir şey saklamadığından emin olmam kazım.
ولا بد لي من التأكد من أنت لا تخفي أي شيء.

- Teşekkürler. - Bir şey hatırlamıyorum Sen emin misin?
. شكراً هل أنت متأكد أنك لا تذكر أي شيء ؟

- Bir şey görmediğini söylemiştin bana. - Sana daha neler neler söylüyorum zaten.
لقد اخبرتنى انك لم ترى شيئا انا اخبرك الكثير من الاشياء

- Bir şey taşıdığını düşünmüştüm, evet. - Ama bir bıçak değil.
لقد فكرت انة يحمل شيئا ما و لكن ليس خنجرا ؟

- Bir şey istemediğinden emin misin? - İki saat sonra uçağa bineceğim.
متأكّد أنك لا تريد شيئا لدي رحلة خلال ساعتين

- Bir şey gördüğünü düşünüyor olmalılar.
لابد أنهم يعتقدون، بأنكِ قد رأيتِ شيء ما

- Bir şey bildiğim yok. Ancak aklımda oldukça ikna edici bir biçimde yerine oturan taşlar var.
لستُ أعلم شيئًا ولكنّي رتّبت صورًا مقنعة جدًّا

Buradasınız. Sizi kaybettiğimi sandım. - Bir şey kaçırdım mı?
ها أنتم، لقد كدت أن أفقدكم، هل فاتني أي شئ ؟

- Bir şey hatırlamıyorum. - Yeniden aç. - Yeniden açsana.
أنا لا أذكر اي شيء من هذا انا لا اذكر شيء

- İyi bir teori ama olmadı. - Bir şey bulamadık.
إنّها نظرية جيّدة، لكنّها ليست كذلك، لم نحصل على شيء.

- Bir şey sorabilir miyim? - Tabii.
مرحباً, هل يمكنني سؤالك عن شيء ما ؟

- Bir şey öğrenebilseydim söylerdim.
-معناه إذا حصلت على أي شيئ موضوعي ، فسوف تكونين أول من يعلم

- Bu yer beni hala şaşırtıyor. - Bir şey var mı?
هذا المكان لن يتوقف عن ابهارى أى شىء حتى الان؟

- Dinle, eğer bundan kurtulamazsak, teşekkürler. - Bir şey değil.
اسمع إذا نحن لم ننجو من هذا شكرا على الرحب والسعة

- Harika. - Bir şey bulmuş olabilirim. Şuna bir bakın.
لربما عثرتُ على شئ, فلتلقيا نظرةً على هذا

Gelmem bu kadar zaman aldığı için üzgünüm. - Bir şey oldu.
انا اسف لتأخرى فى الحضور الى هنا ، لقد حدث شىء ما